Yıllardır değişmiyor, her olumsuzluk sonrasında suçlu arıyoruz.
En kolayı da iktidara yüklenmek…
İktidara gelen gökten mi indi?
Oyları oldu, seçildi…
Sonra klasik hikaye, ‘Elim kırılsaydı da oy vermeseydim.’
Bugüne ait bir durum değil bu…
Yıllardır değişmiyor…
Hep kurtarıcı beklemek…
Biri gelsin bizi uçursun…
Demirel, Ecevit, Çiller, Yılmaz…
Kimler geldi kimler geçti, uçamadık maalesef…
***
Peki ne yapmalı?
Çevrenize bakın…
Bursa’ya bakın…
STK’lara bakın…
Doğader’e bakın…
Koza Dağcılık, Kültür Sanat ve Spor Kulübü’ne bakın…
Buralarda çalışan insanlar, çabalayan insanlar, iktidar kim olursa olsun, Bursa için bir şeyler yapmaya çabalıyor.
Sözgelimi Bursa’yı kirletecek termik santral, onlar mücadele etmeseydi, bugün hayatımızın bir parçası, sağlığımızın tehdidi olacaktı.
***
İktidarda kim olursa olsun, bir şeyler yapmak şart…
Yakınarak, birilerinden medet umarak yol almak mümkün değil.
Kurtarıcı beklemek yerine, kendi özgüveninizle, neler yapabileceğini tartmak şart.
Demem o ki, bırakın iktidar eleştirilerini, bırakın muhalefet övgülerini ya da tam tersi, bırakın iktidarı övmeyi, muhalefete sövmeyi…
Ne yapabilirime odaklanın…
Kendinizi iyi hissedeceğiniz çalışmalar yapabilmek için çabalayın…
Suçlu aramayın!