Bir anda bütün dünyanın üzerine kâbus gibi çöken Koronavirüs hakkında söylenmedik söz kalmadı desek yeridir.
Kimisi bunun aslında yeni birşey olmadığını, bilinen virüslerden birisi olduğunu ileri sürdü.
Kimisi bunun mutasyona uğramış bir Koronavirus olduğundan söz etti.
Kimisi yarasalardan insanlara geçtiğini ifade etti.
Bir kısım insan ise bunun biyolojik savaş icabı yapay olarak üretilip dünyaya salınımı noktasında iddialar ortaya attılar.
***
Diğer iddiaları bir tarafa bırakıp biz biyolojik savaşın bir unsuru olup olamayacağı konusu üzerinde duralım.
Dünyanın geldiği durum ve süper güçlerin ulaştığı teknolojik seviyeyi dikkate alırsak böyle bir şeyin mümkün olabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
ABD ve Çin gibi ülkelerin bu virüsü yapmış oldukları yönünde ciddi iddialar yer alıyor.
ABD’nin artık uzak ülkelere askerlerini göndermek istemediği, oralarda binlerce askerinin ölmesine razı olmayacağı, bunun pahalı bir iş olduğu için biyolojik silahları tercih ettiği veya edebileceği ifade ediliyor.
Bu bir yerde maşa varken elimi neden ateşle yakayım ki mantığına dayanıyor.
İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’ya atom bombası atacak kadar kitlesel imha silahlarını kullanmaktan kaçınmayan ABD pekâlâ yapay bir virüs ile dünyaya yeni bir yön vermek isteyebilir.
Diğer bir iddia ise bunun Çin tarafından üretilip ortaya atıldığı ve yeni dönemde dünyadaki gelişmelerin Çin dikkate alınmadan kurgulanamayacagı esasına dayanıyor.
Hatta esasında bu virüsün aşısının da Çin tarafından üretilip dünyadan saklandığı ama kendi ülkelerinin vatandaşlarına uygulandığı ve bu yüzden de Çin’deki vakalarda bir durağanlaşma ve gerileme görüldüğü ifade edilmektedir.
Bir diğer taraftan ise dünyayı idare eden çok büyük ailelerin dünya nüfusunu 500 milyona indirme planlarının bir parçası olarak bu virüsün geliştirildiği öne sürülmektedir.
Bunun biyolojik bir silah olarak kullanıldığını iddia edenlerin yanında bunun laboratuvar ortamında üretilemeyeceğini savunan bilim adamları da var.
***
Bunun kesin olarak bir biyolojik savaş aracı olup olmadığını bilmiyoruz amà ortada çok ciddi bir vakıa vardır. Bütün dünyada ve ülkemizde hergün insanlar ölüyor.
Bize düşen, azami derecede tedbirlerimizi almaktır.
Bilim adamlarının ve yetkililerin uyarilarınà uymalıyız.
Dini yönden de Rabbimizin rahmetine sığınarak bu musibetten kurtulmak için duaya devam etmeliyiz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Murat Sevinç
KORONAVİRÜS BİYOLOJİK SAVAŞ MI?
Bir anda bütün dünyanın üzerine kâbus gibi çöken Koronavirüs hakkında söylenmedik söz kalmadı desek yeridir.
Kimisi bunun aslında yeni birşey olmadığını, bilinen virüslerden birisi olduğunu ileri sürdü.
Kimisi bunun mutasyona uğramış bir Koronavirus olduğundan söz etti.
Kimisi yarasalardan insanlara geçtiğini ifade etti.
Bir kısım insan ise bunun biyolojik savaş icabı yapay olarak üretilip dünyaya salınımı noktasında iddialar ortaya attılar.
***
Diğer iddiaları bir tarafa bırakıp biz biyolojik savaşın bir unsuru olup olamayacağı konusu üzerinde duralım.
Dünyanın geldiği durum ve süper güçlerin ulaştığı teknolojik seviyeyi dikkate alırsak böyle bir şeyin mümkün olabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
ABD ve Çin gibi ülkelerin bu virüsü yapmış oldukları yönünde ciddi iddialar yer alıyor.
ABD’nin artık uzak ülkelere askerlerini göndermek istemediği, oralarda binlerce askerinin ölmesine razı olmayacağı, bunun pahalı bir iş olduğu için biyolojik silahları tercih ettiği veya edebileceği ifade ediliyor.
Bu bir yerde maşa varken elimi neden ateşle yakayım ki mantığına dayanıyor.
İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’ya atom bombası atacak kadar kitlesel imha silahlarını kullanmaktan kaçınmayan ABD pekâlâ yapay bir virüs ile dünyaya yeni bir yön vermek isteyebilir.
Diğer bir iddia ise bunun Çin tarafından üretilip ortaya atıldığı ve yeni dönemde dünyadaki gelişmelerin Çin dikkate alınmadan kurgulanamayacagı esasına dayanıyor.
Hatta esasında bu virüsün aşısının da Çin tarafından üretilip dünyadan saklandığı ama kendi ülkelerinin vatandaşlarına uygulandığı ve bu yüzden de Çin’deki vakalarda bir durağanlaşma ve gerileme görüldüğü ifade edilmektedir.
Bir diğer taraftan ise dünyayı idare eden çok büyük ailelerin dünya nüfusunu 500 milyona indirme planlarının bir parçası olarak bu virüsün geliştirildiği öne sürülmektedir.
Bunun biyolojik bir silah olarak kullanıldığını iddia edenlerin yanında bunun laboratuvar ortamında üretilemeyeceğini savunan bilim adamları da var.
***
Bunun kesin olarak bir biyolojik savaş aracı olup olmadığını bilmiyoruz amà ortada çok ciddi bir vakıa vardır. Bütün dünyada ve ülkemizde hergün insanlar ölüyor.
Bize düşen, azami derecede tedbirlerimizi almaktır.
Bilim adamlarının ve yetkililerin uyarilarınà uymalıyız.
Dini yönden de Rabbimizin rahmetine sığınarak bu musibetten kurtulmak için duaya devam etmeliyiz.