Sabah sabah telefonumun ucundaki dostum “Kurbanı napcaz” değince bir durakladım, hemen cevap veremedim. Gelen bayram ve üstelik kurban olunca ağzı sütten yananlar bu sene yoğurdu üfleyerek yemek istiyorlar.
Kurbanlarını o ihanet şebekesine bağış yoluyla vekâletlerini verenlerin iddia o ki, kurbanlarını bayramdan önce kestiklerini ve yurtdışı için ucuz kurban alıp buradan yüksek para tahsil ettiklerini ve iddia o ki, etlerin dağıtımda ki şaibeler yüzünden insanlar ister istemez “Kurbanı napcaz “diye sormaktadırlar.
Haksızlar mı? Hayır, sonuna kadar haklılar ve sormakta hakları. Bu güne kadar hep güven ve itimat noktasında bu işler yuvarlanıp gidiyordu. Ta ki duvara toslayıncaya kadar. Sonra her şey ortaya dökülüp saçılınca bu kadar da pes deniliverdi.
Kurbanı bu sene ne yapıcağız biliyor musunuz?
-Kurban pazarına gidip gönlümüze yatan bir kurbanı kendimiz bizatihi satın alacağız.
-Bayram günü kurbanın başında durup ya kesim vekâletini vereceğiz, ya da kendimiz keseceğiz.
-Etleri pay edip ilk önce en yakın akraba sonra geniş halkaya doğru dağıtıp kurban ibadetini tamamlayacağız. En doğru olan yol budur.
Bu yolun haricinde başka bir yol var mı diyenlere.
-Diyanet ve Kızılay gibi devletin güzide kurumları ile Kamu yararına çalışan vakıflar aracılığı ile vekâlet verebilirsiniz. Bu yolu okuyunca yine aklınıza o malum yapı geldi değil mi? Evet maalesef zararı Müslümanlara dokunması en acı veren yönü ise budur. Biz yine bu işi hakkıyla ve titizle yapan vakıflara güveniyoruz vesselam.