Eğitim kurumları öğrencilere yalnız fen, matematik, kimya vb. gibi dersler vermek için değildir. Mektepler fen ilimlerinin yanında çocukların zihin ve ahlak yapılarını da gelişmesine katkı sunmalı gerekmektedir. Geçenlerde Hürriyet Anadolu Lisesi’nde yaşanan üzücü olay bir çok soruları beraberinde getirmiş bulunmaktadır.

-Gençlik nereye koşuyor?

-Gençlik sahipsiz mi?

-Gençleri yönlendirenler kimlerdir?

-Gençler, kimleri örnek alıyorlar?

-Gençler neyin peşinde?

-Ergenlik dönemlerinde yalnızlar mı?

-Mektepli gençlerin kız-erkek ilişkileri nasıl olmalıdır?

-Televizyonlarda ki dizilerin gençler üzerinde etkileri hangi boyuttadır?

-İnternet kullanımı gençlerin gelişimleri üzerinde menfi rol oynuyor mu?

-Aileler gençlere artık söz geçiremiyor mu?

-Gençlerin özgüvenleri gelişsin diye tamamen serbest mi bırakılıyor?

-Çekirdek aile yapısından uzaklaşmak gençler üzerinde ne gibi etki oluyor?

-Gençlerin en hızlı dönemleri nasıl kontrol altına alınır?

Bu güne kadar gençlerin ve çocukların gelişim süreçlerine yön verecek birçok kitap ve tezler yazıldığı halde yine gençler bildiğini yapıyorlar. 15-16 yaşındaki iki öğrencinin ölümüyle sonuçlanan bu elim olaya ister hırs deyiniz, isterseniz gönül bağı, aşk falan hiç önemi yok. Bu yaşta kendilerini derslere vermeleri gerekirken “okul arkadaşlığını” başka mecralara çekerek kıskançlık, flört, sevgili üçgeninde sonu felaketle bitiverdi.

Gençler bırakın bu işleri.

Eğitiminizi tamamlayın ve kendinizi yetiştirin.