

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), ülkemizin namusu ve mahremi olan en önemli kurumudur. Kimselerin bilmediğini bilir, bildiklerini yıllarca sır olarak saklar. Ancak son yıllarda MİT’te anlaşılamayan olaylar oluyor. Önce MİT’in başındaki kişi olan Hakan Fidan hakkında savcı tarafından tutuklama kararı veriliyor. Daha sonra İran ile ilgili iddialar ortaya atılıyor, arkasından MİT’e karşı karalama kampanyası….ve en son olarak Adana’daki tırların aranması olayı.
Nasıl oluyor da günde yaklaşık bin tırın geçtiği Adana’da nokta atışı yapılıyor ve MİT’e ait içinde gizli malzemelerin bulunduğu tırlar aranıyor. İlk akla gelen MİT’in içinde bilgi sızdıran ajanların olduğu. Peki bu ajanlar hükümet-cemaat arasındaki ufak bir tartışmada kurum içinden bilgi sızdırabiliyorsa, yarın başka ülke ve başka istihbarat örgütlerine aynı şekilde gizli belge ve bilgi sızdırmazmı?
MİT’e ait tırları Jandarma hangi hakla arıyor ve bırakın aramayı, kim bu ülke sırrını basına ısrarla yansıtıyor.
Bugün birçok ülke, belli ülkelerde istihbarat teşkilatları aracılığı ile gizli işler ve operasyonlar düzenliyor ancak bu ülkelerde bu tür işler devlet sırrı olarak görülüyor ve hiçbir muhalefet lideri tarafından ısrarla gündemde tutulmuyor. Yakalanan tırlarda ister silah olsun isterse yardım malzemesi ama bu olay bir devlet meselesi dolayısıyla iç siyaset malzemesi yapılmamalı ve devlet içinde gizli tutulmalıdır. Kimsenin ülkemizin gururunu, mahremini ve şerefini beş paralık etmeye , bunu dillendirmeye ve düşmanlarımızın eline koz vermeye hakkı yoktur. Kimse şahsi menfaatlerini ülke menfaati üzerinde tutamaz.
Bu meselede bir şey ikinci plana atılıyor nedense, önemli olan tırların içinde ne olduğu veya nereye gittiği değildir. Tırlar ülkemizin en mahrem kuruluşu olan MİT’e aittir ve gizli mahrem olaylar aşikar edilemez.
Ancak MİT’in de kendi içinde bir denetim yapması gerekir. MİT son olaylarda bu bilgileri kim veya kimlerin basına ve belli yerlere sızdırdığını tespit etmelidir. Yoksa ileride çok daha gizli ülke bilgileri belli odaklara iletilebilir ki, böyle bir şeyin sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum.
Ey sayın parti liderleri! HSYK ne kadar bizimse MİT’te en az o kadar bizimdir. MİT bizim ülkemizin mahremidir. Hatası varsa bile bunu kendi içimizde çözmemiz gerekir, MİT’in güvenilirliğini yitirterek, düşmanlarımızın eline koz vererek devlet adamlığı ve milliyetçilik olmaz.