Muhalefete:EVET-İftiraya :HAYIR

Siyaset yapıyorum diyerek,”şer cephesine” malzeme taşıyanların adam diye dolaştığı bir ortamda,”iftira merkezlerinin” sessiz kalacağını beklemek abesle iştigal olur.
Bakın,son günlerde,rezalet bir atmosferden geçiyoruz.
PKK’nın siyasi temsilcisi HDP ile işbirliği içinde olan,muhalefetin İl Başkanları el birliği yapmış Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı hedef tahtasına oturtmuş.
En çirkef laflar havada uçuşuyor.
Dedikodu, iftira almış başını gidiyor.
Meclis kararıyla Rize’ye yapılan bir meydana yapılan ödemenin faturası bile Başkana çıkarılmaya çalışıyor.Muhalefet bundan “siyasi rant” devşirmenin peşinde..
Hatta,aylar önce meclis’te kullandığı ve “saptırılan” ifade bile gündeme getirilip,iftira kampanyasına çanak tutuluyor…
Fikir,ideoloji,ahlak hak getire…Gazeteciler bile yoz bir üslup kullanıyor.
Ak Parti içinde çöreklenmiş AKP’liler bile şişkin ciğerlerinden yalancı nefesleri üfleyerek sözün ruhuna burun kıvıran muhalefete alttan alttan alkış tutuyor.
Burada militansı bir yapıya sahip CHP İl Başkanı İsmet Karaca ve sendikacılıktan gelen İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’na sadece şu ifadeleri kullanabiliriz..
Muhalefet…Evet
İftaraya…Hayır
Büyükşehir Belediye meclis toplantılarının bile sosyal medya üzerinden canlı olarak yayınladığı bir dönemde Bursa’nın hayrına olan konularda bari alkışlama erdemliliğini gösterin ki vatandaşta sizi alkışlasın…
Peki “bu sürece nasıl gelindi?” sorusunun cevabına baktığımızda ilginç detaylar karşımıza çıkıyor..
Ak Parti Bursa cephesinde yaşanan boşluk,muhalefetin elini bir nebzede olsa güçlendiriyor…
Öyle bir duruma gelindi ki,kenti yöneten Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a muhalefet tarafından yapılan salvolara yine Başkan Aktaş cevap vermek durumunda kalıyor.
Bursa siyasetinde ilk defa  böyle bir durumla karşılaşılıyor..
Muhalif siyasilerin muhatabı,yine siyasiler olmalı,İsmet Karaca ile Selçuk Türkoğlu’nun muhatabı Ak Parti İlden ve ilçelerden yöneticiler olmalıydı.
Bugün,Ayhan Salman’ın “Ak Parti İl Başkanlığına aday olmayacağım” açıklamalarının ardından oynanan “aday toto” sadece ve sadece muhalefetin işine yarıyor.
Bursa’da devam eden onca projeye rağmen,sosyal medya üzerinden yürütülen “algı operasyonlarıyla” Başkan Aktaş hedefe oturtulmuş…
Pandemi döneminde yapılan onca hizmete rağmen neredeyse hastanelerde yaşanan sıkıntıların faturası bile ona kesilmek isteniyor…
El İnsaf diyerek,şunu ifade etmek istiyorum;
Ak Parti içinde “Amaca giden her yol mubahtır” anlayışı ile hareket eden AKP’lilerin manevra kabiliyetlerinin artmasıyla sadece Başkan Aktaş değil Ak Partide büyük zarar görecektir…
Bunu niye söylüyorum!
Düşünceyi zapturapt altına alma, yönlendirme, düşünceyi hain ilan etme gayretleri aldı başını gidiyor. Bu gayretler ahlak tanımıyor,sınır tanımıyor…
Başkan Alinur Aktaş’ı yıpratma adına bu şehirde hafızalardan silinmeyecek çirkinlikler yaşanıyor.
Belli ki birileri kendi amaçlarına hizmet etmesi için muhalefete bile alkış tutuyor…
Buradan Başkan Aktaş’a da hatırlatmak istiyorum;
Zamanı geldiğinde yapılan yatırımların,siyasi başarı ve zaferlerin sahiplenicileri çoktur. Herkes başarıdan pay kapmak isteyen bir edayla saldırır.
Onlara göre kendileri çalışmış,ve bu zaferin çıkmasında en etkili güç kendileri olmuştur.
Asla böyle bir durum söz konusu değildir gerçekte…(Ayrıntısını ilerleyen günlerde yazacağım.Konuya sadece siyasi açıdan bakmak istemiyorum)
Gerçekte karşılığı olmayan çok miktarda tesir edemeyecek olan insanlar, siyasi başarı ve zaferlerden sonra hep başarının kendileri sayesinde geldiğini iddia eder ve başarıdan bir şeyler kapmaya çalışıyorlar.
Aynı oranda siyasi hezimet ve başarısızlıkta ise hesap verecek bir Allahın kulunu bulamazsınız;herkes çil yavrusu gibi dağılır.
Önemli olan kiminle yol yürüdüğündür..
Bilmem anlatabildim mi?