Açılımı Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü olan askeri yapı başta Amerika olmak üzere 12 ülkenin katılımı ile 1949 yılında kuruldu. 
Daha sonra değişik tarihlerde 17 ülkenin daha katılımıyla üye sayısı 29’a çıktı.
Merkezi Belçika’nın başkenti Brüksel’de olan örgüte Türkiye 1952 yılında üye oldu.
Örgütün amacı, üye ülkelerden birisine bir saldırı olduğunda bunun bütün üye ülkelere yapılmış kabul edileceği ve saldırıya karşı bütün NATO üyesi ülkelerin karşı koyacağı temel anlayışına dayanır.
Teoride böyle olmasına rağmen uygulamada bunun böyle olmadığını görüyoruz.
Türkiye şimdiye kadar bütün yükümlülüklerini harfiyen yerin getirmesine rağmen aynı şekilde NATO’dan karşılığını almamıştır. 
***
NATO’nun daha çok ABD tesiri ile hareket ettiği ve ABD POLİTİKALARİNA hizmet ettiği bilinmektedir.
Türkiye gerek Makedonya, gerek Kosova ve gerekse de Bosna Hersek olaylarinda NATO’ya karşı mükellefiyetlerini yerine getirerek bu ülkelere asker göndermiş, güvenlik sağlama noktasında geri adım atmamıştır.
Ancak gelin görün ki Türkiye’ye yönelik terör olaylarına karşı NATO’NUN aynı hassasiyeti göstermediğini görüyoruz.
Yurtdışındaki temsilciliklerimize karşı Ermeni Terör Örgütü Asala’nın yaptığı katliamlar karşısında sesini çıkarmayan NATO daha sonraları PKK terör örgütünün yaptığı vahşi katliamlar karşısında da sessizliğini bozmamıştır.
Hani güvenlik konusunda ortak hareket edilecekti? 
Bunların hepsinin sözde kaldığını görüyoruz.
15 Temmuz FETÖ darbesi olduğunda darbecilere karşı çıkması gerekirken darbecilere hukuk çerçevesi içinde davranılması gerektiğini hatırlatma gereği duyması ile NATO’nun gerçekten de ne yapmak istediği anlaşılamamıştır.
Türkiye’nin kendi sınır güvenliğini sağlamak için en son kalkıştığı Barış Pınarı Harekatı karşısında NATO’nun destek olması beklenirken yine kayıtsız kalması NATO ne işe yarar sorularına neden olmuştur.
***
Bakalım dün ve bugün İngiltere’nin başkenti Londra’da toplanan NATO liderler zirvesinde hangi önemli kararlar alınacak; yoksa yine havanda su mu dövülecek.
Bu zirvede Türkiye, İngiltere, Fransa ve Almanya da liderler bazında dörtlü olarak biraraya gelecekler.
Burada yapılacak toplantıda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Makron’un NATO’nun beyin ölümü başladı sözüne karşı liderlerin takınacağı tavır da merak konusu. Bilindiği gibi Erdoğan bu konuda esas beyin ölümünün Makron’da başladığını söyleyerek sert bir cevap vermişti.