Okumanın, öğrenmenin kısacası ilimle meşgul olmanın yaşı, zamanı ve mekânı yoktur. Yeni bir şeyler öğrenme arzusu kişiyi okumaya sevk etmektedir. Heves, ilim kapısının tokmağına bir nevi vurmaktır. Hani bilinen bir söz vardır  “İlim isteyene verilir” diye. Aynen öyle de kişi ilmi ısrarla aramalı ve istemelidir.
Eğitim kurumlarının yanı sıra yaşam, hayatın kendisi bir öğrenme sürecidir.
Gökyüzüne baktığımızda ilimi orada, hatta bir bitkide, sürüngen hayvanın varlığında ilim hikmet ve ölçüyü görmekteyiz.
Yaradılış bir ilimdir. Yaratılmış olan her şey içerisinde bir ilim barındırmaktadır. En mükemmel varlık insandır denildiğine göre onun hem iç dünyası hem de anatomi yapısı yine bir ilim ile incelenmektedir. Hastalığın tedavisi için de bir ilim gereklidir. Ameliyat ancak bir ilim sahibi olanlar tarafından yapılmaktadır. Kısacası yaşantımızın her aşamasında ilim mutlaka kendisini göstermektedir.
Tüm bu ilimlere ulaşmanın tek yolu okumak ile mümkündür.
Okumak, kâinatı okumak… Niçin var sorusuna cevap bulmak için okumak dönüp yine okumak.
Bilinmeyenlerin sırlarına ulaşmak için ısrarla okumak.
 Yaratılmışlar biz ne anlatmak ne söylemek istediğini öğrenmek için okumak.
Cehaletin önüne geçmek için okumak.
Okuma seferberliğini her zaman canlı tutmak için her kesimin üzerine düşen mutlaka görevler vardır. Gençliği kötü alışkanlıklardan uzak tutacak yollardan biri de onları ilimle tanıştırmak ve meşgul etmekle olacaktır.
mehmetaliakcaseven@gmail.com