Bazılarının bütün yasaklamalara rağmen buna uymadıklarını görüyoruz.
Bana birşey olmaz zihniyetiyle hareket edenler var.
Bütün bir toplum sağlığı bakımından uyarılara titizlikle uymalıyız. 
Dinimiz de bulaşıcı hastalıklarla mücadele konusunda önlemler alınmasını istemektedir.
Hz.Peygamber Efendimiz (SAV) bulaşıcı hastalık taşıyanların dışarı çıkmamalarını istemiş, dışarıdakilerin de bunların yanına girmemelerini söylemiştir.
Dinimiz bilime önem veren bir dindir.
Bana birşey olmaz diyerek ateşe atlamak olmaz.
***
Bize düşen; gerekli tedbirleri almaktır.
Dışarı çıkmayın deniliyorsa çıkmayacağız. 
Çıkmamız gereken hallerde maskemizi ve eldivenlerimizi takarak çıkacağız.
Bu virüsün şakası yok.
Hızla yayılma istidadına sahip.
Zengin fakir, köylü şehirli ayrımı yapmıyor.
Her ne kadar 65 yaş üstü deniyorsa da genç yaşlı ayrımı da yapmıyor.
Bu nedenle bireyler olarak hepimiz sorumluyuz. 
Hem kendimize ve hem de çevremizdekilere karşı.
Nemelazımcı bir davranış içinde olamayız.
Şu günde halen sokakta maskesiz dolaşanları görüyoruz.
Bu insanlar neden böyle yapıyorlar?
İnsan kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmamalıdır.
Bakanın da açıkladığı gibi herkes kendinin karantinasını yapmalıdır. Sokağa çıkma yasağı yok ama sanki varmış gibi çok mecbur kalmadıkça dışarı adım atılmamalıdır.
***
Devesi kaybolan bir sahabinin Peygamber Efendimize gelerek “Ya Rasûlullah devemi Allah’à emanet edip buraya gelmiştim” deyince; Peygamber Efendimiz de ” Deveni sağlam bir kazığa bağlayıp öyle tevekkül edecektin” buyurmuşlardır.
Görüldüğü gibi işin dini yönünde de tedbir almak vardır.
Bu nedenle tedbiri elden bırakmayacağız. 
Zahiri çerçevede tedbirimizi aldıktan sonra işin manevi yönünü de ihmal etmeyeceğiz.
Camilerimizin minarelerinden yapıldığı gibi bizler de evlerimizde devamlı duaya devam edeceğiz.
 Bu vesile ile bizlerin maneviyatında da bir artış olacağını düşünüyorum.
Rabbim tez zamanda bu virüs belasından kurtulmamızı nasip eylesin.