Kültürlüsü kültürsüzü…
Eğitimlisi eğitimsizi…
İlericisi gericisi…
Aydını muhafazakarı…
Tek bir noktada birleşiyor; Şiddet…
Sanki aynı tornadan çıkmış, aynı planya da düzeltilmiş kalaslar gibi…
Baba eşini, eşi çocuğunu…
Silsile yoluyla şiddet…
Tacizi, tecavüzü, cinayeti de ekstra…
Nasıl bu haldeyiz, nasıl bu hale geldik demeyelim.
Hep böyleydik sanki.
***
Sanatçı Sıla, sanatçı sevgilisi tarafından şiddete uğrayınca, daha bir gözümüze girdi şiddet.
Oysa, o kadar çok yaşanıyor ki..
Oysa, ülkemin her yanında her gün o kadar çok şiddet mağduru var ki.
Söylemler çok…
Kınamalar gırla…
Değişen bir şey yok…
***
Çaresi var…
Eğitim, eğitim, eğitim…
Eğitimden kastım, günümüz okul eğitimi değil tabi ki.
Aileden başlayan ve eğitim kurumlarında yaygınlaşan gerçekliğe ulaşma derdi.
Hala okullarımızda azalsa da şiddet varsa…
Hala veliler zaman zaman eğitimcilere saldırıyorsa…
Bu işin kolay olmadığı da bir gerçekliktir.
***
Ziya Selçuk…
Hasan Ali Yücel’den bu yana gelmiş geçmiş işin ustası bir Milli Eğitim Bakanı…
Reform falan değil, devrim niteliğindeki kararlarla, eğitim sistemimiz yeniden yapılandırılmalı.
Kuşkusuz öğretmen yetiştiren okullar da yeniden ele alınmalı…
Sağlık, güvenlik ve eğitim de zaaflarınız varsa, her türlü sonuçla karşılaşmak doğal sonuç olarak gelir önümüze.
Bir süre sonra da doğal olaymış gibi algı oluşur.
Doğal olmadığını, çözümün de kınamayla değil, sistem dönüşümüyle geçeceğini bilebilmeliyiz.