Ülkemizde erkeklerin ortalama ömrü 75,3 yaş…
Kadınların ise 80,7 yaş…
Genel ortalamamız ise 78 yaş…
Düşünün bir çocuk dünyaya geliyor…
Bebeklik dönemi…
Anasınıfı, anaokulu süreci…
İlkokul, ortaokul, lise…
Devam ederse üniversite…
Aralıksız tüm okulları hızla bitirse, nereden bakarsan bak 22 yaşına geliyor…
Erkekse askerlik…
Neredeyse ömrün dörtte biri bu süreçte tamamlanıyor…
Ortala ömürle yaşasa; 56 yıl daha var olacak yeryüzünde…
Şimdi diyeceksiniz nereden çıktı bu hesap?
Ölüm korkusu mu?
Asla!
Hayatın değerini bilme adına hatırlatma.
Anlamıyorum ‘Şu üç günlük dünyada’ insanların hırslarının kurbanı olmalarını.
Ya da ne bileyim, birbirleriyle didişmelerini.
Hepimizin etrafında, yakınımızda, akrabalarımız arasında farklı siyasi görüşten, farklı partilere oy veren, inanan insanlar vardır.
Anlamsız bir kör dövüşü içinde olduğumuzu fark etmiyoruz ama…
A partisi, B partisi, C partisi ne fark eder?
Nedeni ne olursa olsun, birbirimizle bizi ayrıştıran her şeyden uzak durmalı.
Bu anlamsız girdaptan çıkıp, ülkemiz için, kentimiz için ne yapabilirim noktasına gelmeli…
Bu ülkede, bu topraklarda yaşayan herkes…
Edirne’den Kars’a herkes…
Bu ülkenin evladı…
Ak Partilisi de, CHP’lisi de, MHP’lisi de, İyi Partilisi de…
O zaman farklılıklarımız bizi ayrıştıracağına, zenginleştirmeli.
Lafa gelince ‘Başka Türkiye yok’ demek işin kolayı…
Zoru, bu topraklarda yaşayan tüm insanların etle tırnak gibi kenetlenip, ‘Başka Türkiye yok’ demesi.
Yazının başında da belirttiğim gibi, ömrümüzün süresi belli.
Bu süre içinde ‘insan’ olduğumuzun farkına varıp, insanca işlere hep birlikte imza atmalıyız.
***
“Külli nefsin zâikatü’l-mevt.”
Kur’ân’da üç sûrede geçmektedir. (Âl-i İmran, 3/185; Enbiyâ, 21/35; Ankebut, 29/57)
Merak eden detaylıca bakıp, okusun…
Ben yalnızca mealini yazıp, yazımı bitireceğim;
“Her nefis ölümü tadacaktır.”