

Siyasi erk; iktidar olmak, yönetme gücü, hukuksal ya da eylemsel yetki sahibi olan kişi demek ise yetkisi olmayan,eylemsel kararlar alamayan ve bunu itiraf eden eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’dur.
”Prime minister of low rank” düşük rütbeli başbakan demek.
Yaşamış olduğunuz bazı haksızlıklardan dolayı Tabiiki eliniz armut toplamıyor.Fakat ifadeleriniz ile bu toplumu aptal yerine koyduğunuzun farkında bile değil misiniz?
Bu ifadelerin sonuçlarını irdeleyelim Kaynağımız ise Mahir Kaynak olsun ve rahmetli Kaynak’ın olay çözme mantığını gözden geçirelim.
İnsanların yaptığı eylemlerle değil , eylemin doğuracağı sonuçlara bakmalı ve doğru analiz etmeliyiz. herhangi bir eylemle karşılaşıldığı zaman , eylemi yapanların iddia ve söylemine göre anlam vermeye kalkmasıdır.Orta da bir eylem olmadığı itiraf edildiği için bu seçeneği şimdilik kenara itelim.Eylemsiz eylem:)
Kaynak’ın bir analizini yıllar öncesinden bir kitabında okumuştum adeta bir şifre gibidir bazı problemlerinizi bu şifre ile çözebilirsiniz.
”Bir olay olduğunda,olayın failini bulmak istiyorsanız olayın sonucunun kime yaradığına bakın Bu olay kimin işine yarar? Bunu bilirseniz,bu işi kimin yaptığını da bilirsiniz.” mantığı.
Bu meseleyi neden bu kadar büyütüp Mahir Kaynak’ın perspektifinden baktığımı da izah edeceğim.
Olayın faili Ahmet Davutoğlu görünse de…
Asıl sorunda burada işte!
Günümüz Türkiyesi’nde ‘sade vatandaş’ diye insana yapılmış bu tanımlamayı en alçakça bir saldırı olarak değerlendiriyorum.
TC vatandaşının adeta bir mühendis gibi olayları salt akıl mantığı kullanarak çözüp, izah etmek gibi bir zorunluluğu vardır.
Böylelikle, kitlelerin davranışlarının nasıl da değişeceğini ve bunun sonucunda Ahmet Davutoğlu’nun ”Ben kullanıldım” gibi saçma sapan ifadesinden sonra bilinçli kitleler, Davutoğlu’nu taa fizana kadar kovmak zorunda kalacaklar.
Konuyu biraz daha olgunlaştırırsak eğer, sade bir vatandaş olmaktan daha ciddi sorunlarımıza ”Akıl” diyalektik yöntemi ile ulaşmak zorundayız.
Yüce Allah; Kuran’da ” Akletmez misiniz?” diye çok ağır bir bir soru yöneltiyor bu soru rahmetli Naim Süleyman oğluna’da çok ağır gelmişti.
Araştırma yolu ile önemli bir konunun mantıksal sonuçlarını,çelişkilerini çöz mek zo run da yız.
felsefedeki metodoloji yöntemiyle olayları sistem gibi kafa yormanıza da hiç gerek yok.Hiç birşey olmasa da samimi olmak gibi zorunluluğumuz var.
Gelelim ana failleri bulmaya?
Ahmet Davutoğlu’nun bu söylemi kime yarıyor tabii ki muhalefete. Peki muhalefet Davutoğlu’nun çok mu seviyor ki?
yooo
E o zaman şöyle efendim Davutoğlu’nun dışişleri bakanlığından örnek verelim.
Efendim dış politika da sahte kadeh kaldırarak sahte jest mimikler ile Türkiye Abd müttefiktir sonucu ortaya çıkıyor bir de fırsat buldun mu hurra saldır gitsin.
Ahh Kanuni Sultan Süleyman ve kapitülasyonlar nere de kaldı o realist,rasyonel ilişkiler gelsin dolarlar:)
Bu olayın failleri muhalefet ise, işin kime yaradığını çözdük mü?
Çözdük.
Muhalefetin; siyaset bilmediği, böyle ucuz yöntemleri kullanarak iktidarı yıkma taktiği gelecek yıllar için stratejisinin de olmadığını belgelemiş oluyor.
Davutoğlu’nun, ”Ben kullanıldım ifadesini’ kullanarak bu toplumu aptal yerine koyduğunu iki soru ile ortaya koyalım.
Bu iki soru ” Prime minister of low rank” düşük rütbeli sayın Davutoğlu size gelsin.
1.soru: Yetkisiz başbakanlık yapın denildiyse neden bu teklifi kabul ettiniz?
2.Soru: Hadi kabul ettiniz iktidar ile ters düştünüz yetkisiz başbakanlık görevinden alınmasaydınız bunlar hiç olmayacaktı değil mi ‘Dava’ diye hala bağıracaktınız!
Bugün sade vatandaşların sayesin de ortalıkta geziyorsunuz toplum mühendisleri orta da olsa idi bu kadar pişkin bir şekil de bu ifadeleri kullanamazdınız!
Bazen bu tolum ile yaşamaktan utanıyorum!