Bugünlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan gittiği her toplantıda yerli otomobil mevzuunu açıp sanayicileri tetikliyor.

Düşünebiliyor musunuz; 2017 yılına gelmemize rağmen hâlen yüzde yüz yerli bir otomobil imâl edemedik.

Her türlü otomotiv sanayi alt yapısının bulunduğu ülkemizde henüz yerli otomobilin yapılamaması hepimizi derinden üzmektedir.

Ancak, son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan bu işe fena kafayı taktı!

İktidarında bu işin de halledilmesini can-ı gönülden arzu ediyor.

Geçenlerde TÜSİAD toplantısında konuyu açan Erdoğan dün de TOBB Genel Kurulunda tekrar büyük sanayicilere adeta ateş etti diyebiliriz.

Hatta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na direkt hitap ederek, “Bunu sizden bekliyorum” dedi.

Devlet ve hükümet olarak da her türlü desteği vermeye sonuna kadar hazır olduklarının bir kez daha altını çizdi.

Daha ne yapsın ki?

Bu iradenin sanayicilerimizde çoktan oluşması gerekirdi.

Kendi tankını, topunu, helikopterini yapan bir Türkiye’nin otomobilini yapamaması düşünülemez.

 ***

BU İŞİ ALTEPE YAPAR!

Ben buradan Erdoğan’a bir tüyo vereyim…

Bıraksın bu TÜSİAD’ı, MÜSİAD’ı, TOBB’u; versin bu işi Recep Altepe’ye…

Eğer bir yıl içinde bu otomobili yaptırtmazsa ne derse desin!

Bunu neye dayanarak mı söylüyorum?

Türkiye’nin ilk yerli tramvayını yaptıran ve kendisi de makine mühendisi olup bu işlerden anladığı için bunu söylüyorum.

Üstelik, BTSO Başkanı İbrahim Burkay da zaten bu işe talip olduğunu daha evvel açıklamıştı.

İkisi elele verip Türkiye’nin ilk yerli otomobilini de Bursa’da imâl ettireceklerdir.

Bursa, otomotiv sanayinin Türkiye’deki beyni.

Her türlü alt yapı zaten hazır.

Durmazlar’a tramvayı, Gökçen’e uçak imâlatını yaptıran Altepe’nin, yerli otomobili imâl ettirecek tek kişi olduğunu düşünüyorum.

Geçenlerde, Recep Altepe’nin danışmanı ve tramvayın da teknik patronu diyebileceğimiz Taha Aydın ile konuşurken bana hızlı treni de rahatlıkla yapabileceklerini söyleyince gözlerimde şimşek çakmıştı.

Düşünebiliyor musunuz; milyonlarca euro verip dışarıdan satın aldığımız hızlı tren de artık yarı fiyatına Bursa’da yapılabilecek.

Bunun için ne gerektiğini sordum.

“Biz hazırız; sadece hükümetin emrini bekliyoruz” dedi.

Adam daha ne desin.

Bu işin gerekli beyin gücü ve altyapı hazır.

Geriye bir tek Ankara’nın iradesi kalıyor.

Umarım; Ankara’daki halen kökü kazınıp bitirilemeyen statükocu yapı titrer de kendine döner!

Yağ var, un var, şeker var, helvayı yapacak kişiler de var.

O zaman şunu sorabiliriz:

Daha ne bekliyoruz?