Yaşadığımız şu dünyada insanoğlunun eli değdiği her şey bozulma mecburiyetinde kalıyor.
Elbette daha yaşanabilir bir dünya için çalışan, çabalayan bireyler mutlaka vardır ama sayı olarak azınlıkta oldukları için yaptıkları tamirat fazla gözükmemektedir.
İnsanlar, tüm canlıların yaşam hakkını öyle ya da böyle bir sebeple gasp ediyor.
İnsanlar, hayvanların yaşam alanları olan ormanlardan kovup kendileri yerleşmektedir. Bu yüzden yeri geliyor en tehlikeli canlı olarak “insan” ismi karşımıza çıkıyor.
Kim ne derse desin sağlıksız bir dünyada yaşamaya çalışıyoruz.
Bu sebeple;
-Ekolojik dengeyi bozmayacaksın arkadaş.
-Sanayi yerlerini yerleşim alanlarının dışına yapacaksın arkadaş.
-Şehir içinde hava akımını engelleyecek devasa yükseklikte binalar yapmayacaksın arkadaş.
-Her yer beton olmayacak arkadaş.
-Toprağı, yeşili bol olan alanları çok geniş tutacaksın arkadaş.
-Maliyeti ucuza getirmek için gıdalarda kimyasal kullanmayacaksın arkadaş.
-Vücuda direk temas eden tüm ürünlerde hile yapmayacaksın arkadaş.
-Süt ürünlerinin raf ömrünü uzatmak için yapılan işlemler doğallıktan uzaklaştıkları için bir şüphe bırakıyor, bıraktırmayacaksın arkadaş.
Kullanılan tüm plastik maddeden yapılan eşyaların insan sağlığına uzun vade de mutlaka zararı vardır. Bunun yanında her gün maruz kaldığımız cihazların çıkardığı gözle görülmeyen frekanslar ve radyasyonun varlığı, şehrin oluşturduğu gürültü, araçların çıkardığı gazlar dahi vücudumuza zararı vardır. Her tarafımız da zararlı maddelerin bulunduğu bir dünyada sağlıklı bir yaşam sürdürmekten bahsetmek inandırıcı olamaz.
Dünyamız çok kirli. Lütfen daha sağlıklı bir yaşam için herkes elini taşın altına koymalıdır vesselam.