Bu şehirde bazen güzellikler çirkinliklerin gölgesinde kalıyor. Dedikodu, çekememezliğin kol gezdiği ortamda, kısa bir hatırlatma yapalım…

Dünyayı etkisi altına alan Korona virüsü nedeniyle, Güneydoğunun iflas etmiş ağaları durumuna düşen Avrupa ülkelerinde, sağlık sistemi iflasın eşiğine gelmiş. Aynı salgın nedeniyle tüm ülkede olduğu gibi Bursa’da salgın tehdidi altında…

Yapım aşamasında dönemin İl Sağlık Müdürü Özcan Akan tarafından gerçekleştirilen bir toplantıdan aldığım notları bugün incelediğimde, Bursa Şehir Hastanesinin üstlendiği yükün ne kadar önemli olduğunu fark edebiliyoruz.Ama bizim diğer ülkelerden farkımız, son dönemde inşa edilen şehir hastaneleri… Bugün bu hastaneler insanlarımız için umut olmuştur. Umut olmaya da devam ediyor. Umudumuz boş bir avuntu kesinlikle değildir. Umudumuz salgın karşısında Şehir Hastanesinin ve sağlık çalışanlarının ortaya koyduğu çabadır, dirençtir…

Bursa Şehir Hastanesi, ülkemizin en büyük şehir hastanelerinden  birisi olarak yapılmıştır.

Bin 355 yataklı olarak hizmete giren Bursa Şehir Hastanesi, sadece Bursa’ya değil, deprem kuşağında olan Güney Marmara’da Çanakkale, Balıkesir, Yalova, Bilecik ve Bursa illerine deprem ,salgın veya olağanüstü hallerde hizmet vermek üzere  planlanmış, ileri seviye bir bölge hastanesi olarak hizmete girmiştir.

Bu amaç doğrultusunda hizmet vermek amacıyla da ;

-Kadın doğum hastanesi,

-Kalp damar hastanesi ,

 -Genel hastane,

-Onkoloji Hastanesi,

-FTR Hastanesi,

-Yüksek güvenlikli

Adli psikiyatri hastanesi olmak üzere altı hastaneden oluşan dev bir kompleks olarak Türkiye’nin en büyük hastaneleri arasında yer almıştır.

Sadece hastanelerin sayısı değil verdiği hizmet kalitesi ve standardı ile de Türkiye’deki yapılan şehir hastaneleri içerisinde en iyi ve en kompakt Şehir Hastanesi olarak bilinmektedir.

Bu anlamda ;

-En ileri seviyede kanser tedavisi sunan kapsamlı onkoloji merkezi,

-Tüp bebek merkezi,

-Yanık merkezi,

-İnme merkezi,

-Reimplantasyon,

-Onkoloji ve Obezite Cerrahisi,

-Diyaliz hizmetleri gibi bir çok nitelikli hizmette bölgenin en iyi hastanesidir.

Diğer taraftan deprem, salgın ve diğer olağanüstü hallerde, bölgenin ihtiyacını karşılayacak şekilde ;

-Kadın doğum acil ,

-Çocuk acil,

-Genel acil ve travma acil olmak üzere dört büyük, çok kapsamlı ve bölgenin ihtiyacını karşılayacak şekilde çok geniş bir acil sistematiği planlamıştır. Bakmayın bugün birlerinin boş boş konuşmasına. Hastane bölgeye hizmet verebilmek maksadı ile kara, deniz ve hava yolu ulaşımı açısından da en uygun yerde düşünülmüş ve hayata geçirilmiştir.

Bu çerçevede bakıldığında Çanakkale’den, Balıkesir’den, Bilecik’ten, Yalova’dan olağanüstü bir durumda insanların çok rahat ulaşabileceği çevre yolu üzerinde hizmete girmiştir.

Bin 355 yatağa sahip olan Bursa Şehir Hastanesinde 49 ameliyathane, 225 yoğun bakım yatağı, 26 yataklı yanık merkezi, 170 yataklı pre-post alanları ve 200 yataklı ülkemizin en büyük Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon hastanesine sahip olarak, Türkiye‘de bir çok ilkleri bünyesinde bulunduran şehir hastanesinin bugün önemi bir kez daha ortaya çıktı. Unutmadan ekleyeyim, hastanemizin bir özelliği de, istenildiğinde tüm odaların anında yoğun bakım odasına dönüşebilecek durumda olması…

Özellikle Korona Virüs (COVID-19) salgınında çok önemli bir işlevi yerine getirmiştir, getirmeye de devam ediyor.

Hastanenin çok güçlü bir teknolojik alt yapıya sahip oluşu, geniş ve işlevsel bir acile sahip olması, merkezi havalandırma sistemine sahip oluşu ve belki de en önemlisi tek kişilik -ferah odalarıyla verdiği hizmetin kalitesi ve hızı ile bu salgında adeta bölgenin, Bursa’nın umudu olmuştur.

Hep şunu söylerim..

Hayati önem taşıyan projeleri uygulamak, hayata geçirmek için insanların ufku açık olacak.

Vizyon olacak.

Başta dönemin İl Sağlık Müdürü Özcan Akan olmak üzere emeği geçen herkesi buradan bir kez daha alkışlıyorum.

Anladınız mı şimdi şehir hastanesi neden önemli!

REKLAM ALA