Koronanavirüs ile ilgili olarak çeşitli önlemler alınıyor.
Baştan 65 yaş üzeri ve kronik hastalığı olanların sokağa çıkmaları yasaklanmıştı
Süreç bu şekilde devam ederken vaka ve ölüm sayılarindaki artış üzerine geçtiğimiz Cuma akşamı iki günlük genel sokağa çıkma yasağı ilân edildi.
Bunun da sebebi hafta sonu havaların da güzel olması sebebiyle vatandaşların evlerinde durmayacakları, sokağa ve piknik alanlarına yoğun bir nüfus akını olacağı endişesinden kaynaklanıyordu.
***
Yetkililerin ve uzmanların gerekli görmesi halinde sokağa çıkma yasağı da alınacak tedbirlerden birisi olarak görülmektedir.
Biz vatandaşlar olarak bu yasağa uymakla görevliyiz.
Ancak burada dikkatlerden kaçırmamamız gereken bir konu var.
O da panik yapmamaktır.
Nitekim sokağa çıkma yasağı uygulanacağı sadece iki saat öncesinden ilan edildi. Bu çok kısa süre içinde vatandaşların hemen marketlere hücum ettiklerini gördük.
Bu öyle bir hücum edişti ki marketlerin önünde hemen uzun kuyruklar oluştu ve marketlerin içi de ana baba gününe döndü. Hem de gecenin geç vakti olmasına rağmen.
Bütün uyarılara rağmen vatandaşlarımızın sosyal mesafeye hiç dikkat etmedikleri görüldü.
İki günlük sokağa çıkma yasağı olacak diye bu kadar panik yapmaya değmez.
Ama maalesef buna riayet edilmediğini görüyoruz.
Kimbilir o gece kaç kişi Koronavirüs taşıyıcısı insanlarla temas etti.
Üçbeş gıda maddesi ve bir paket sigara alma telaşına düşenlerin Allah korusun başına gelecekleri tahmin etmek o kadar da zor olmasa gerekir.
Diğer taraftan söylenebilecek başka bir söz daha akla geliyor.
Acaba bu sokağa çıkma yasağı daha önceden veya en az gündüzden ilan edilseydi daha iyi olmaz mıydı?
Bu şekilde vatandaşlar daha rahat hareket etme şansını elde etmiş olacaklardı. Yasak aniden ilân edilince marketlerdeki izdiham kaçınılmaz hâle geldi.
***
Türkiye insanı aslında sokağa çıkma yasağı konusunda tecrubelidir.
Buna rağmen panik yapması anlaşılır gibi değildir.
İki gün evde kalmakla açlıktan ölecek halimiz yoktur.
Bu salgın hastalık dolayısı ile vatandaşlarımız geneli itibari ile zaten evlerinde imkanları nisetinde erzak depolamışlardır. En azindan makarna, börek, çörek yapma imkanlarına sahibiz.
Bu nedenle sağlığımızı tehlikeye atacak davranışlardan sakinmamız gerekir.
Yetkililerin de bu tür durumlarda vakitlice hareket etmelerini beklemek en doğal hakkımızdır.
