Şarkılara, türkülere, şiirlere yerleşmiş bir kelime; vazgeçtim…
Geçebilmek…
Geçmek…
Vazgeçmek…
İlk akla gelenler sanki, Zayıflık , acizlik, korkaklık gibi şeyler…
Karar verme cesareti, özgüven ardından gelen sonuç olduğunu düşünebiliyor muyuz?
İlişkilerden, arkadaşlıklardan, iş hayatında kariyer uğruna sevmediği işi zorla yapma, yaşama sevincimizi elimizden alan, kısacası bizi mutsuz kılan ne varsa vazgeçebilmek, büyük cesaret ister.
***
Guy Finley’in yazdığı kitap bile var; ‘Vazgeçebilmek…’
Kitap, gelmiş geçmiş en çok satan kişisel gelişim kitaplarından biri…
Tanıtımında da kullanılan kelimeler, kitabı anlatıyor aslında; mutluluğa giden yolda yanınızda bulundurabileceğiniz en güvenilir kılavuz.
‘Sizi mutluluktan alıkoyanlar neler bir düşünün. Ve hepsinden vazgeçin gitsin. Söylemesi kolay ama yapması değil, öyle mi?
Guy Finley bu kitapta adım adım mutluluk ile aramızda dikilip duran o duvarı nasıl yıkacağımızı, vazgeçmemiz gerekenleri nasıl bırakacağımızı ve nasıl özgürleşeceğimizi anlatıyor.
VAZGEÇEBİLMEK’i okurken öfke, kin, kaygı, suçluluk duygusu ve daha pek çok olumsuz düşünceden arındığınızı fark edecek ve her sorunun cevabının yine sizin içinizde olduğunu göreceksiniz. Gerçek yaşam öyküleri, içten diyaloglar ve zihni çalıştıran sorular zaten içinizde barındırdığınız gücü ve duygusal özgürlüğü size geri verecek.’
Benden tavsiye… Okuyun…
***
Vazgeçmek…
Aslında korktuğumuz, yeniden başlamak…
Bilgisayara format atmak işin kolayı…
Bilmiyorsan bile, verirsin bedelini attırırsın…
Zor alanı, insanın kendini formatlaması…
Yeni bir sayfa açması…
Hayata yeni umutlarla başlayabilmesi…
Yazdım ya, korktuğumuz vazgeçmekten öte, yeniden başlayacak gücümüzün eksikliği…
***
Takım tutanların takımlarından, parti destekçilerinin partilerinden kolay kolay kopamaması, vazgeçememesi de durumun ‘toplu intihar’ vakası gibi…
Doğuştan gelmeyen, genetik olmayan, toplumsal normlar, toplumsal mutsuzluk, bizi de zayıflatıyor çoğu kez…
Başkalarının doğrusu, başkalarının yanlışı üzerine yaşamak gibi hayatı…
Söylemesi kolay, yapması zor, imkansız gibi ‘vazgeçebilmek.’
Kendi doğrularımız yönünde yol alabileceğimiz, vazgeçip, kendimizi keşfedeceğimiz günler dileğiyle gülümseyelim, ağlanacak halimize…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Funda Kubat
Söylemesi kolay
Şarkılara, türkülere, şiirlere yerleşmiş bir kelime; vazgeçtim…
Geçebilmek…
Geçmek…
Vazgeçmek…
İlk akla gelenler sanki, Zayıflık , acizlik, korkaklık gibi şeyler…
Karar verme cesareti, özgüven ardından gelen sonuç olduğunu düşünebiliyor muyuz?
İlişkilerden, arkadaşlıklardan, iş hayatında kariyer uğruna sevmediği işi zorla yapma, yaşama sevincimizi elimizden alan, kısacası bizi mutsuz kılan ne varsa vazgeçebilmek, büyük cesaret ister.
***
Guy Finley’in yazdığı kitap bile var; ‘Vazgeçebilmek…’
Kitap, gelmiş geçmiş en çok satan kişisel gelişim kitaplarından biri…
Tanıtımında da kullanılan kelimeler, kitabı anlatıyor aslında; mutluluğa giden yolda yanınızda bulundurabileceğiniz en güvenilir kılavuz.
‘Sizi mutluluktan alıkoyanlar neler bir düşünün. Ve hepsinden vazgeçin gitsin. Söylemesi kolay ama yapması değil, öyle mi?
Guy Finley bu kitapta adım adım mutluluk ile aramızda dikilip duran o duvarı nasıl yıkacağımızı, vazgeçmemiz gerekenleri nasıl bırakacağımızı ve nasıl özgürleşeceğimizi anlatıyor.
VAZGEÇEBİLMEK’i okurken öfke, kin, kaygı, suçluluk duygusu ve daha pek çok olumsuz düşünceden arındığınızı fark edecek ve her sorunun cevabının yine sizin içinizde olduğunu göreceksiniz. Gerçek yaşam öyküleri, içten diyaloglar ve zihni çalıştıran sorular zaten içinizde barındırdığınız gücü ve duygusal özgürlüğü size geri verecek.’
Benden tavsiye… Okuyun…
***
Vazgeçmek…
Aslında korktuğumuz, yeniden başlamak…
Bilgisayara format atmak işin kolayı…
Bilmiyorsan bile, verirsin bedelini attırırsın…
Zor alanı, insanın kendini formatlaması…
Yeni bir sayfa açması…
Hayata yeni umutlarla başlayabilmesi…
Yazdım ya, korktuğumuz vazgeçmekten öte, yeniden başlayacak gücümüzün eksikliği…
***
Takım tutanların takımlarından, parti destekçilerinin partilerinden kolay kolay kopamaması, vazgeçememesi de durumun ‘toplu intihar’ vakası gibi…
Doğuştan gelmeyen, genetik olmayan, toplumsal normlar, toplumsal mutsuzluk, bizi de zayıflatıyor çoğu kez…
Başkalarının doğrusu, başkalarının yanlışı üzerine yaşamak gibi hayatı…
Söylemesi kolay, yapması zor, imkansız gibi ‘vazgeçebilmek.’
Kendi doğrularımız yönünde yol alabileceğimiz, vazgeçip, kendimizi keşfedeceğimiz günler dileğiyle gülümseyelim, ağlanacak halimize…