Huzursuzluk ortamı oluşturmak isteyenlerin varlığı aşikârdır.
Bir de bunun yanında hainlerin değirmenine su taşıyanların her türlüsünü de görmekteyiz.
Toplum karışsın, ülke yangın yerine dönsün, hiç kimsenin can ve mal emniyeti kalmasın, hayat hava kararınca bitsin ve herkes bir kenara çekilsin vs. işte tam da bunu istiyorlar.
Bu gibi düşünenler var oldukça bunlara karşı güvenlik noktasında tedbiri elden bırakmamak gerekmektedir.
Çünkü saldırı tek taraftan değil, aksine çok yönlü ve beklenmedik yerlerden gelmektedir.
Ülkemizin içinde bulunduğu sürece bakıldığında gerek kalabalık mekânlar ve gerekse insanların toplu bulunduğu yerlerin güvenliği bir kat daha önem arz etmektedir.
Son günlerde dikkatimi çeken hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hemen hemen her gün kullandığım hafif raylı sisteminin bazı duraklarında turnike geçişlerinde özel güvenliklerin olmadıklarını çoğu zaman görmekteyim.
Günde binlerce kişinin kullandığı bu geçişlerde en azından caydırıcı özelliği olan bu güvenlik görevlilerin yerinde olmayışı inanın beni tedirgin etmiştir.
Hele hele bazı zamanlar o turnikeyi bekleyen temizlik görevlilerinin bulunması tam bir şaşkınlık görüntüsü vermektedir.
Oysaki daha önceleri hem girişte hem de yolcu iniş ve biniş yerlerinde bu güvenlikleri görüyorduk.
Şimdi ise nedense bir başıboşluk söz konusudur.
Hal böyle olunca güvenli bir yolculuk yaptığımızı hiç sanmıyorum.
Tedbiri elden bıraktıracak ne türlü bir gelişme oldu ki bizim haberimiz yok.
Aklıma gelen tek şey dolum makineleri konulup nasıl bilet veren çalışanlara ihtiyaç kalmadıysa, şayet varsa turnikelere yerleştirilen gizli güvenlik sistemi sayesinde de özel güvenliğe ihtiyaç kalmadı mı?
Umarım tahminim ve hayalim doğru çıkıp rahat bir nefes alırım.
“Su uyur, düşman uyumaz” demişler bizden hatırlatması.
