Müslümanları kandırıp dini cemaat ayaklarına 50 sene himmet ve para toplayıp teşkilatlanan Fetö’nün yeni kanlı eylemi de Rus Büyükelçiyi katletmek oldu.
Ama bunu da, 15 Temmuz’da olduğu gibi eline yüzüne bulaştırdılar.
Katil Fetö’cünün bütün şerecesi aynı gece gözler önüne serildi.
Hiç kıvıracak halleri kalmadı.
Benim merak ettiğim;
Hâlâ “Hocaefendi” diyenler var mı acaba?
Ya da; bunda da Feto açısından bir hikmet arayışında olanlar…
Malum; kendilerini bir cemaat üyesi olarak kabul edenler vardı.
Bu işi Allah rızası için yaptıklarını sanıyorlardı.
Bakın işler nereye geldi.
Adamlar, pervasızca silahı çekip canlı yayında adam vuruyorlar.
Hem de, Türkiye’nin şu sıralar arası en iyi olduğu ülke Rusya’nın büyükelçisini vurarak akılları sıra Türkiye’ye zarar verecekler.
Artık milletimiz iyi biliyor ki, bütün bu terör eylemlerinin Türkiye’ye kasteden dış düşmanların planları olduğunu. Dağdaki çoban bile biliyor bu işin arkasında kimler olduğunu.
Âmiyane tabiriyle biz de diyoruz ki “yemezler”…
Kimse ve hiçbir dış mihrak Türkiye’ye diz çöktüremeyecektir.
Meşhur biz slogan vardı:
“Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur!” diye.
 ***
Bakın; Türkiye ile sınırlı da değil bu terör faaliyetleri.
Geçen gün Almanya’nın başkenti Berlin’deki 9 kişini öldüğü TIR olayı ve yine İsviçre Zürih’teki camiye bombalı saldırı olayları da bir bütünün parçaları olarak değerlendirilmelidir.
Amaçlanan bir iç karışıklıktır.
Ama buna da ulaşamadılar.
Ne yaparlarsa yapsınlar tutmuyor.
 ***
GÜVENLİK ZAAFİYETİ DİZBOYU!
Rus Büyükelçinin milletin gözleri önünde öldürülmesini de açıklamak mümkün değildir aslında.
Katil rahatça gelip büyükelçinin arkasında adeta poz veriyor.
Oh ne âlâ memleket!
Demek ki; koruma adı altındaki muhabbetin ne kadar dandik olduğu bir kez daha anlaşılmış oldu.
Düşünsenize; Cumhurbaşkanının yanına bile koruma olmuş geçmişte bu katil.
15 Temmuz’da da başyaver Fetö’cü çıkmamış mıydı?
 ***
Hollanda/ Rotterdam’da bulunan İslam Üniversitesi Rektörü değerli ilim adamı Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ü ziyaretim sırasında bana; geçen sene 25 Kasım 2015 tarihinde Cumhurbaşkanımızı yanındaki Fetö’cü Yaver konusunda uyardığını ama kendisinin buna inanmak istemediğini ve gülerek “Hocam biz bunları seçerek alıyoruz” dediğini anlatmıştı.
 
Bu konuda son derece gevşek hareket ettiğimiz ortaya çıktı.
Nitekim darbe sürecinde Avrupa’da bana ulaştırılan bilgileri verecek Türkiye’de muhatap bulamamıştım da belgeler elimde patlamıştı.
Ne bakan düzeyinde ve ne de milletvekillerinden cesaret edip sahip çıkan olmamıştı.
O zamanki İçişleri Bakanı Efkan Âla’nın makamını da arayıp konuyu anlatmama ve notlar bırakmama rağmen dönüş olmadı.
Sonrasında Efkan Âla’nın görevden alındığını öğrenecektik.
Nitekim Efkan Âla’nın darbe gününde hiç adı sanı duyulmamış, nerede ne yaptığını da öğrenememiştik.
Hatta, sınırda bir helikopter muhabbeti de sosyal medyada yazılıp konuşulmaya devam ediyor..
Sayın milletvekilimizin bu konuda açıklaması oldu mu bilmiyorum.
 ***
Bu Fetö işinin altından daha çok iş, çok kimse çıkacak gibi gözüküyor.
Allah, devletimizi ve milletimizi Fetö’nün şerrinden muhafaza etsin.