Herşeyde bir hayır vardır.
Bu 15 Temmuz darbe kalkışmasının da sonunda hayırlara vesile olacağını düşünüyorum.
Ne demiş yüce Allah:
“Sizin hayır bildiklerinizi şer, şer bildiklerinizde hayır vardır. Lakin siz bunu bilemezsiniz.”
Bizim inancımızda durum böyledir…
Bu şekilde düşünür ve inanırız.
Bakınız, milletimiz şaha kalktı.
Seçtiği Cumhurbaşkanına ve hükümetine sahip çıktı.
Göz kırpmadan inandığı değerler uğrama ölüme koştu, şehadet şerbetini içti.
Sorarım sizlere….
Dünyada hangi millet bu fedakarlığı göze alabilir?
Böyle asil ve necip bir milletin mensubu olmaktan gurur duyuyorum.
***
Geldiğimiz nokta itibarı ile Türkiye bütün dünya nezdinde itibar kazanmıştır.
Bütün dünyaya haklı olarak ferman okuyan bir Cumhurbaşkanımız var.
” Ey Almanya kendine çeki düzen ver!” diye kükreyen bir Reise sahibiz.
ABD de eski afra tafralarını yapamıyor…
Dünya nezdinde haklı ve itibarlı bir konumdayız.
Eski ezik büzük diploması politikası terkedilmiş, yerine cesur bir dış politika uygulanmaya başlanmıştır.
Ancak, tam da bu noktada bazı eksikler vardır.
Büye Türk Milletini yurtdışında temsil noktasında bulunanların büyük bir ekseriyeti henüz millete hizmet noktasında zafiyet göstermektedirler.
Aylarca yurtdışı temsilciliklerimizi ziyaret ettim.
Bu noktada çok ciddi tespitlerim oldu.
Atılması gereken adımlar var.
Yeni Türkiye’nin hedeflerinden haberdar olmayan bazı ehliyetsiz ve temsil kabiliyeti nden yoksun kişilerin yurtdışı temsilciliklerimizde makam işgal ettiklerine tanık olup üzüldüm.
İdealist kadroların süratle işbaşına getirilmesi şarttır.
***
Son gelişmelerle birlikte Türkiye algısı ve Türklerin algısı da değişmiştir. 
Avrupa’da görüştüğüm vatandaşlarımız Türk olmakla büyük bir gurur duymaktadırlar.
Tayyip Erdoğan’ın liderliği Ülkücü camiayı da heyecanlandırmıştır.
Rahmetli Türkeş’in idealini gerçekleştirmek de belki Recep Tayyip Erdoğan’a nasip olacaktır.
Çağlar üzerinden atlayıp “Büyük Türkiye”yi kurmak ideali.
Bu yeni sürecin hakkımızda hayırlara vesile olmasını diliyorum…