Uzun yıllar sonra son derece heyecanlı bir seçime gidiyoruz.
Bilhassa,  cumhurbaşkanı adaylarından başta Erdoğan olmak üzere İnce ve Akşener’in performansları son derece yüksek.
Üçü de taban politikası yapıyor.
Halk ağzı ile konuşuyorlar.
Millete, tabir yerindeyse damardan şırınga yapıyorlar.
Yıllardır Erdoğan seçim meydanlarının tartışmasız lideridir.
Bu seçimlerde kendisine iki tane hareketli rakip çıktı.
Muharrem İnce ve Meral Akşener.
Bilhassa Muharrem İnce’nin şovmenlik yönü ağır basıyor.
Akşener de taban ağzıyla konuşmada mahir.
Yarış bu üç iddialı aday arasında geçiyor.
Şimdi bu üç adaya genel almamda bir bakalım:
Erdoğan, sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın tanıdığı bir lider.
16 yıldır yaptığı hizmetlerle milletin gönlünde taht kurdu.
Menderes’ten sonra gelmiş liderlerin hepsinden fazla vatandaşların sevgisini kazandı.
Türk siyasi tarihine ismini altın harflerle kazıttı.
Türk ve dünya siyasetini çok iyi biliyor.
Yaptığı çıkışları ile milletin başını dik tutmasını sağladı.
Şimdiye kadar milletimizin alışık olmadığı tarzda pragmatik çözümler üretti.
Vatandaşlarla arasında çok sıcak bağlar tesis etti.
Bürokrasiyi tam olarak bitirememesine rağmen, çok önemli açılımlar sağladı. Kırtasiyeciliği azalttı.
Sağlık, eğitim, ulaşım, vb konularda reform niteliğinde kararlar alıp uygulamaya soktu.
Bilhassa, fakir fukaraya çok el uzattı.
Hortumun ucunu millete çevirip onlara akıttı.
Şu an, abartmış olmayayım ama devletten maaş almayan neredeyse kalmadı gibi…
İnsanlar bu kazanımlarını riske atmak istemezler; bu nedenle de kılı kırk yararak tercihte bulunacaklar.
Bu açıdan baktığımızda Erdoğan’ın artıları çok fazla.
 ***
Muharrem İnce’ye baktığımızda; beklenenin üzerinde bir performans sergilediğini görüyoruz.
Halk tipi bir aday görüntüsü vermek için her türlü atraksiyona başvurmaktan çekinmiyor.
Yarışa sonuna kadar asılıyor.
Burada dikkatleri çeken şu oldu; önceleri Meral Akşener önde gözüküyordu Erdoğan’a rakip olarak. Ama Muharrem İnce’nin yaptığı ataklarla öne geçtiğini görüyoruz. En azından kamuoyu anketleri böyle söylüyor.
Hatta; Bülent Ecevit’ten sonra CHP’nin oylarını en yüksek seviyeye çıkardığı görüşü hâkim.
Bazı handikapları var.
Selahattin Demirtaş muhabbeti ve ziyareti, eski bazı ilişkileri, son olarak da meclisteki bir görevli ile olan telefon konuşması İnce için olumlu olaylar değil.
 ***
Meral Akşener’e gelince; aslında AK Parti’nin içinde olacak bir isimdi başlangıçta.
Sonra Erdoğan ile anlaşamayınca dışarıda kalıp kendi rotasında yürüdü. MHP’den milletvekili ve TBMM Başkan Vekilliği yaptı. Zaten Çiller dönemini İçişleri Bakanı idi.
Tecrübeli bir siyasetçi.
Erdoğan gibi bir liderin karşısına çıkıp aday olmak yürek ister.
Vatandaşların hassasiyetlerini biliyor.
İnsanlarla diyalog kurmada başarılı.
Bursa’da başarılı bir miting yaptı.
AK Parti kurucularından Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu’nu 1. Sıra adayı yapması son derece isabetli.
Seçimlere renk getirdi ve heyecanı arttırdı.
Zaten kendisi de en azından ilk turda seçilmeyi hedeflemedi.
İkinci tura kalıp kalmayacağı Pazar akşamı belli olacak.
Kalmaz da, Erdoğan ilk turda seçilmez de İnce 2. Tura kalırsa İnce için çalışacağını açıkladı.
 ***
Artık söylenecek fazla da bir şey kalmadı.
Memleketimiz, milletimiz ve İslâm âlemi için en hayırlısı kim ise onun seçilmesini dileriz.
Allah yar ve yardımcımız olsun.