

Yalnız insanlar…
Gerçekten yalnızmıdırlar?
Yoksa ilk aklınıza gelen…
Onlar, asosyal, beceriksiz, mutsuz bireyler mi?
Birkaç ayrı üniversitelerde yapılan deneylerde tam tersine yalnız kalan insanların,
kalamayanlara göre daha mutlu ve uyumlu oldukları belirlenmiş.
Devamlı başkalarıyla vakit geçirmenin insanın zihnini yorduğunu.
Hep duyarız ”insan sosyal bir varlıktır” sosyalleşmeye gece gündüz başkalarıyla vakit geçirmeye çok ihtiyacımız olduğuna inanırız.Bence tam tersi.
Belki de gereğinden fazla sosyalleşiyoruz.
Dost gibi dostluklara, arkadaşlıklara sözüm yok.
Onlar hava ve su gibi olmazsa olmazları hayatın.
Güzel bir sohbet, keyifli bir dost meclisinin yeri her zaman ayrıdır.
Birde boşu boşuna, yararsız ve verimsizce sırf etrafa ayak uydurarak geçirdiğimiz o günler saatler gençlerin tabiriyle ”öylesine takılıyoruz ” bu durumlardan hiç kimseye fayda yok.
***
Aslında bir de başka açıdan bakmalı…
Kalabalığın ortasında yalnızlık mı?
Yoksa ‘yalnız’ ama çokluğu yaşamak mı?
Öyle insanlar vardır ki, günlük hayatın içinde harala gürele, bir sürü insanla temas halindedir, ama yalnızdır…
Öyle insanlar vardır ki, kalabalıklardan kaçar, yalnızlık görüntüsü verir, seçicidir aslında, çokluğu yaşar…
***
Yalnızlık konu olunca…
En iyisi Cahit Külebi’nin bir şiiriyle noktalamak yazıyı…
Ben yalnızlığı
Gökte uçar gördüm
Ben yalnızlığı
Garip naçar gördüm
Ben yalnızlığı
Gelip geçer gördüm.