Türkiye’de sırf muhalefet olsun diye her şeye karşı olan bir zihniyet vardır.
Bunlar, doğru yanlış demeden her şeye karşı çıkarlar.
Yol yaparsınız karşı çıkarlar.
Köprü yaparsınız karşı çıkarlar.
Tünel yaparsınız karşı çıkarlar.
Daha ziyade CHP’de görülen bu karşı çıkışlara Temel Karamollaoğlu SP’sinde de rastlanmaya başlandı.
Geçen gün rastladığım SP kaynaklı bir iletide devletin kaynaklarının betona harcandığı kaydediliyordu.
Ya ne yapılsaymış?
İnek ve hayvancılık öncelenseymiş.
İyi de tarım ve hayvancılık politikası ayrı, ulaştırma ve altyapı politikası ayrı değil mi?
Bir ülkenin kalkınmışlığının bir göstergesi de güzel yollardır.
Zamanında devrin başbakanı rahmetli Adnan Menderes İstanbul Vatan Caddesine yol yapacağı zaman CHP’liler ayaklanmış ve “ Ne o, bu kadar geniş caddeye ne gerek var buraya uçak mı indireceksiniz?” demişlerdi.
İşte ufuksuz ve vizyonsuz insanların görüş kapasitesi bu kadardır.
Yine zamanında İstanbul Boğaz Köprüsü için de aynı şekilde karşı çıkmalar olduğunu biliyoruz.
En son karşı çıkmalar ise İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indiren otoyol projesidir.
Asrın projesi olarak görülen bu büyük yatırım yap-işlet-devret modeli ile gerçekleştirilmiştir.
Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu’nun tüm etapları 4 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılmış ve İstanbul- İzmir arasını 8,5 saatten 3,5 saate indiren otoyolunu bugüne kadar 35 milyon araç kullanmıştır.
Bu otoyoluna ve İzmit Körfezi üzerinde kurulan Osmangazi Köprüsüne getirilen en büyük eleştiri ise ücretlerin yüksek olduğu gerekçesiyle kullanımın düşük olduğu yönündedir.
Her ne gerekçeyle olursa olsun bu dev yatırıma karşı çıkmak akıl kârı bir iş değildir.
Hatta bazıları köprünün üzerinden geçen araçları saymaya kalkarak akılları sıra bu yatırıma karşı çıkmaya çalışıyorlar.
Bu kadarına da “Eh yani pes” diyoruz.
 ***
Yine her şehre açılan üniversitelere de karşı çıkanlar vardır.
Yaygın eğitimin kasabalara kadar inmesine ve meslek yüksek okulları açılmasına da karşı çıkıp bu okulları liselere benzeterek aşağılamaya çalışıyorlar.
Diğer taraftan ise neredeyse her şehre yapılan havaalanlarına da bu zihniyet tarafından karşı çıkılmaktadır.
Anadolu insanının uçak konforu ile seyahat edip kısa sürede büyük şehirlere ulaşması adeta bunların gözüne batmaktadır.
***
Türkiye’deki karşı çıkış sadece altyapı yatırımlarıyla sınırlı değildir.
Savunma alanında da bunlara şahit olmaktayız.
Güncel olduğu için konuya değinmeden geçemeyeceğim.
 Rusya’dan alınan savunma amaçlı S-400 füzelerine de karşı bir kampanya yürütülmüş ve bunları kim ya da kimlere karşı kullanacağımız sorgulanmıştır.
Eğer bu iktidar faydalı bir iş yapmış olsa da, buna karşı çıkmak sanki muhalefetin görevidir.
Halbuki esas olan, muhalefetin eksikleri görüp onların giderilmesi yönünde baskı görevini yapmasıdır.
Bizim muhalefet veya istemezükçü çevreler her şeye karşıdırlar.
Kendilerinin tarihinde hiçbir icraata rastlanmadığı için başkasının yapmasına da karşı çıkarlar.
Velev ki, bu ülkenin yararına olsa dahi.
 ***
Ülke kalkınması için var güçleri ile çalışanlara destek olmalıyız.
Köstek değil destek olmalıyız.
Birlik ve beraberlik içinde olursak az zamanda büyük işlere imza atabiliriz.