SON DAKİKA
Hava Durumu

#Sanayi

Bursada Meydan - Sanayi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sanayi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 4 büyüdü Haber

Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 4 büyüdü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı ilk çeyrek dönemsel gayrisafi yurt içi hasıla verisini açıkladı. Buna göre, GSYH 2023 yılı birinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4 arttı. Hizmet faaliyetleri 2023 yılı birinci çeyreğinde yüzde 12,4 arttı GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2023 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; hizmetler yüzde 12,4, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 12,0, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 11,2, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 8,1, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 7,8, inşaat yüzde 5,1, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,6 ve gayrimenkul faaliyetleri yüzde 1,4 arttı. Tarım sektörü yüzde 3,8, sanayi ise yüzde 0,7 azaldı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2023 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,8 arttı. GSYH 2023 yılının birinci çeyreğinde cari fiyatlarla 4 trilyon 631 milyar 792 milyon TL oldu Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2023 yılının birinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 84,4 artarak 4 trilyon 631 milyar 792 milyon TL oldu. GSYH'nin birinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 245 milyar 464 milyon olarak gerçekleşti. Hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2023 yılının birinci çeyreğinde yüzde 16,2 arttı Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2023 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 16,2 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 4,9 arttı. Mal ve hizmet ithalatı 2023 yılı birinci çeyreğinde yüzde 14,4 artarken ihracatı yüzde 0,3 azaldı Mal ve hizmet ithalatı, 2023 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 14,4 artarken ihracatı yüzde 0,3 azaldı. İşgücü ödemeleri 2023 yılı birinci çeyreğinde yüzde 126,1 arttı İşgücü ödemeleri, 2023 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 126,1 arttı. Net işletme artığı/karma gelir yüzde 48,7 arttı. İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı yüzde 38,0 oldu İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 31,1 iken, bu oran 2023 yılında yüzde 38,0 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 47,6 iken, 2023 yılı birinci çeyreğinde yüzde 38,2 oldu. İşgücü ödemelerinin GSYH'ye oranla daha hızlı artmasının yanı sıra, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemelerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte, kıdem tazminatı ödemelerinin önemli ölçüde artış göstermesi, işgücü ödemelerinin katma değer içerisindeki payını arttırmıştır. EYT düzenlemesinin etkisi hariç bırakıldığında, işgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payının yaklaşık yüzde 33,5 olacağı tahmin edildi.

Bakan Varank Sanayicilerle biraraya geldi.. Haber

Bakan Varank Sanayicilerle biraraya geldi..

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kayapa ve Hasanağa Organize Sanayi Bölgeleri yönetimleri ve bölgedeki sanayicilerin konuğu oldu. Hasanağa OSB hizmet binasında gerçekleştirilen istişare toplantısına AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Mehmet Latif Deniz, BEBKA Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Zeki Durak, TSE Bursa Bölge Koordinatörü Mehmet Hüsrev, OSB’lerin yönetim kurulu üyeleri ve sanayiciler katıldı.  “BU DÖNEMDE BURSA’YA DAHA ODAKLI BAKACAĞIZ” Toplantıda konuşan Bakan Mustafa Varank, Bursa’nın her anlamda potansiyeli en yüksek şehirlerden bir tanesi olduğunu söyledi. Nüfusuyla, sanayideki kabiliyetleriyle, doğasıyla, turizm potansiyeliyle ve son dönemde hükümetin yaptığı yatırımlar sayesinde lojistikte konumlanmasıyla Bursa’nın Türkiye’nin lokomotifi olduğunu vurgulayan Bakan Varank,”Biz de şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu şehre hizmet etmek için sizlerle daha fazla bir arada bulunacağız. Bursa, bizim her zaman gündemimizdeydi. Daha önce de şehrimizi ziyarete geliyor, sanayicilerimizle buluşuyor, yatırımları takip ediyorduk. Yeni yatırımların kazandırılması için çalışıyorduk. Kalkınma ajansları vasıtasıyla yereldeki yatırımları desteklemeye devam ediyorduk. Bu manada önümüzdeki dönemde çok daha odaklı bir şekilde Bursa’yı kalkındırmak, Bursa’nın marka değerini yükseltmek üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.  “TÜM POTANSİYELLERİMİZİ BİRLİKTE DÜŞÜNMELİYİZ” Sanayi sektörünün Bursa ekonomisinin itici gücü olduğunun altını çizen Mustafa Varank, şunları söyledi:  “Bu manada Bursa sanayicisinin, üreticisinin taleplerini, önerilerini her zaman dikkate alıyoruz. Bursa’nın en büyük gündemi yeni sanayi alanlarının bu şehre kazandırılması ve mevcut sanayinin daha yeşil, daha sürdürülebilir, daha çevreci bir hale getirilmesi. İlk günden bu yana söylediğimiz şudur;  ‘Sanayiyi eleştirerek yola çıkanlar aslında bu şehre en büyük zararı veriyorlar. Sanayi de olacak, turizm de olacak, tarım ve ticaret de olacak.’ Bunların hepsini bir arada, bir ekosistem olarak düşünmemiz gerekiyor. Sanayicilerimizle, şehrin ileri gelenleriyle el ele vereceğiz. İnşallah bu şehri kalkındırmak için çalışmaya devam edeceğiz. Bunun içinde yeni sanayi alanlarının bu şehre doğru bir biçimde kazandırılması da olacak. Mevcut sanayi tesislerinin doğru şekilde yönlendirilmesi de olacak. Dijital dönüşüme, yeşil dönüşüme destekler verilmesi de olacak. Tüm bu çalışmalarımızı ortak akıl yoluyla gerçekleştireceğiz.”  “BURSAMIZA DEĞER KATMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”  Toplantıda söz alan Kayapa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Toy, sanayicilerin taleplerini dinleyen, çözümler sunan Bakan Varank’a teşekkür ederek, “Bizler de üyelerimize, bölgemize ve Bursamıza katkı sunmak için çalışıyoruz. Bölgemizin yapısal ve altyapı sorunları Bakanlığımızın da desteği ile teker teker çözülüyor. İnşallah çevreciliği ile örnek olan sanayi bölgemizi hep birlikte her yönüyle büyütmeye, geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.  “TÜM DERDİMİZ ŞEHRİMİZE GÜÇ VERMEK…”  Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Korun da böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdi. Bölgedeki üretimi, istihdam hacmini ve sağlanan katma değeri arttırabilmek için gerekli tüm çalışmaları yürüttüklerini ifade eden Ömer Faruk Korun, “Tüm derdimiz büyüyen Bursamıza güç vermeye devam etmek. Bu yolda hep birlikte sağlam adımlarla yürüyeceğimize olan inancımız tamdır” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından soru cevap kısmına geçildi. Burada sanayicilerin soruların tek tek cevaplandıran Bakan Varank’a Kayapa OSB Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Toy ve Hasanağa OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Korun tarafından hediye takdiminde bulunuldu. Program, Bakan Mustafa Varank’ın sanayicilerle hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.

Bursa OSB'de Gündem "Bursa Sanayisi ve Deprem Gerçeği" Haber

Bursa OSB'de Gündem "Bursa Sanayisi ve Deprem Gerçeği"

Bursa OSB Hizmet Binası çok amaçlı toplantı salonunda düzenlenen ‘Bursa’nın Deprem Riskleri ve Sanayi Yapılarının Deprem Performansları’ konulu sempozyum, yoğun bir katılımla gerçekleşti. Moderatörlüğünü Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı, İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Adem Doğangün’ün yaptığı programda açılış konuşmasını gerçekleştiren Bursa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Şahin, konuşmacılara, katılımcılara ve sempozyumda emeği geçen herkese teşekkür ederek, organizasyonun katılımcılara ve Bursa’ya faydalı olmasını diledi. “ÜRETİMİN DURMASI BÜTÜN TOPLUMU FELÇ EDİYOR” Moderatör Prof.Dr. Adem Doğangün ise  6 Şubat’ta başlayarak 11 ili etkisi altına alan depremlerin Türkiye’ye maliyetinin büyük olduğunu belirterek, “ Ancak can kayıplarımız maliyetlerle ölçülemez. Yakın zamandaki depremlere baktığımızda genelde gece saatlerinde gerçekleşiyor. Durum böyle olunca sanayi alanlarında can kayıpları yaşanmıyor gibi bir algı oluşuyor ancak Bursamızda 24 saat vardiya ile çalışan sanayi kuruluşlarımız var. Dolayısıyla Bursamızda olası bir depremde sanayi bölgelerimizde de can kayıpları gündeme gelebilir. Sanayi bölgelerimizdeki maddi kayıpların büyüğü aslında binalarda değil oradaki makinelerde, alet edevatlarda meydan geliyor. Aynı zamanda yaşanabilecek iş gücü kaybı kayıpları daha büyük boyutlara çıkarıyor. Üretim olmadığı zaman bu bütün toplumu etkiliyor ve adeta hayatı felç ediyor. Dolayısıyla sanayi yapılanmaları biraz daha ön planda olmalı. Aynı zamanda sanayi bölgelerinde bulunan bir takım kimyasalların yayılması ya da yaşanabilecek yangınlar çok daha büyük zarara neden olabiliyor. Sanayi bölgelerindeki doğru yapılanmalar can ve mal kayıplarını azaltmada etkili olacaktır” dedi. “BURSA, SADECE BİNA KAYBETMEZ, TÜRKİYE ÜRETİMİNİ KAYBEDER” TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er ise, ‘Aktif Fay Hatları ve Bursa için Riskler’ konulu sunumunda, şu ifadeleri kullandı.  “Şu anda ülkemizin kaynaklarının büyük bir kısmı deprem bölgesine  destek için kullanılıyor. 4 milyar dolardan bahsediliyor. Bu durum depreme hazırlığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bu harcamaların küçük bir kısmını kentsel dönüşüme ve gerekli önlemlere ayırsaydık bu paranın büyük bir kısmı cebimize kalabilirdi. Bursa’da 17 tane sanayi bölgesi var ve şehrimizden aktif fay hatları geçiyor. Dolayısıyla Bursa, ciddi önlemler alınması gereken bir şehir. Türkiye’de 3 ay içerisinde gerçekleşen deprem sayısı 30 bini geçti.Bu depremlerin yarattığı stres bizleri de etkileyebilir. İstanbul’da, Bursamızda, Marmara ve Ege bölgelerinde yaşanabilecek depremlerin kayıpları çok daha büyük olacaktır. Güney Marmara’yı etkileyebilecek üç fat hattı var Bursa’da ve şehrimiz bir sanayi kenti. Bir bölgenin depremden etkilenmesi için öncelikle 6 büyüklüğünde bir etki yaratabilecek bir fay hattının olması gerekiyor. Bu Bursa’da var. İkinci olarak bu fay hattının bizim yerleşim bölgemize ya da sanayi alanımıza yakın olması lazım ve bu da şehrimizde mevcut bir gerçek. Ne yazık ki Bursamızda içinden fay hattı geçen sanayi bölgelerimizin olduğunu da biliyoruz.Dördüncüsü bizim binalarımızın eski olması lazım. 2004yılından önce yapılan binaların çoğu hazır beton değildi. Beşincisi binaların statik hesaplarının uygun olmamasıydı. Bursa sadece bina kaybetmez, Türkiye sanayisini kaybeder. Türkiye milyarlarca dolar zarara uğrar. Bu yüzden iyi zemin, iyi bina çok önemli ve bundan sonraki tüm önlemler bu gerçekler göz önünde bulundurularak alınmalı.” “ZEMİN SIVILAŞMASI KONUSU YETERİNCE DİKKATE ALINMIYOR” Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hakan Tacettin Türker, “Endüstriyel Yapılardaki Genel Riskler” konulu sunumunda, depremlerde yaşanan yıkımlara binaların durumundan çok zeminlerin zayıf ya da problemli olmalarının neden olduğunu anlattı. Prof.Dr. Türker:  “Binaların en doğru şekilde inşa edilebilmesinin yolu zemin hakkındaki bilgilerin doğru elde edilebilmesidir. Burada binaların sağlamlığı açısından zemin sıvılaşmasına çok dikkat edilmeli. Binalarımız ne kadar sağlam olursa olsun, ne kadar iyi bir yapı olursa olsun zemin sıvılaşmasına dikkat edilmediyse yapımızın olası depremlerde yıkılma yüksektir. Yalnızca Bursamızda değil Türkiye genelindeki sanayi yapılarının ne yazık ki zemin etütleri yapılmamış. Zemin sıvılaşması konusu sanayi bölgelerimizde maalesef çok fazla dikkate alınmamış ve alınmıyor. Bu nedenle sıvılaşma koşullarının Bursa’daki sanayi yapılarını ne kadar etkileyeceğinden şu an için emin değiliz ama sanayi bölgelerimizin neredeyse tamamımın alüvyon zemin üzerine kurulu olduğunu biliyoruz. Bu nedenle sıvılaşma, sanayi yapılarımızın birçoğunu ilgilendiriyor. Dünyada bu alanda çok uzun zamandır kullanılan yöntemler mevcut ancak ülkemizde yeni yeni kullanılmaya başlanıyor” dedi. “DOĞRU YÖNTEMLER DEPREMLERİN ZARARLARINI AZALTACAKTIR” Jeoloji Mühendisi Mehmet Samast, “Zemin Etüdü ve NTD Tahribatsız Test Yöntemleri” konulu sunumunda, konut ya da sanayi binalarının yapımında zemin etütlerinin önemine değindi. Zemin yapılana göre doğru statik hesaplamalar ve doğru işçilik, malzeme kullanımıyla sağlam yapıların oluşturulabileceğini anlatan Mehmet Samast, dünya genelinde kullanılan yöntemlerin güncel olarak takip edilmesi ile mevcut yapıların ya da yeni binaların deprem gerçeğine uygun bir hale getirilebileceğini söyledi. Samast, yakın tarihlerde gerçekleşen depremlerin bu konuyu ülke gündemine bir kez daha getirdiğini belirterek, “Zamanında alınan önlemler deprem kuşakları üzerinde bulunan ülkemizde mevcut depremlerin vereceği zararları minimize edecektir” ifadelerini kullandı. Yüksek İnşaat Mühendisi Fatih Genç’de, “Performans Analizi Süreçleri ve Güçlendirme” yöntemleri sunumunda konut ya da sanayi yapılarında mevcut binaların sağlamlık durumlarının bir an önce gözden geçirilerek, zemin ve bina durumlarına göre doğru yöntemlerle gerekli güçlendirme çalışmalarının yapılması gerektiğini vurguladı. Dünyada kullanılan yöntemleri anlatan Fatih Genç, olası deprem durumlarında can ve mal kayıplarını önleyebilmek adına bu çalışmalar acil olarak hayata geçirilmeli. Deprem öncesinde alınan önlemler, deprem sonrasında yaşanan zararlara göre çok daha az maliyetli. Can kayıplarını ise hiçbir bedel telafi edemez. Bu bilinç ve sorumlulukla hareket etmeliyiz” dedi. Programda konuşmaların ardından soru-cevap kısmına geçildi ve konuşmacılara günün anısına plaket takdiminde bulunuldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.