SON DAKİKA
Hava Durumu

Vahapoğlu;Meclis kürsüsünden adeta ders verdi..

2021 yılı Bütçe Kanununun Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Bütçeleri hakkında konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı,Bursa milletvekili Hidayet Vahapoğlu meclis kürsüsünden adeta tarih dersi verdi… Vahapoğlu,Devletimizin üç önemli kilit kurumunun çalışmaları fedakârlık, cesaret ve feragat örnekleri ile dolu olduğunu belirterek, “1nci, 2nci dünya savaşlarından hatta post modern

Haber Giriş Tarihi: 16.12.2020 07:13
Haber Güncellenme Tarihi: 16.12.2020 07:13
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/
Vahapoğlu;Meclis kürsüsünden adeta ders verdi..

2021 yılı Bütçe Kanununun Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Bütçeleri hakkında konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı,Bursa milletvekili Hidayet Vahapoğlu meclis kürsüsünden adeta tarih dersi verdi…

Vahapoğlu,Devletimizin üç önemli kilit kurumunun çalışmaları fedakârlık, cesaret ve feragat örnekleri ile dolu olduğunu belirterek, “1nci, 2nci dünya savaşlarından hatta post modern 3ncü dünya savaşından bahsediliyor. İnsanlar sokaklarda rahatça gezdiği, sosyal, ekonomik, kültürel vb. yaşantılarını arzuladığı şekilde gerçekleştirebildiği sürece hakimiyet savaşlarının bittiğini, hayatın normalleştiğini sanıyor. Hâlbuki savaşlar ekonomik, kültürel, diplomatik veya terör yoluyla açık ya da vesayet ve hibrit şeklinde devam ediyor.

Genellikle savaş denildiğinde askerin karşı karşıya geldiği, çoğunluğu Hollywood yapımı filmlerde anlatılan klasik askeri savaşları hatırlıyoruz. Savaşın, çatışmanın dehşetini yaşamadığımız için ne olduğunu bilmiyoruz. Üzerimize çöken rehavet bizim gözümüzü kör ediyor, beynimizi dumura uğratıyor. Asıl savaşı fark bile edemiyoruz. Hâlbuki savaşlar bitmiyor. Hep devam ediyor. Dost dediğimiz çoğu ülkenin el altından bizim düşmanlarımızı destekleyip onlara vekalet savaşı yaptırdıkları gibi. Mesela Almanya örneğini ele alalım. Alman İmparatorluğunun Birinci ve ikinci dünya savaşında kaybettiği topraklarını ve nüfuz alanını bugün sahip olduğu ekonomik, kültürel ve politik gücü ile geri almakla kalmamış; Alman imparatorluğunun ve Hitler Almanya’sının kılıç, tank, top ile egemenlik kurmaya çalıştığı Polonya, Çekya,Avusturya, Slovakya, Macaristan, Karadağ gibi ülkelerin hemen hemen tüm irili ufaklı sanayi tesislerini, ARGE şirketlerini, bankalarını, sigorta şirketlerini, marketlerini, lojistik firmalarını hatta pastanelerini, ekmek fırınlarını, kırtasiye dükkanlarını bile satın almıştır. Bu çöreklenmeyi güçlü ekonomisi, sermayesi, bilim ve teknolojideki birikimi, ticarette kural belirleyen psikolojik ağırlığı ile zorlanmadan hissettirmeden gerçekleştirmiştir.” dedi..

Söz konusu bazı ülkeler tarafından yürütülen algı Operasyonlarına da dikkat çeken MHP Genel başkan Yardımcısı Hidayet Vahapoğlu konuşmalarını şu ifadelerle sürdürdü;

“Burada da silah ve mühimmat yoktur. Medya, eğitim kurumları ve etki ajanları vasıtasıyla yapılmaktadır. Fransa, İngiltere, ABD hatta İtalya; Ön Asya’daki, Afrika’daki, uzak Asya’daki ülke yöneticilerinin hemen tamamının çocuklarını neredeyse rehin almıştır. Ülkelerin mevcut yöneticileri, gelecekteki muhtemel yönetici olacak çocuklarını kendi ülkelerinde değil bahse konu ülkelerin eğitim sistemlerine emanet etmişler, onların inisiyatifindeki şekillendirmeye rıza göstermişlerdir.

Bu ülkelerde; yönetici sınıfı da bürokrat sınıfı da teknokrat kesimi de yetiştirmektedirler. Eleman yetiştirdikleri alanlar kamu ve ekonomi yönetimi mühendislik ve tıp vb alanlarla da sınırlı kalmamaktadır. Örneğin bir Hristiyan ülkesi olan İngiltere teoloji alanındaki lisans ve yüksek lisans seviyesinde verdiği eğitim ile İslam dünyasında isim yapmış din adamlarını, cemaat liderlerinin ve kendini dindar olarak tanıtan kişilerin çocuklarını yetiştirebilmektedir. Hedef ülkeler yetiştirilen bu zihinleri işgal edilmiş nesiller sayesinde manipülasyonlara ve dış müdahalelere açık hale getirilmekte ve en kolay, en zahmetsiz şekilde gasp edilmelerinin yolu açılmaktadır.

Post modern gaspta silah yoktur, asker yoktur; askeri personelin araç ve gerecin kaybı söz konusu değildir, ülkenize gönderilen bayrağa sarılı tabutla gelen asker cenazeleri olmadığı için toplumunuzdan gelecek tepki de yoktur. Kimi zaman yönetici, kimi zaman kamuoyu oluşturucu, kimi zaman akademisyen, kimi zaman asker, kimi zaman medya mensubu, hatta siyasi kılıklı işbirlikçiler sahaya sürülen besleme elemanlardır.”

Harp teknolojileri değişmiştir

Vahapoğlu,günümüz savaşlarında sivil uzmanların geliştirdiği teknolojiler askeri stratejilere hizmet edecek şekilde kullanıldığını. Bu nedenle cepheye sürülecek kalabalık insan gücüne fazla ihtiyacın olmadığına dikkat çekerek “Özellikle insansız kara, hava ve deniz harp araç ve gereçleri alanındaki gelişmeler izlenmesi zor bir nitelik kazanmaya başlamıştır. Köhneleşmiş demir yığınları yerine mekanik ile elektroniğin ortak mucizeleri insanlığı ürkütecek hatta korkutacak mahiyet kazanmaya başlamıştır.

Bilim ve teknolojideki gelişmelerin sonucu günümüz savunma sanayiinin ulaştığı düzey ve istihbarat kuruluşlarının sahip oldukları yetenekler hiç savaşmadan stratejik sonuçlara ulaşılabilmeyi mümkün kılacak hale gelmiştir.” diye konuştu..

MHP Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Hidayet Vahapoğlu TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmanın devamında ise şunları söyledi:

Mermi atmadan ülkeler üzerinde hakimiyet kuranların korkulu rüyası; bir iki mikrobiyoloğun, kimyagerin, bilgisayar hackerinin sebep olabileceği yıkımlar ile toplu ölümlere sebebiyet verecek kirlenmeler, hastalıklar ve doğal afetlerdir. Bir yazılım yâda bir virüs ile düşman ilan edilen ülkenin savunma, sağlık, bankacılık, ulaşım, enerji üretim ve dağıtımı, lojistik vb. sistemleri felç edilebilmekte, insanlar evlerine hapsedilebilmektedir.

Bazı ülkelerin muhtemel ihtimalleri hesaplayarak örneğin ABD’nin North Carolina’daki Silahlı Kuvvetlere bağlı Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Laboratuvarı ve Maryland eyaletindeki biyolojik silah merkezleri gibi özel konularda çalışma yapacak merkezleri kurdukları, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa hatta Almanya’nın dahi bu konularda savunma sanayi olduğunu gizleyerek daha masum görüntülerle özel çalışmalar yaptıklarını biliyoruz.

Fransa Silahlı Kuvvetleri Etik Kurulu, askerin acı duyma hissini köreltecek, strese dayanıklı hale getirecek, uzun süre uyanık kalmasını sağlayacak fiziksel ve psikolojik kapasitesini artıracak ilaç ve ameliyatlar geliştirilmesine ve askere çip takılmasına izin veren kararı onaylamıştır.

Çin biyonik asker testlerine başlamıştır. Bunların yanında sanayileşmiş ülkelerin tamamı robot asker çalışması yapmaktadır.

ABD ve bazı AB ülkeleri telekomünikasyon ve mobil telefon üreticisi Çin firmalarını muhtemel bilgi çalma imkânlarını engellemek maksadıyla ülkelerinden çıkardıkları görülmektedir.

ABD, İngiltere, Rusya, Singapur, Çin Halk Cumhuriyeti ve Polonya gibi ülkeler içinde uzayında bulunduğu bir siber savunma gücü oluşturmaktadır.

Bilgi ve belge güvenliğinin sağlanmasında yaşanan güçlükler ile stratejik hedeflere muhtemel sızmaların önüne geçebilmek için Rusya Federasyonu tüm altyapısı Rusya’da olan bir internet ağı oluşturma çabasındadır.

Çin Halk Cumhuriyeti; bilgisayar ekipman ve yazılımlardan yararlanarak mahrem bilgilere nüfuz edilmesinin önüne geçebilmek için tüm yabancı bilgisayar ekipmanlarının ve yazılımlarının bir an önce kaldırılması için üç yıllık bir hedef koymuştur.

Rusya Federasyonu, Rus menşeili yazılıma sahip olmayan akıllı telefon ve bilgisayar satışını engelleyecek yasa çıkarmış bulunmaktadır.

Almanya gibi önemli bazı Avrupa ülkelerinde Rus menşeili harita, navigasyon ve bazı arama motorlarının çalışması engellenmektedir. Bu hassasiyetlerin ülkemizce de duyulması ve bu çalışmaların başlatılması yararlı olacaktır.

İkinci dünya savaşında Polonyalılar süvarileriyle Alman ordusunun tanklarını durdurabileceklerini sandılar ve ülkelerini atlı süvarilerle korumaya çalıştılar. Ancak 13 gün dayanabildiler.

Japonlar harakiri yapan gözü pek kahraman pilotları ile Amerikan donanmasını durdurmaya çalıştı. Hiroşima ve Nagazaki katliamı üzerine teslim olmak zorunda kaldılar.

Uçaklar askeri maksatlı olarak ilk defa Birinci Dünya Savaşında Anadolu’da İtalyan’lar tarafından bize karşı kullanıldı. Diğer iki örnektekiler kaybetti ama biz galip geldik. Bizi galip kılan kararlılığımız, azmimiz ve birlik beraberliğimiz idi. O günkü başarı azim ve kararlılığımızı bugünde sürdürmek zorundayız.

Geçmişte yaptıklarımızı görmezden gelir ve bugün yapabildiklerimizi abartır, yeterli ve kusursuz görürsek hatta kutsarsak; daha ileriye, mükemmele gidemeyiz.

Yaptıklarımız bize moral versin ancak elin oğlunun kat ettiği mesafeyi de görmezden gelmeyelim.

Kurumlarımıza yapacakları çalışmalarda başarı dileklerimizi iletiyor, yeni bütçelerinin üç kurumumuza da hayırlı olmasını temenni ediyorum. Gazi meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.