Çok kıymetli okuyucularım öncelikle geçmiş mübarek Ramazan bayramınızı en içten dileklerim ile kutlarım. Bu günkü yazımı kayıt dışılıkla alakalı olarak kaleme aldım. Keyifle okumanızı dilerim. Kısa ama bir o kadarda anlamlı bir hikaye ile başlamak istedim.
“Bir gün bir Kral, dondurucu bir kış mevsiminde gecenin soğuğunda nöbet tutan muhafıza, ‘Üşümüyor musun?’ diye sorar. Muhafız, Ben alışığım Kral’ım,’ cevabını verir. Kral, Olsun, sana sıcak elbise getirmelerini emredeceğim,’ der ve gider.
Ancak bir süre sonra içeri girdiğinde emri vermeyi unutur.
Ertesi gün duvarın yanında muhafızın soğuktan donmuş cesedini görürler; duvara da bir şeyler karalanmıştır ve şöyle yazmaktadır:
"Kral’ım soğuğa alışkındım; fakat senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü."
Sayın Maliye bakanım ve Gelir İdaresi yetkilileri biz her türlü sıkıntıya seve seve göğüs gererdik kat’a şikayet etmezdik ama hikayedeki gibi iktidara gelmek için her seferinde oy alma karşılığında ekonomimizde pembe bir tablo çizilmemiş olsaydı.
Hani belki de toplanan vergiler şeffaf olarak tablolar halinde ilgilenen kişilere sunulabilseydi.
Neyse yazımıza dönelim. Yorum yapmak çok tehlikeli.
Gelir idaresi başkanlarımız 81 ilde defterdarlıklar ve sivil toplum örgütlerini ziyaret ederek maliye Bakanımızın talimatları doğrultusunda 2025 bütçesindeki hedefleri tutturmak ve gerçekleştirmek için yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veriyorlar.
Orta vadeli plandan söz etmek gerekirse; 2025 yılındaki bütçe gelirleri 12.6 trilyon lira hedeflenmektedir , buradan vergiye düşen kısım 9.7 trilyon lira. Vergi gelirlerinden hedefledikleri yeni bütçe (9.7 trilyon) geçen yılki vergi gelirlerinden 49.7 fazla artış öngörülmektedir.
Gelir İdaresi Başkanları ’da bu gelirlerin toplanmasını gerçekleştirmek için illerde defterdarlıkları ziyaret ederek onlarla görüş alış verişinde bulunuluyorlar.
Bu hedefe ulaşabilmek için birinci işlem : Kayıt dışı ekonomi ile mücadele, bunun içinde birinci öncelik vergi denetimlerini arttırmak, vergi ile alakalı bilinci hissettirmek ve sonra da vergi kayıp kaçağını önleyecek şekilde etkinlik ve denetimleri çoğaltmak.
Bu denetimler de başta doğru HASILAT TESPİTİ olmak üzere Organize Sanayi bölgeleri, haller, hasılat tespitinin çeşitli işletmelerde uygulanmasından başlamak olacaktır.
Denetimlerdeki Temel Amaç : vergi gelirlerini arttırmak kayıt dışı kalmış kazançları vergilendirmek belge düzenine uygunluğunun gelişmesini vergiye uyum seviyesini yükseltmek ve mükelleflerin verdiği, beyan ettiği vergilerdeki beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergileri de gününde ödenmesini de sağlamak yani hem doğru olarak kazançların beyan edilmesini sağlamak, hem de beyan ettiği verginin de gününde ödenmesini sağlamak, vergi tahakkuk ettiğinde tahakkuk fişi üzerindeki vade neyse o ödenmediği zaman takip eden süre içerisinde takip işlemlerine başlamak ve ödeme yapılmamışsa cebri takibatla ilgili 683 sayılı kanunun uygulanmasına başlamak.
Bu kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin diğer bir ayağı da gelir idaresi başkanlığının veri kayıtlarında bulunan bu verilerle, banka verilerinden, tapu verilerinden Ticaret Bakanlığının Gümrük verilerinden , e-fatura ve benzeri belgelerden hareket ederek bariz bir farkla belgelerinde beyannamelerinde eksik beyan eden mükelleflerin en kısa sürede program algoritmaları sayesinde denetimine ve tespitine başlamak.
YAPAY ZEKA DESTEKLİ PROGRAMLAR KULLANILACAK
Artık 2025 yılı vergi gelirlerinde %49.7´lik bir artış öngörülmektedir. Bu oranı yakalayabilmek için gelir idaresi başkanlığı bünyesindeki bütün çalışanlar sahada olacaklardır. Vergi ´ye tabi bütün vatandaşlarımızın bundan sonra daha da dikkatli olmaları gerekmektedir. Aksi taktirde önümüzdeki
dönemlerde vergi mükellefi vatandaşlarımız vergi inceleme işlemleri ile maalesef karşı karşıya geleceklerdir.
Özellikle son dönemde beyana dayalı vergilerin ödemesi konusunda bazı gecikmeler ile karşılaşılmaktadır. Buda genel olarak af beklentisinin çok olduğu yönünde bir beklenti olmasından kaynaklanmaktadır. Fakat gelir idaresi açısından bu şekilde bir beklenti olmadığını söyleseler de sonuç olarak yapılandırmanın çıkıp çıkmayacağını Türkiye Büyük Millet Meclisi yasalaştırmaktadır.
Sonuç olarak her yapılanma yok denildiğinde bu yapılanma bir şekilde yapıldı. Yenisinin de çok kısa bir süre sonra çıkacağı beklentisi içerisinde olduğumu buradan şahsi olarak söyleyebilirim.
Saygılarımla……
Bahri bey çok güzel bir konuya parmak basmışsınız yazınızla bizleri bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim