SON DAKİKA
Hava Durumu

İnsanlığın, empatinin ve adaletin yolu

Yazının Giriş Tarihi: 27.07.2024 11:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.07.2024 11:16

Konu, çok tedirgin edici çünkü insanlığın merhamet duygusunu kaybedişi onandı, karara bağlandı. Bize emanet canlara sahip çıkmak şöyle dursun, bile isteye öldürüp bir de bunu karara bağlıyoruz. Ki bizlerin köpek yavrusunu emziriyorken ordusunun yolunu değiştiren, kedi uyuyor diye eteğini kesip rahatsızlık vermeyen bir peygamberi var.

Bu konu yalnızca etik ve ahlaki bir mesele değil, aynı zamanda insanlığın empati kapasitesinin bir yansıması… Seslerini duyuramayan hayvanların acı da çekmeyeceğini düşünüyoruz zannımca ya da bizim yine acı çekildiğini göresimiz, unutasımız ve ardından utanasımız tuttu.

Bakınız…

Adalet yalnızca insanlar için geçerli bir ilke olarak görülmemeli. Her birey, yaşam hakkına sahip… Bu ilke, hayvanlar için de geçerlidir. İnsanlar, hayvanları tüketim ve eğlence amaçlı kullanırken, onların haklarını göz ardı edebilirler. Ancak adalet, tüm canlıların yaşam hakkını ve onurunu korumayı gerektirir. Bir canlının yaşamına saygı göstermek, sadece etik bir sorumluluk değil, aynı zamanda toplumların gerçek anlamda medeniyet seviyesinin bir göstergesi.

Biz medeniyetimiz için övünürken bile isteye hayvanları öldürüp bunu bir de yasalaştıramayız. Bu daha önce alınması gereken kararların alınamadığı koyulması gereken kuralların koyulamadığı anlamına geliyor. Yapamadığımız, beceremediğimiz işlerin bedelini hayvanlara ödetiyoruz.

Sokak hayvanlarında kısırlaştırma yapılamadığı için sokak hayvanlarının sayısı artıyor ve barınaklar iyileştirilmediği içinse çözüm bulunamıyor ve şu an sayısı belirsiz cinayetler için adım atılıyor. Ne ahlaka ne insanlığa sığar.

Benim gibi pek çok kişi, bu uygulamanın hayvanlara karşı acımasız bir yaklaşımı temsil ettiğini düşünüyor. Tabii ki her zamanki gibi ciddiye alınmıyor.

Hayvanların uyutulması yerine, alternatif öneriler sunanlar hiç dinlenmedi. Kısırlaştırma kampanyaları, hayvan barınaklarının güçlendirilmesi, toplumda hayvan sahiplenmenin teşvik edilmesi ve eğitici programlarla halkın bilgilendirilmesi, daha sürdürülebilir çözümler sunabilecekken vahşet daha kabul edilebilir oldu. İnsanlığın en büyük sınavlarından biri, başarısızlıkla sonuçlandı. Savunmasız varlıkların haklarını korunamadı. Sokak hayvanlarının yaşam hakkını savunmak, yalnızca bir yasanın ötesinde bir toplum bilincini gerektirir. Dolayısıyla, yasaların yanında, toplum olarak bu konuda daha bilinçli ve duyarlı bir yaklaşım benimsenmeliydi. Yaşamı savunmalıydık sınıfta kaldık.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.