Siyaset, toplumların yönetiminde ve geleceğe yönelik adımlarında belirleyici bir araçtır. Ancak bu aracın etkili ve toplum yararına kullanılabilmesi için, en temel ölçüt saygıdır. Bir toplumu ayakta tutan en önemli unsurlardan biri, farklı siyasi düşünceler arasında bile saygıyı koruyabilmektir.
Siyasi rekabetin, kişisel saldırılardan ve karalamalardan uzak, tamamen fikirler ve projeler üzerinden yürütülmesi, toplumların medeniyet seviyesini gösteren bir ölçüttür.Genel anlayışta bu yönde olmalıdır..
Siyasi pozisyonları değerlendirirken, insanların fiziksel özelliklerine, yani "kara kaşına ya da kara gözüne" göre değerlendirme yapmak, insan onuruna ve medeniyet anlayışına aykırı bir hareket olarak değerlendirilir. Siyaset, bir hizmet aracıdır ve bu açıdan bakılmalı, kişilerin siyasal düşünceleri veya ait oldukları partiye göre değil, topluma sundukları hizmete göre değerlendirme yapılmalıdır.
Bu perspektiften bakıldığında, siyasette yer alan isimlerin başarıları da objektif bir şekilde tartıya konulmalıdır.Siz dersinize çalışmadan sınava girerseniz başarısız olursunuz.Yada seçimlerde yanlış kararlar verirseniz kaybedersiniz.
Bu bağlamda, AK Parti Bursa İl Başkanlığı görevini yürüten Davut Gürkan isminin yeniden gündeme gelmesi bazı çevrelerde rahatsızlık yaratmış olabilir. Ancak burada önemli olan, Gürkan’ın görev süresince sergilediği performans ve partiye olan katkılarıdır.
Kurulduğu günden beri kapsama alanımızda bulunan Ak Parti’deki gelişmeleri bu sütunlardan defalarca yazdım.. Davut Gürkan, seçim sürecinde üzerine düşeni yapmış ve sorumluluklarını başarıyla yerine getirmiştir. Bir kısım çevreler, Gürkan ve ekibinin çalışmalarını gölgede bırakmaya çalışsa da bu durumda başarılı olacaklarını düşünmüyorum.
3 İlçe hariç diğer İlçe Başkanlarının atanması AK Parti Genel Merkezi’nin seçim sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmesi anlamına gelir ki,bu da içinde bulunduğumuz sürecin doğru bir şekilde yönetildiğinin kanıtıdır.
Bakın;
Yerel seçimler öncesi yapılan anketler havada uçuşuyordu.Sanırım Bu anketler Davut Gürkan’a ve Milletvekillerine de ulaşmıştı. Davut Gürkan ve ekibinin sahip olduğu anketlere sonuçlarına rağmen sahada verdiği mücadeleden istenilen sonuç elde edilememiştir. Zaten yanlış adaylar üzerinden sonuç almaya çalışmak siyaseten mümkün değildir.
Öylede oldu.
Yakından biliyorum, Sahadan gelen uyarılar o dönem polemik konusu bile yapılmıştı.
İlçe Başkanlarının atanmasının ardından İl Başkanlığına yeniden favori aday olarak ön plana çıkan Davut Gürkan’ın başarılı bir İl Başkanlığın dönemi geçirdiğini söylemek sanırım yanlış olmaz.
Gürkan partiye yeni katılmış biri değildir; il yönetiminde çeşitli görevler üstlenmiş, il başkan yardımcılığı yapmış ve başarılı bir il başkanlığı dönemi geçirmiş bir iş insanıdır.
Bugün gelinen noktada, AK Parti Genel Merkezi’nin Mudanya, Gürsu ve Harmancık ilçe başkanlarını değiştirme kararı alması,başta Osmangazi’de Adnan Kurtuluş,Yıldırım’da İrfan Akkaya ve diğer ilçe başkanlarıyla yola devam etme kararı doğru bir strateji olarak değerlendirilebilir.
Buda şu anlama gelir;
Ak Parti Genel Merkezi İlk defa çuvaldızı kendisine batırarak “Bursa Büyükşehir başta olmak üzere kaybedilen seçimlerin sorumlusu biziz” anlamı taşır.
Esasen Bursa’da kaybedilen seçimlerin faturasının Davut Gürkan ve ekibine kesilmek istenmesi gayreti haksız bir yaklaşım olarak değerlendirilirdi. Yaklaşık çeyrek asırdır iktidarda bulunan bir partinin tarihi süreçlerinde hatalar yapılması kaçınılmazdır, ancak bu hataların sadece bir kişiye ya da ekibe yüklenmesi yanlış olurdu.
Son olarak şunu ifade etmek istiyorum;
Siyasi arenada yaşanan zorluklar ve sorunlar karşısında, suçlu aramaktan ziyade, bu sorunların çözümüne odaklanmak gereklidir. Davut Gürkan’ın ve ekibinin sorumluluk bilinciyle hareket ettiği, Bursa’da alınan kararların bu bilinç doğrultusunda verildiği unutulmamalıdır.
Siyaset, kişisel çıkarlar veya tartışmalar üzerine değil, topluma hizmet üzerine kurulmalıdır. Gürkan ve ekibi de bu misyon doğrultusunda çalışmalarını sürdürmüştür. Sorunların çözümü, sorumluluğun bilincinde olan yöneticilerle mümkündür ve bu noktada Davut Gürkan doğru bir örnek teşkil etmektedir.Ak Partiyi yakından tanıyan bir Gazeteci olarak öyle görüyorum…
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Ak Parti yeni sürece hazırlanıyor…!
Siyaset, toplumların yönetiminde ve geleceğe yönelik adımlarında belirleyici bir araçtır. Ancak bu aracın etkili ve toplum yararına kullanılabilmesi için, en temel ölçüt saygıdır. Bir toplumu ayakta tutan en önemli unsurlardan biri, farklı siyasi düşünceler arasında bile saygıyı koruyabilmektir.
Siyasi rekabetin, kişisel saldırılardan ve karalamalardan uzak, tamamen fikirler ve projeler üzerinden yürütülmesi, toplumların medeniyet seviyesini gösteren bir ölçüttür.Genel anlayışta bu yönde olmalıdır..
Siyasi pozisyonları değerlendirirken, insanların fiziksel özelliklerine, yani "kara kaşına ya da kara gözüne" göre değerlendirme yapmak, insan onuruna ve medeniyet anlayışına aykırı bir hareket olarak değerlendirilir. Siyaset, bir hizmet aracıdır ve bu açıdan bakılmalı, kişilerin siyasal düşünceleri veya ait oldukları partiye göre değil, topluma sundukları hizmete göre değerlendirme yapılmalıdır.
Bu perspektiften bakıldığında, siyasette yer alan isimlerin başarıları da objektif bir şekilde tartıya konulmalıdır.Siz dersinize çalışmadan sınava girerseniz başarısız olursunuz.Yada seçimlerde yanlış kararlar verirseniz kaybedersiniz.
Bu bağlamda, AK Parti Bursa İl Başkanlığı görevini yürüten Davut Gürkan isminin yeniden gündeme gelmesi bazı çevrelerde rahatsızlık yaratmış olabilir. Ancak burada önemli olan, Gürkan’ın görev süresince sergilediği performans ve partiye olan katkılarıdır.
Kurulduğu günden beri kapsama alanımızda bulunan Ak Parti’deki gelişmeleri bu sütunlardan defalarca yazdım.. Davut Gürkan, seçim sürecinde üzerine düşeni yapmış ve sorumluluklarını başarıyla yerine getirmiştir. Bir kısım çevreler, Gürkan ve ekibinin çalışmalarını gölgede bırakmaya çalışsa da bu durumda başarılı olacaklarını düşünmüyorum.
3 İlçe hariç diğer İlçe Başkanlarının atanması AK Parti Genel Merkezi’nin seçim sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmesi anlamına gelir ki,bu da içinde bulunduğumuz sürecin doğru bir şekilde yönetildiğinin kanıtıdır.
Bakın;
Yerel seçimler öncesi yapılan anketler havada uçuşuyordu.Sanırım Bu anketler Davut Gürkan’a ve Milletvekillerine de ulaşmıştı. Davut Gürkan ve ekibinin sahip olduğu anketlere sonuçlarına rağmen sahada verdiği mücadeleden istenilen sonuç elde edilememiştir. Zaten yanlış adaylar üzerinden sonuç almaya çalışmak siyaseten mümkün değildir.
Öylede oldu.
Yakından biliyorum, Sahadan gelen uyarılar o dönem polemik konusu bile yapılmıştı.
İlçe Başkanlarının atanmasının ardından İl Başkanlığına yeniden favori aday olarak ön plana çıkan Davut Gürkan’ın başarılı bir İl Başkanlığın dönemi geçirdiğini söylemek sanırım yanlış olmaz.
Gürkan partiye yeni katılmış biri değildir; il yönetiminde çeşitli görevler üstlenmiş, il başkan yardımcılığı yapmış ve başarılı bir il başkanlığı dönemi geçirmiş bir iş insanıdır.
Bugün gelinen noktada, AK Parti Genel Merkezi’nin Mudanya, Gürsu ve Harmancık ilçe başkanlarını değiştirme kararı alması,başta Osmangazi’de Adnan Kurtuluş,Yıldırım’da İrfan Akkaya ve diğer ilçe başkanlarıyla yola devam etme kararı doğru bir strateji olarak değerlendirilebilir.
Buda şu anlama gelir;
Ak Parti Genel Merkezi İlk defa çuvaldızı kendisine batırarak “Bursa Büyükşehir başta olmak üzere kaybedilen seçimlerin sorumlusu biziz” anlamı taşır.
Esasen Bursa’da kaybedilen seçimlerin faturasının Davut Gürkan ve ekibine kesilmek istenmesi gayreti haksız bir yaklaşım olarak değerlendirilirdi. Yaklaşık çeyrek asırdır iktidarda bulunan bir partinin tarihi süreçlerinde hatalar yapılması kaçınılmazdır, ancak bu hataların sadece bir kişiye ya da ekibe yüklenmesi yanlış olurdu.
Son olarak şunu ifade etmek istiyorum;
Siyasi arenada yaşanan zorluklar ve sorunlar karşısında, suçlu aramaktan ziyade, bu sorunların çözümüne odaklanmak gereklidir. Davut Gürkan’ın ve ekibinin sorumluluk bilinciyle hareket ettiği, Bursa’da alınan kararların bu bilinç doğrultusunda verildiği unutulmamalıdır.
Siyaset, kişisel çıkarlar veya tartışmalar üzerine değil, topluma hizmet üzerine kurulmalıdır. Gürkan ve ekibi de bu misyon doğrultusunda çalışmalarını sürdürmüştür. Sorunların çözümü, sorumluluğun bilincinde olan yöneticilerle mümkündür ve bu noktada Davut Gürkan doğru bir örnek teşkil etmektedir.Ak Partiyi yakından tanıyan bir Gazeteci olarak öyle görüyorum…