Bakın;Marmara sallanıyor “Afetlerden ders aldık mı?”
Yazının Giriş Tarihi: 21.12.2023 13:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.12.2023 13:24
Her halde bizim fıtratımızda var.Unutkan millet olduk…Geçmişte yaşanan acı tecrübeleri,zor günleri unuttuk…Enkazların altından günlerce çıkarılmayı bekleyen insanları unuttuk..
O zaman kısaca hatırlatalım;
Dağılan aileler,yetim kalan çocuklar,sakat kalan insanların nasıl açılar yaşadığına hep birlikte şahit olduk.Yine bu ülkede ,yerle yeksan olan binaların enkaz yığınlarında yaşanan “çaresizlik” hafızalarda yerini koruyor.
Bundan tam 23 yıl önce 17 Ağustos saat 03.02’de meydana gelen Gölcük merkezli 7,4 şiddetindeki depremi kim hatırlıyor..(Sözüm orta yaşlılara)
Resmi rakamlara göre yıkılan 133 bin binayı, hayatını kaybeden 17 bin 480 İnsanımızı unuttuk galiba.. Yine 2003 yılında Bingöl’de 2004 yılında Doğubayazıt'ta, 2010 yılında Elazığ’da 2011 yılında Van’da ve iki yıl önce tekrar meydana gelen Elazığ’da kaç kişinin öldüğünü hatırlayan var mı?
Ders almıyoruz..
Ya ülkeyi sarsan 20 Şubat 2023 Hatay depremi..
Türkiye tarihin en büyük felaketini yaşadı. Şu anki rakamlara bakıldığında 40 bin üzerinde insanımız hayatını kaybetti. Binlerce insanımız yaralandı… Tarihin tüm hasletini güzellikleriyle üzerinde taşıyan başta Hatay olmak üzere Kahramanmaraş, Adıyaman,Gaziantep,Malatya gibi şehirlerimiz harabeye döndü…
Yaşanan bu olaylar tazeliğini korurken,yazılı ve görsel medyadan ayrıca sosyal medyadan her türlü çalışmayı çanlı izlerken,üzüldük tepki gösterdik.Bir süre sonra o afetler sanki kendi merkezlerinde yaşanıyormuş gibi özelimize dönüp her şeyi unuttuk.
Tabloya bakıldığında bu durumu ancak “Medyatik kültür” ifadeleriyle izah edebiliriz.Şimdi büyük olsun, küçük olsun bu türlü afetler de öncekiler gibi unutulacak…Yenileri olacak.Kayıplar yaşanacak,acılar çekilecek yine unutulacak!
Bir televizyon dizisi kadar ömrü olmayacak bu olayların..
Belki de tartışılması gereken bir konudur..Afetleri unutmalı mı,unutulmalı mı? Belki de EVET…Acıları bir çuvala koyup yaşadığımız sürece sırtımız da taşıyamayız.Zamanla ağır gelir yorar ve bitirir..
Esasen sorun bu değil…İnsan sosyal bir varlık olarak kendisine,çevresine ve içinde bulunduğu doğaya yabancılaşmamalı…Bugün bunun zirvesindeyiz..
Nedir yabancılaşmak?
Çevreye,diğer insan ve olaylara kayıtsız kalmaktır..Bencilleşmek,ötekileştirmek ve duyarsızlaştırma tır.Faydası olmayan,çıkarı olmayan hiçbir yerle bağlantı kurmamaktır.Kendi dünyasından başka dünya kurmamaktır.Başka acıları,duygu ve düşünceleri hissetmektir…Belki de yaşadığımız olaylardan,her türlü afetten ders çıkarmayışımızın temelinde bu anlayış oluşturuyor..
Şimdi seçime hazırlanıyoruz…Yeni dönemde gündeme gelmesi gereken ilk soru şu olmalı; “Bakın Marmara sallanıyor.. Gerçekten yaşanacak bir felaket karşısında hazırlıklı mıyız..Çürük binalar içinde yaşayan insanlara yeniden mezar olur mu? Gölcükte Yalova’da Hatay’da,Adıyaman’da Kahramanmaraş’ta olduğu gibi”
Riskli şehirler arasında bulunan Bursa’da tam bir koordinasyon sağlanabilecek mi? Yine bu süre de İnsanlara “Temel afet bilinci eğitimi” veriliyor mu? Soruları siyasetin gündemini oluşturmalı..
Son olarak şunu ifade etmek istiyorum… Herkes tedirgin…Kentsel dönüşümler daha da hızlandırılmalı…Koltuğa oturacak Başkanlar başlarını avuçlarının içine alarak yeniden düşünmeli.. “Ben o koltuğa oturursam ne yaparım..”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Bakın;Marmara sallanıyor “Afetlerden ders aldık mı?”
Her halde bizim fıtratımızda var.Unutkan millet olduk…Geçmişte yaşanan acı tecrübeleri,zor günleri unuttuk…Enkazların altından günlerce çıkarılmayı bekleyen insanları unuttuk..
O zaman kısaca hatırlatalım;
Dağılan aileler,yetim kalan çocuklar,sakat kalan insanların nasıl açılar yaşadığına hep birlikte şahit olduk.Yine bu ülkede ,yerle yeksan olan binaların enkaz yığınlarında yaşanan “çaresizlik” hafızalarda yerini koruyor.
Bundan tam 23 yıl önce 17 Ağustos saat 03.02’de meydana gelen Gölcük merkezli 7,4 şiddetindeki depremi kim hatırlıyor..(Sözüm orta yaşlılara)
Resmi rakamlara göre yıkılan 133 bin binayı, hayatını kaybeden 17 bin 480 İnsanımızı unuttuk galiba.. Yine 2003 yılında Bingöl’de 2004 yılında Doğubayazıt'ta, 2010 yılında Elazığ’da 2011 yılında Van’da ve iki yıl önce tekrar meydana gelen Elazığ’da kaç kişinin öldüğünü hatırlayan var mı?
Ders almıyoruz..
Ya ülkeyi sarsan 20 Şubat 2023 Hatay depremi..
Türkiye tarihin en büyük felaketini yaşadı. Şu anki rakamlara bakıldığında 40 bin üzerinde insanımız hayatını kaybetti. Binlerce insanımız yaralandı… Tarihin tüm hasletini güzellikleriyle üzerinde taşıyan başta Hatay olmak üzere Kahramanmaraş, Adıyaman,Gaziantep,Malatya gibi şehirlerimiz harabeye döndü…
Yaşanan bu olaylar tazeliğini korurken,yazılı ve görsel medyadan ayrıca sosyal medyadan her türlü çalışmayı çanlı izlerken,üzüldük tepki gösterdik.Bir süre sonra o afetler sanki kendi merkezlerinde yaşanıyormuş gibi özelimize dönüp her şeyi unuttuk.
Tabloya bakıldığında bu durumu ancak “Medyatik kültür” ifadeleriyle izah edebiliriz.Şimdi büyük olsun, küçük olsun bu türlü afetler de öncekiler gibi unutulacak…Yenileri olacak.Kayıplar yaşanacak,acılar çekilecek yine unutulacak!
Bir televizyon dizisi kadar ömrü olmayacak bu olayların..
Belki de tartışılması gereken bir konudur..Afetleri unutmalı mı,unutulmalı mı? Belki de EVET…Acıları bir çuvala koyup yaşadığımız sürece sırtımız da taşıyamayız.Zamanla ağır gelir yorar ve bitirir..
Esasen sorun bu değil…İnsan sosyal bir varlık olarak kendisine,çevresine ve içinde bulunduğu doğaya yabancılaşmamalı…Bugün bunun zirvesindeyiz..
Nedir yabancılaşmak?
Çevreye,diğer insan ve olaylara kayıtsız kalmaktır..Bencilleşmek,ötekileştirmek ve duyarsızlaştırma tır.Faydası olmayan,çıkarı olmayan hiçbir yerle bağlantı kurmamaktır.Kendi dünyasından başka dünya kurmamaktır.Başka acıları,duygu ve düşünceleri hissetmektir…Belki de yaşadığımız olaylardan,her türlü afetten ders çıkarmayışımızın temelinde bu anlayış oluşturuyor..
Şimdi seçime hazırlanıyoruz…Yeni dönemde gündeme gelmesi gereken ilk soru şu olmalı; “Bakın Marmara sallanıyor.. Gerçekten yaşanacak bir felaket karşısında hazırlıklı mıyız..Çürük binalar içinde yaşayan insanlara yeniden mezar olur mu? Gölcükte Yalova’da Hatay’da,Adıyaman’da Kahramanmaraş’ta olduğu gibi”
Riskli şehirler arasında bulunan Bursa’da tam bir koordinasyon sağlanabilecek mi? Yine bu süre de İnsanlara “Temel afet bilinci eğitimi” veriliyor mu? Soruları siyasetin gündemini oluşturmalı..
Son olarak şunu ifade etmek istiyorum… Herkes tedirgin…Kentsel dönüşümler daha da hızlandırılmalı…Koltuğa oturacak Başkanlar başlarını avuçlarının içine alarak yeniden düşünmeli.. “Ben o koltuğa oturursam ne yaparım..”