Bursaspor, 2010 yılında Süper Lig şampiyonluğu ile Türk futbol tarihinde bir ilke imza atmıştı. Ancak, bugün kulüp 3. Lig'e düşmüş durumda. Bu düşüş, yıllar içinde yapılan yanlış yönetim kararları, mali disiplinsizlik ve yetersiz finansal destek nedeniyle gerçekleşti. Bursaspor'un içinde bulunduğu durum, şehirdeki futbolseverlerde ve taraftarlarda için büyük bir hayal kırıklığı yaratıyordu.
Bursa’da sağlanan ortak konsensüsle iş insanı Avukat Enes Enes Çelik'in başkanlığında oluşan yeni yönetimle Bursaspor “geçmiş başarılarının gölgesinde” yeni bir döneme hazırlanıyor. Açıkçası Çelik ve yönetiminin ortaya koyduğu performansla Bursaspor yeniden doğuş mücadelesine hazırlanıyor
Bakın;
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim;Bursaspor gibi bir takım,Bursa’nın kıymetli bir markası olmasına rağmen yıllarca sömürülerek borç batağına sürüklendi. Sonuç ortada iken umutlar yerlerde sürünürken harekete geçildi. Karamsarlık bulutlarının arkasında kaybolan “umutlar” yeniden yeşermeye başladı.
Açıkçası içimiz ısındı..
Enes Çelik ve yönetimi, kulübün mali durumunu düzeltmek için 200 milyon TL karşılıksız bağış yaparak önemli bir adım attı. Bu destekle birlikte şehirde büyük bir konsensüs sağladı . Herkes gücü nispetinde taşın altına elini koymaya başladı.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay gibi önemli isimlerin de katkısıyla kulübe sağlanan desteklerle kulüp kısa sürede toparlanma sürecine girdi. Yönetim katkısı ve desteklerin artarak devam etmesi, Bursaspor'un transfer yasağını kaldırmasına ve yeniden yapılanma sürecine girmesine imkan tanıdı. Kulübe destek hala devam ediyor .Katkı 100 milyonun üzerinde olduğu ifade ediliyor.
Ancak, Bursaspor'un karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, eski yöneticilerin alacaklarından kaynaklanan borçlar. Eski yönetimler, kulübü sürekli borçlandırarak transfer yapamaz hale getirmişti. Bu borçlar, kulübün mali yapısını ciddi şekilde zedelemişti. Eski yöneticilerin, kulübün yeniden yapılanma sürecine katkıda bulunmak yerine, alacaklarını talep etmeleri en büyük engel olarak görülüyor.Ali Ay ve Mesut Mestan başta olmak üzere bazı yöneticilerin uzlaşmaya yanaşmadığı ifade ediliyor.Bu durum, Bursaspor'un geleceği için ciddi bir “Tehdit” olarak görülüyor.
Hemen bir hatırlatma yapalım;
Eski yöneticilerdeki uyuşmazlık inadı devam ederse, Bursa’da istenmeyen adam ilan edilebilirler. Belki hak etmedikleri paraları ödenebilir ama kendilerinde sokağa çıkacak yüz bulamazlar. Kimse Bursaspor’dan büyük değil.
İş insanları başta olmak üzere Bursa’daki spor severler Enes Çelik ve yönetimine tam destek verirken,şu ifadeleri kullanıyorlar;
“Bursaspor'un geleceğini garanti altına almak ve benzer mali sıkıntılar yaşamamak için en önemli adım, kulübün şirketleşmesidir. Şirketleşme, kulübün mali yapısını daha şeffaf ve sürdürülebilir hale getirecektir. Aynı zamanda, profesyonel yönetim anlayışı ile kulüp daha etkin bir şekilde yönetilecek ve finansal riskler minimize edilecektir. Şirketleşme ile birlikte, Bursaspor'un marka değeri artacak ve daha fazla sponsorluk ve yatırımcı çekebilecektir.”
Netice olarak şunu söylemek sanırım yanlış olmaz;
Bursaspor, sadece bir futbol kulübü değil, aynı zamanda Bursa şehrinin önemli bir markasıdır. Kulübün mali sorunlarını çözmek ve yeniden başarılı günlere dönmek için şehirdeki herkesin desteğine ihtiyaç vardır. Eski yöneticilerin alacaklarını talep ederek uzlaşmadan kaçmaya çalışmaları, “kulübün geleceğini tehlikeye atmak” anlamına gelir.
Bu nedenle, Bursaspor'un bir an önce şirketleşme yoluna gitmesi ve mali yapısını güçlendirmesi hayati önem taşımaktadır. Bursaspor, şehir halkının desteğiyle yeniden ayağa kalkabilir ve Türk futbolunda hak ettiği yere geri dönebilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Bursaspor'da yeniden "Doğuş" mücadelesi...
Bursaspor, 2010 yılında Süper Lig şampiyonluğu ile Türk futbol tarihinde bir ilke imza atmıştı. Ancak, bugün kulüp 3. Lig'e düşmüş durumda. Bu düşüş, yıllar içinde yapılan yanlış yönetim kararları, mali disiplinsizlik ve yetersiz finansal destek nedeniyle gerçekleşti. Bursaspor'un içinde bulunduğu durum, şehirdeki futbolseverlerde ve taraftarlarda için büyük bir hayal kırıklığı yaratıyordu.
Bursa’da sağlanan ortak konsensüsle iş insanı Avukat Enes Enes Çelik'in başkanlığında oluşan yeni yönetimle Bursaspor “geçmiş başarılarının gölgesinde” yeni bir döneme hazırlanıyor. Açıkçası Çelik ve yönetiminin ortaya koyduğu performansla Bursaspor yeniden doğuş mücadelesine hazırlanıyor
Bakın;
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim;Bursaspor gibi bir takım,Bursa’nın kıymetli bir markası olmasına rağmen yıllarca sömürülerek borç batağına sürüklendi. Sonuç ortada iken umutlar yerlerde sürünürken harekete geçildi. Karamsarlık bulutlarının arkasında kaybolan “umutlar” yeniden yeşermeye başladı.
Açıkçası içimiz ısındı..
Enes Çelik ve yönetimi, kulübün mali durumunu düzeltmek için 200 milyon TL karşılıksız bağış yaparak önemli bir adım attı. Bu destekle birlikte şehirde büyük bir konsensüs sağladı . Herkes gücü nispetinde taşın altına elini koymaya başladı.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay gibi önemli isimlerin de katkısıyla kulübe sağlanan desteklerle kulüp kısa sürede toparlanma sürecine girdi. Yönetim katkısı ve desteklerin artarak devam etmesi, Bursaspor'un transfer yasağını kaldırmasına ve yeniden yapılanma sürecine girmesine imkan tanıdı. Kulübe destek hala devam ediyor .Katkı 100 milyonun üzerinde olduğu ifade ediliyor.
Ancak, Bursaspor'un karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, eski yöneticilerin alacaklarından kaynaklanan borçlar. Eski yönetimler, kulübü sürekli borçlandırarak transfer yapamaz hale getirmişti. Bu borçlar, kulübün mali yapısını ciddi şekilde zedelemişti. Eski yöneticilerin, kulübün yeniden yapılanma sürecine katkıda bulunmak yerine, alacaklarını talep etmeleri en büyük engel olarak görülüyor.Ali Ay ve Mesut Mestan başta olmak üzere bazı yöneticilerin uzlaşmaya yanaşmadığı ifade ediliyor.Bu durum, Bursaspor'un geleceği için ciddi bir “Tehdit” olarak görülüyor.
Hemen bir hatırlatma yapalım;
Eski yöneticilerdeki uyuşmazlık inadı devam ederse, Bursa’da istenmeyen adam ilan edilebilirler. Belki hak etmedikleri paraları ödenebilir ama kendilerinde sokağa çıkacak yüz bulamazlar. Kimse Bursaspor’dan büyük değil.
İş insanları başta olmak üzere Bursa’daki spor severler Enes Çelik ve yönetimine tam destek verirken,şu ifadeleri kullanıyorlar;
“Bursaspor'un geleceğini garanti altına almak ve benzer mali sıkıntılar yaşamamak için en önemli adım, kulübün şirketleşmesidir. Şirketleşme, kulübün mali yapısını daha şeffaf ve sürdürülebilir hale getirecektir. Aynı zamanda, profesyonel yönetim anlayışı ile kulüp daha etkin bir şekilde yönetilecek ve finansal riskler minimize edilecektir. Şirketleşme ile birlikte, Bursaspor'un marka değeri artacak ve daha fazla sponsorluk ve yatırımcı çekebilecektir.”
Netice olarak şunu söylemek sanırım yanlış olmaz;
Bursaspor, sadece bir futbol kulübü değil, aynı zamanda Bursa şehrinin önemli bir markasıdır. Kulübün mali sorunlarını çözmek ve yeniden başarılı günlere dönmek için şehirdeki herkesin desteğine ihtiyaç vardır. Eski yöneticilerin alacaklarını talep ederek uzlaşmadan kaçmaya çalışmaları, “kulübün geleceğini tehlikeye atmak” anlamına gelir.
Bu nedenle, Bursaspor'un bir an önce şirketleşme yoluna gitmesi ve mali yapısını güçlendirmesi hayati önem taşımaktadır. Bursaspor, şehir halkının desteğiyle yeniden ayağa kalkabilir ve Türk futbolunda hak ettiği yere geri dönebilir.
Bundan kimsenin şüphesi olmasın… Taraftarın da