Yaşadığımız kentin geleceğinin önemi anlamında bu sütunlara taşıdığımız toplumsal içerikli yazılarımızla daha önce de ifade ettiğim gibi "Bu şehrin geleceğine nasıl katkı koyarız" düşüncesi ana temayı oluşturur. Gayret ve himmetimiz de tamamen toplumsal düzlemdedir. Aidiyet duygusuyla atılan adımlar bir nebzede olsa yapılan yanlışların önlenmesine katkı sağlar.
Ahlaki erozyonun yaşandığı bir dönemde Bursa Uludağ Üniversitesinden gelen şikayetlerin muhatabı durumunda olan Rektör Prof.Dr.Ferudun Yılmaz'la bir araya gelerek yapılan çalışmaları konuştum.
Rektör Yılmaz samimiydi...Üniversite yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması yönünde atılan ve atılacak olan adımları sıralarken, kendisi doğrudan söylemese de yerel ve toplumsal dayanışmanın ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı..
Bakın;
Bursa'nın en köklü eğitim kurumlarından biri olan Uludağ Üniversitesi, yalnızca akademik başarılarıyla gündemde yerini alması gerekirken, aynı zamanda toplumsal ve güvenlik sorunlarıyla da sıkça gündeme geliyor olması, ifadelerinden anladığım kadarıyla Rektör Ferudun Yılmaz Hocayı da rahatsız etmiş.
Burada bir gerçeği de göz ardı edemeyiz. Uludağ Üniversitesi bugün itibari ile 68.000 öğrenciye ev sahipliği yaparken, her gün 12.000 kişinin ziyaret ettiği Tıp Fakültesi Hastanesi ile şehrin en önemli sağlık merkezlerinden biri olarak da dikkat çekiyor.
Ancak, öğrenci ve akademisyenlerin güvenlik endişeleri, trafik karmaşası ve kampüs düzeni gibi temel meseleler, çözüm bekleyen konular arasında yer alıyor.
Son yıllarda, özellikle akşam saatlerinde kampüsün kontrolsüz bir alana dönüşmesi, zengin züppelerinin araçlarla kampüste ralli yapması, öğrenciler ve akademisyenler için ciddi bir tedirginlik kaynağı oluşturuyordu. Kafeteryalar ve ortak alanlarda kim olduğu belirsiz kişilerin bulunması, geceleri kampüsten çıkan öğrenci ve öğretim görevlilerinin kendilerini güvende hissetmemesine neden oluyordu.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Feridun Yılmaz’ın bu endişeleri dikkate aldığı ve çözüm noktasında somut adımlar attığı görülüyor. Rektör Yılmaz, kampüs içerisindeki güvenlik önlemlerinin artırıldığını, belirli bölgelerde güvenlik güçlerinin devriye gezdiğini ve giriş-çıkışların çalışmaların tamamlanmasıyla daha kontrollü hale getirileceğini söyledi. Yeni yolların açılmasıyla birlikte kampüs girişlerinin sınırlandırılması, bu sürecin en önemli adımlarından biri olarak değerlendirilebilir.
Buda şu anlama geliyor; Rektör Prof. Dr Feridun Yılmaz, sorunlara duyarsız kalmamış, somut adımların atılması yönünde harekete geçmiş.
Burada dikkat çekmek istediğim diğer bir konu ise, Üniversitenin en büyük bileşenlerinden biri olan Tıp Fakültesi Hastanesi, yalnızca öğrenciler için değil, tüm Bursa halkı için kritik bir öneme sahip olması.
Mevcut kapasitenin yetersizliği, hasta yoğunluğu ve hastane kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle hizmet vermekte zorlandığı biliniyor. Rektör Yılmaz’ın 300 yatak kapasitesine sahip yeni iki ek binanın hayata geçirilmesi için yoğun çaba sarf ettiği kısa süre sonra hizmete gireceği yine Rektör Yılmaz tarafından ifade edildi..
Bu girişim, yalnızca Tıp Fakültesinde sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Uludağ Üniversitesi’ni bölgenin en önemli organ nakil merkezlerinden biri haline getirecek adım olarak görülüyor. Ancak bu süreçte ekonomik destek ve siyasi iradenin vereceği katkının önemi ortaya çıkıyor.
Esasen, Üniversitenin konumu gereği şehir içi ulaşım ağının merkezinin son noktasında yer alması, beraberinde trafik karmaşasını da getiriyor. Metro hattının son durağı olan üniversitenin otoparklarının dışarıdan gelenler tarafından kullanılması Üniversite de özellikle Tıp Fakültesi Hastanesi için ciddi bir park sorunu oluşturuyor. Ayrıca, bazı müptezellerin kampüs içindeki yolları ralli pisti gibi kullanması, hem güvenliği tehlikeye atıyor hem de kampüs düzenini bozuyor.
Bu noktada, üniversite yönetimi ile yerel yönetimlerin iş birliği yaparak otopark düzenlemeleri, araç giriş kısıtlamaları ve toplu taşıma alternatifleri üzerinde çalışması gerekiyor.
Bu sorunlar çözülmediği sürece, üniversitenin eğitim kalitesinin yanı sıra günlük yaşam kalitesi de olumsuz etkilenmeye devam edecektir.
Şunu ifade etmek istiyorum;
Uludağ Üniversitesi, akademik başarılarını sürdürebilmesi için güvenlik, ulaşım ve sağlık hizmetleri gibi temel sorunlarını çözmek zorunda. Rektör Prof. Dr. Feridun Yılmaz’ın attığı adımlar, üniversitenin gelişimi açısından önemli bir sürecin başlangıcı olarak görülebilir. Ancak bu adımların sürdürülebilir olması için siyasi ve ekonomik desteğin sağlanması, yerel yönetimlerin üniversite ile daha güçlü iş birliği yapması gerekiyor.
Unutmamak gerekir ki üniversiteler sadece eğitim yuvaları değil, aynı zamanda şehrin geleceğini şekillendiren bilim merkezleridir. Uludağ Üniversitesi’nin güvenli, ulaşılabilir ve donanımlı bir eğitim ortamı sunması, yalnızca öğrenciler için değil, Bursa'nın geleceği için de büyük bir kazanç olacaktır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursada Meydan
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
BUÜ Rektörü Ferudun Yılmaz “Sorunlara” duyarsız kalmadı…
Yaşadığımız kentin geleceğinin önemi anlamında bu sütunlara taşıdığımız toplumsal içerikli yazılarımızla daha önce de ifade ettiğim gibi "Bu şehrin geleceğine nasıl katkı koyarız" düşüncesi ana temayı oluşturur. Gayret ve himmetimiz de tamamen toplumsal düzlemdedir. Aidiyet duygusuyla atılan adımlar bir nebzede olsa yapılan yanlışların önlenmesine katkı sağlar.
Ahlaki erozyonun yaşandığı bir dönemde Bursa Uludağ Üniversitesinden gelen şikayetlerin muhatabı durumunda olan Rektör Prof.Dr.Ferudun Yılmaz'la bir araya gelerek yapılan çalışmaları konuştum.
Rektör Yılmaz samimiydi...Üniversite yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması yönünde atılan ve atılacak olan adımları sıralarken, kendisi doğrudan söylemese de yerel ve toplumsal dayanışmanın ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı..
Bakın;
Bursa'nın en köklü eğitim kurumlarından biri olan Uludağ Üniversitesi, yalnızca akademik başarılarıyla gündemde yerini alması gerekirken, aynı zamanda toplumsal ve güvenlik sorunlarıyla da sıkça gündeme geliyor olması, ifadelerinden anladığım kadarıyla Rektör Ferudun Yılmaz Hocayı da rahatsız etmiş.
Burada bir gerçeği de göz ardı edemeyiz. Uludağ Üniversitesi bugün itibari ile 68.000 öğrenciye ev sahipliği yaparken, her gün 12.000 kişinin ziyaret ettiği Tıp Fakültesi Hastanesi ile şehrin en önemli sağlık merkezlerinden biri olarak da dikkat çekiyor.
Ancak, öğrenci ve akademisyenlerin güvenlik endişeleri, trafik karmaşası ve kampüs düzeni gibi temel meseleler, çözüm bekleyen konular arasında yer alıyor.
Son yıllarda, özellikle akşam saatlerinde kampüsün kontrolsüz bir alana dönüşmesi, zengin züppelerinin araçlarla kampüste ralli yapması, öğrenciler ve akademisyenler için ciddi bir tedirginlik kaynağı oluşturuyordu. Kafeteryalar ve ortak alanlarda kim olduğu belirsiz kişilerin bulunması, geceleri kampüsten çıkan öğrenci ve öğretim görevlilerinin kendilerini güvende hissetmemesine neden oluyordu.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Feridun Yılmaz’ın bu endişeleri dikkate aldığı ve çözüm noktasında somut adımlar attığı görülüyor. Rektör Yılmaz, kampüs içerisindeki güvenlik önlemlerinin artırıldığını, belirli bölgelerde güvenlik güçlerinin devriye gezdiğini ve giriş-çıkışların çalışmaların tamamlanmasıyla daha kontrollü hale getirileceğini söyledi. Yeni yolların açılmasıyla birlikte kampüs girişlerinin sınırlandırılması, bu sürecin en önemli adımlarından biri olarak değerlendirilebilir.
Buda şu anlama geliyor; Rektör Prof. Dr Feridun Yılmaz, sorunlara duyarsız kalmamış, somut adımların atılması yönünde harekete geçmiş.
Burada dikkat çekmek istediğim diğer bir konu ise, Üniversitenin en büyük bileşenlerinden biri olan Tıp Fakültesi Hastanesi, yalnızca öğrenciler için değil, tüm Bursa halkı için kritik bir öneme sahip olması.
Mevcut kapasitenin yetersizliği, hasta yoğunluğu ve hastane kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle hizmet vermekte zorlandığı biliniyor. Rektör Yılmaz’ın 300 yatak kapasitesine sahip yeni iki ek binanın hayata geçirilmesi için yoğun çaba sarf ettiği kısa süre sonra hizmete gireceği yine Rektör Yılmaz tarafından ifade edildi..
Bu girişim, yalnızca Tıp Fakültesinde sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Uludağ Üniversitesi’ni bölgenin en önemli organ nakil merkezlerinden biri haline getirecek adım olarak görülüyor. Ancak bu süreçte ekonomik destek ve siyasi iradenin vereceği katkının önemi ortaya çıkıyor.
Esasen, Üniversitenin konumu gereği şehir içi ulaşım ağının merkezinin son noktasında yer alması, beraberinde trafik karmaşasını da getiriyor. Metro hattının son durağı olan üniversitenin otoparklarının dışarıdan gelenler tarafından kullanılması Üniversite de özellikle Tıp Fakültesi Hastanesi için ciddi bir park sorunu oluşturuyor. Ayrıca, bazı müptezellerin kampüs içindeki yolları ralli pisti gibi kullanması, hem güvenliği tehlikeye atıyor hem de kampüs düzenini bozuyor.
Bu noktada, üniversite yönetimi ile yerel yönetimlerin iş birliği yaparak otopark düzenlemeleri, araç giriş kısıtlamaları ve toplu taşıma alternatifleri üzerinde çalışması gerekiyor.
Bu sorunlar çözülmediği sürece, üniversitenin eğitim kalitesinin yanı sıra günlük yaşam kalitesi de olumsuz etkilenmeye devam edecektir.
Şunu ifade etmek istiyorum;
Uludağ Üniversitesi, akademik başarılarını sürdürebilmesi için güvenlik, ulaşım ve sağlık hizmetleri gibi temel sorunlarını çözmek zorunda. Rektör Prof. Dr. Feridun Yılmaz’ın attığı adımlar, üniversitenin gelişimi açısından önemli bir sürecin başlangıcı olarak görülebilir. Ancak bu adımların sürdürülebilir olması için siyasi ve ekonomik desteğin sağlanması, yerel yönetimlerin üniversite ile daha güçlü iş birliği yapması gerekiyor.
Unutmamak gerekir ki üniversiteler sadece eğitim yuvaları değil, aynı zamanda şehrin geleceğini şekillendiren bilim merkezleridir. Uludağ Üniversitesi’nin güvenli, ulaşılabilir ve donanımlı bir eğitim ortamı sunması, yalnızca öğrenciler için değil, Bursa'nın geleceği için de büyük bir kazanç olacaktır.