Kralın biri, sarayının bahçesine yaptırdığı süt havuzunun açılışı için halkı saraya davet eder, ziyafetler verir, herkesi yedirir içirir. Ziyafetin sonunda ise zengin fakir ayırmadan herkese pahalı hediyeler dağıtır.
Halka havuzu gösterip, "Ey halkım, yaptırdığım bu havuzu sizin getireceğiniz sütlerle dolduracağım..." diyerek, halktan birer bardak süt getirip gece vakti havuza boşaltmalarını ister.
Pahalı hediyeleri alan ve evlerine giden halktan biri, "Kral gece vakti benim getirdiğim sütü nereden görecek, zaten herkes aynı havuza dökeceğine göre, ben su götürsem ne olur ki?.." deyip, havuza süt yerine su döker.İkinci, üçüncü, beşinci kişiler de aynı şeyleri yaparlar.
Kral sabah olunca bütün halkı tekrar havuz başına toplar. Bir de ne görsünler, havuz, süt yerine su ile doludur...
Herkes o gece aynı düşünceyle süt yerine su götürmüş ve süt imtihanını kaybetmiştir.
Nispeten 31 Mart seçimlerine uyguladığımızda ortaya çıkan tablo bu şekilde.
Bundan sonra su ve süt sınavını kim kazanırsa yoluna devam edebilir..
Çünkü halk, o sihirli oyu ile "kral çıplak" demiş ve "üç maymunları" oynamadığını da fiiliyatta ispatlamıştır.
Bakın;
Bu şehir de yaşayan insanların serzenişleri, doğruyu ortaya koyma yönündeki çabaları bile dikkate alınmadı. Vatandaşın taleplerini defalarca gündeme getirdik. Şok iddiaları bu sütunlara taşıdık kimseden ses çıkmadı.
Bazı örnekler verelim;
Sağlık sisteminde yaşanan sıkıntılar..
”Vatandaş hastanelerden randevu alamıyor.10 bin tl emekli maaşıyla yada asgari ücretle yaşama zorunda olanlar özel hastanelere mahkum ediliyor. Film çekimleri için bile aylar sonrasına gün veriliyor” şeklindeki vatandaşın serzenişine çözüm bulunamadı.
Kurumlarda çürüme baş gösteriyor dedik.
Çevre şehircilik Bakanlığında yaşananları dillendir dik.”Rüşvet alırken suçüstü yakalanan bir şahıs kurumdan kelepçeli olarak çıkarıldı. Şimdi müdür yardımcısı olarak görevine devam ediyor. Usulsüzlükler ayyuka çıkmış” dedik.Tek bir adım atılmadı.
Yine Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü başta olmak üzere bazı kurum avukatlarının vurdumduymazlığı hatta LGBT lilerin yılmaz savunucuları ile işbirliği içinde olduğu gündeme taşıyıp örneklendirdik.İktidar kanadından yine ses seda çıkmadı.
“Uludağ Üniversitesi yol geçen hanı olmuş” başlığını atarak şehir züppelerinin Üniversiteyi mesken tuttuğunu, kampusun içinden geçen yolun mutlaka kapatılması gerektiğini üstüne basa basa vurguladık. İstenmeyen olayların yaşanabileceğini defalarca yazdık. Geçe geç saatlerde öğrencilerin can güvenliğinin bile olmadığı ilgililerin duymasını istedik.Herkes dut yemiş bülbül kesildi.(Rektör proje yapıyoruz demişti.Aradan aylar geçti.Takip ediyoruz.)
Hoyratça harcamalar!
Tarlada bahçede çalışmaktan elleri parçalanmış,okula giden çocuğuna bir pantolon almak için pazarlık yapmaktan yorulmuş insanların emekleri hatta tepkileri göz ardı edilerek “birileri süslensin diye” milyonlar aktarıldı.Yanlış olduğunu gündeme getirdik.Kimsenin umurunda olmadı.
Piyasalarda yaşanan istikrarsızlığa,denetimsizliğe dikkat çekerek “Bursa Ticaret İl Müdürlüğünde 50’nin üzerinde çalışan var.Camlı binada herkes keyif çatarken,marketler günlük etiket değiştiriyor.” dedik.Denetim yapılmasının önemine vurgu yaptık.“Görmedim,duymadım” anlayışı devam etti..
Hala sorgulanıyor iktidar kanadında; Bursa’da “koltuklar” neden el değişti?
Hala tartışılıyor;Ak Parti niye kaybetti?
Hala iyi niyetli çabalar farklı mecralara çekilmek isteniyor.
Hala düşünceyi "Hain" ilan etme gayretleri sürüyor..
Hala alınlarının kaç karış olduğunu ölçtüğümüz insanlar hatır gönülden bahsediyor.
Yapılan hizmetler ne zaman siyasetle örtüşürse o zaman anlam kazanır. Bursa 20 yıl sonra hizmetle siyasetin örtüşmeye çalıştığı, ancak son dönemde bir türlü örtüşemediği günlere tanıklık etti.
Dolayısıyla siyasetin fonksiyonel önemi,bu kentte başarısızlığa uğrayarak iktidar kanadı başta Büyükşehir olmak üzere Osmangazi,Kemalpaşa ve Harmancıkta seçimleri kaybederek koltukları teslim etti.
Not;
Peki, Yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen Yıldırım’da Oktay Yılmaz Yıldırım, İnegöl’de Alper Taban ve İznik,Orhangazi,Büyükorhan Orhaneli,Keles yada Gürsu, Belediye Başkanları yeniden koltuğa oturdu? (Detaylarıyla bir sonraki yazımızda)