Diyarbakır'da kaybolduktan günler sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin ardından, “sapık ruhlu canilere” verilecek cezalar kamuoyunda tartışılmaya başlandı.
Bu kapsamda “İdam cezası” yeniden gündeme geldi. Ülkeyi ayağa kaldıran bu vahşetin ardından binlerce insan sosyal medya üzerinden idam,idam,adam diye istekte bulunuyor.Hatta bazı sokağa çıkıyor. Yani toplumda infial uyandıran olayların failleri,gözü dönmüş hastalık ruhlu sapıkların asılmasını istiyor.
Toplumdan izole edilip ortadan kaldırılmasını istiyor. Başka sapıkların buna cesaret etmemesi için tedbir alınmasını istiyor.
Diyarbakır'da katledilen küçük Narin cinayetine Devletin en üstünden tepki konulması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Bu davayı yakından takip edeceğiz” ifadelerinin de önemi ortaya çıkıyor.
Küçük Narin’in her ne sebepten olursa olsun acımasızca ahlaksızca, katledilerek bir dere kenarına gömülmesini yaşanan” ahlaki erozyonun” bir yansıması olarak değerlendirebiliriz.
Esasen,İnsan olan herkesin gözyaşını tutamadığı,içinin acıdığı bir dönemde gözaltına alınan bir kişinin itirafları ve yakınlarının açıklamaları tansiyonu iyice yükseltti. Soruşturma süresince dosyaya yayın yasağı konulmuş.Gözaltındaki 23 kişi dün itibariyle hakim huzuruna çıkarılarak sorgulanıyor.
Sanırım toplumun aydınlatılması açısından bir süre sonra mahkeme tarafından yayın yasağı kaldırılacaktır.O zaman işin gerçek yüzünü öğrenmiş olacağız. Canice işlenen cinayetle ilgili kafalardaki soruların cevabını da almış olacağız.. Tabi tüm yaşanacaklar Küçük Narin’i geri getirmeyecektir.
Diyarbakır'da yaşanan bu vahşetin ardından şimdi kafalardaki soru şu;
İdam cezası geri gelir mi?
Anlaşılan bu soru çok tartışılacak.
Daha öncede gündeme gelmiş devamında rafa kaldırılmıştı.
O zaman ağır yaptırımlar gündeme alınmalı. Sapıklar,tecavüzcüler izole edilmeli.Ölümü kendileri için kurtuluş olarak görecek bir tedbir alınmalı.Hatta “Hadım” edilmeli.
Zaman zaman çıkarılan “aflardan” bu tipler faydalandırılıyorsa bunun önüne geçilmeli. Kalan ömürlerini hücrelerde çürüyerek geçirmeli.Gerçi herkes ve her kesim tarafından dalga dalga yayılan tepki seslerine hükümetin de muhalefetinde duyarsız kalacağını düşünmek bile istemiyorum.
Dini,dili,ırkı ne olursa olsun insan olan herkes çürümüş bu sapık zihniyetin yok olmasına destek verecektir.
Eski bir adliye muhabiri olarak şunu ifade etmek istiyorum;
Bazı kesimler tarafından bu dava sulandırılmak istenebilir. Bu kesinlikle müsaade edilmemeli. Burada önemli olan insanlığın kimyasını bozan bu canilerin hak ettikleri cezaya çarptırılması.
Bugün “İdam cezası” TBMM'den oy birliği ile çıksa dahi yasa geriye dönük işlemez.Kısaca “idamı cezasını” geri getirilmesi zor gibi görünse de sapık ruhlular şimdiden vicdanlarda idam edilmiştir.
Mutlaka ama mutlaka tedbirler arttırılarak çocuklarımızı bu sapık ruhlu yaratıklardan korumak durumundayız.
Kesinlikle ve kesinlikle sapıklar ve tecavüzcülerin “Hadım” edilerek toplum dışına atılması gündeme alınmalı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
İdam cezası geri gelir mi?
Diyarbakır'da kaybolduktan günler sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin ardından, “sapık ruhlu canilere” verilecek cezalar kamuoyunda tartışılmaya başlandı.
Bu kapsamda “İdam cezası” yeniden gündeme geldi. Ülkeyi ayağa kaldıran bu vahşetin ardından binlerce insan sosyal medya üzerinden idam,idam,adam diye istekte bulunuyor.Hatta bazı sokağa çıkıyor. Yani toplumda infial uyandıran olayların failleri,gözü dönmüş hastalık ruhlu sapıkların asılmasını istiyor.
Toplumdan izole edilip ortadan kaldırılmasını istiyor. Başka sapıkların buna cesaret etmemesi için tedbir alınmasını istiyor.
Diyarbakır'da katledilen küçük Narin cinayetine Devletin en üstünden tepki konulması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Bu davayı yakından takip edeceğiz” ifadelerinin de önemi ortaya çıkıyor.
Küçük Narin’in her ne sebepten olursa olsun acımasızca ahlaksızca, katledilerek bir dere kenarına gömülmesini yaşanan” ahlaki erozyonun” bir yansıması olarak değerlendirebiliriz.
Esasen,İnsan olan herkesin gözyaşını tutamadığı,içinin acıdığı bir dönemde gözaltına alınan bir kişinin itirafları ve yakınlarının açıklamaları tansiyonu iyice yükseltti. Soruşturma süresince dosyaya yayın yasağı konulmuş.Gözaltındaki 23 kişi dün itibariyle hakim huzuruna çıkarılarak sorgulanıyor.
Sanırım toplumun aydınlatılması açısından bir süre sonra mahkeme tarafından yayın yasağı kaldırılacaktır.O zaman işin gerçek yüzünü öğrenmiş olacağız. Canice işlenen cinayetle ilgili kafalardaki soruların cevabını da almış olacağız.. Tabi tüm yaşanacaklar Küçük Narin’i geri getirmeyecektir.
Diyarbakır'da yaşanan bu vahşetin ardından şimdi kafalardaki soru şu;
İdam cezası geri gelir mi?
Anlaşılan bu soru çok tartışılacak.
Daha öncede gündeme gelmiş devamında rafa kaldırılmıştı.
O zaman ağır yaptırımlar gündeme alınmalı. Sapıklar,tecavüzcüler izole edilmeli.Ölümü kendileri için kurtuluş olarak görecek bir tedbir alınmalı.Hatta “Hadım” edilmeli.
Zaman zaman çıkarılan “aflardan” bu tipler faydalandırılıyorsa bunun önüne geçilmeli. Kalan ömürlerini hücrelerde çürüyerek geçirmeli.Gerçi herkes ve her kesim tarafından dalga dalga yayılan tepki seslerine hükümetin de muhalefetinde duyarsız kalacağını düşünmek bile istemiyorum.
Dini,dili,ırkı ne olursa olsun insan olan herkes çürümüş bu sapık zihniyetin yok olmasına destek verecektir.
Eski bir adliye muhabiri olarak şunu ifade etmek istiyorum;
Bazı kesimler tarafından bu dava sulandırılmak istenebilir. Bu kesinlikle müsaade edilmemeli. Burada önemli olan insanlığın kimyasını bozan bu canilerin hak ettikleri cezaya çarptırılması.
Bugün “İdam cezası” TBMM'den oy birliği ile çıksa dahi yasa geriye dönük işlemez.Kısaca “idamı cezasını” geri getirilmesi zor gibi görünse de sapık ruhlular şimdiden vicdanlarda idam edilmiştir.
Mutlaka ama mutlaka tedbirler arttırılarak çocuklarımızı bu sapık ruhlu yaratıklardan korumak durumundayız.
Kesinlikle ve kesinlikle sapıklar ve tecavüzcülerin “Hadım” edilerek toplum dışına atılması gündeme alınmalı.
Çünkü;
Uçurumun kenarından yürüyoruz..