Televizyonlarda reyting rekoru kıran ve dünyada binlerce kişinin izlediği “Muhteşem Yüzyıl” dizisi her ne kadar çarpıtılarak, dönemin sanki “Haremlerden” ibaret olduğu anlatılmaya çalışsa da Kanun Sultan Süleyman döneminden insana ders niteliğinde “ibretlik hikayeler” vardır..
Kabri Bursa Muradiye Külliyesinde bulunan Sultan Süleyman'ın büyük oğlu Şehzade Mustafa gençlik yıllarında babası tarafından çok sevilirdi. Fakat ne hikmetse bu sevgi Mustafa büyüdükçe yerini endişe, korku ve nefrete bırakmaya başladı.
Babası Kanuni Sultan Süleyman’ın izinden gitmeye çalışan Şehzade Mustafa adil, dürüst, cengâver, cömert, dedesi Yavuz gibi gözü pek ve babası kadar kararlı sevilen bir şehzadedir.
Osmanlı tebaası tarafından da çok sevilen şehzade bu sevginin verdiği yüksek özgüven sayesinde bazen teamüllere aykırı babasını kızdıracak işler yaptığı söylenir.
Şehzade Mustafa’da ki değişimler ister istemez baba Kanuni Sultan Süleyman’ın da dikkatini çeker. Bir gün babası bir kılıç talimi sonrasında kendi hamlesine karşılık oğlundan daha güçlü bir hamle alınca oğluna hitaben şöyle der: “Oğlum sen büyüdükçe masumiyetimiz bozuldu” der.
Bakıyorum da zor günler geçirip bu günlere gelen ülkemiz de hatta kentimizde benzer bir hadiseler yaşanmakta…
Her şeyden önce masumiyet karinesi bozuldu…!
İddia odur ki hafta sonu yapılacak yerel seçimler öncesi Yeniden Refahçılar Cumhur İttifakının (AK Parti'nin) kaybetmesi dolayısıyla CHP'nin kazanması için var gücüyle çalışıyor…Ne güçleri var ise..
Diğer bir taraftan Fatih Erbakan ve Bursalı Altınöz ailesinden Damat Mehmet Altınöz Rahmetli Erbakan'ın yani babalarının adını kullanarak siyasette güya İsrail üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a salvo yapma gayretine girmiş.Bir dostun ifadesiyle “Kanatlanıp uçmaya çalışırken,sol cenaha da şirin gözükmeye çalışıyorlar”
Milli Görüşçü olduklarını savunan Saadet Partililerde bir dönem bunu yaptı…Ayasofya Camii önünde eylemler yaparak benzer suçlamalarda bulunurlardı.Bir kararname ile Ayasofya açılınca da “İçerisindeki resimler niye kazınmadı.Vay efendim böyle cami açmak mı olur” diyerek suçlamalarını sürdürdüler.Ama o safsatalar da tutmadı..Parti bitme noktasına geldi…
Şimdi de siyasetten kıpırdanmaya başlayan YRP “Türkiye İsrail'e mal satıyor” suçlamasıyla güya ülkeye kara çalmak istiyorlar.
E bayağı yaşı olmasına rağmen,unutmuş geçmişi hatırlamak istemiyor Fatih Erbakan…Oysa Erbakan’ın tüm hayalini Tayyip Erdoğan zaten gerçekleştirdi.Savunma sanayiden tutunda Taksime Camii ve Okullarda Türban serbestisine kadar...
Sormak lazım Fatih Erbakan’a...Başbakanlıkta verilen o iftarı ve devamında yaşananları hatırlıyor mu?
“Baba Erbakan’ı kim boncuk boncuk terletti? Yine Erbakan’a karşı en büyük mücadeleyi veren TÜSİAD ismini hatırlıyor mu? Ya da 15 Temmuz öncesi Gezi provasında Koç Grubu'nun sergilediği tutumu..Kim İsrail’a mal satıyor…!
Sen açıkla Fatih Erbakan”
Siyasetçi de her şeyden önce bir duruş olmalı..Öyle Baba Erbakan’ın adını kullanarak siyasette var olmaya çalışmak kolay olsa Ahmet Özal Cumhurbaşkanı olurdu..Geçin bunları..
5 Yıl AK Parti’de il Başkanlığı koltuğunda oturan Sedat Yalçın’ı bile Bursa yakından tanır.Bende tanırım. Kişiliğine şahsiyetine tek kelime etmem..Yakışmaz.Ama bir aday olarak kalkmış "Doğanbey TOKİ ‘deki sorunları ben çözerim" diyor..Oysa ucubeler yapılırken Partinin en güçlü döneminde Yalçın İl Başkanıydı. Niye gerekeni, yapamamış.Kendisine o kadar da destek vermemize rağmen. Tepkilere bile kulaklarını tıkadı..
Esasen,yüzde 2 yada 3’te tepinen bir partinin projelerini gündeme taşımanın da bir anlamı yok.
YRP teşkilatları zaten Sedat Yalçın’a başından beri karşı..Kan uyuşmazlığı var. Bu saatten sonra Sanabel konaklarını yada Belen sitesini sorgulanın da bir anlamı yok.O dönem yani (2009) da niye görevden alındığını Yalçın’ın açıklaması yeterli olacaktır.Hem de dedikodular biter...Cebinden harcadığı paracıklara yazık..
Sonuç olarak;
Bursa’da bile YRP’nin “kaybettirme stratejisiyle” bakın kimin ekmeğine yağ sürülüyor..!
Bademli deki inşaatında, projeye aykırı olarak imalat yapıldığı ve hakkında ‘kaçak yapı’ zaptı tutulan müteahhit Deniz Dalgıç.... Yada Mustafa Kemalpaşa’da “Abdullah Öcalan terörist değildir, siz bana güvenin, adam hain değildi” sözleriyle üç beş oy için Teröristbaşı Öcalan’ı aklamaya çalışan Bakanlık yapmış Şükrü Erdem gibi şahsiyetlerin lçede başkanlık koltuğuna oturmasına omuz veriliyor…Neyse ki Yıldırım’da Osmangazi’de esamileri okunmuyor…İnegöl’ü de “Kibri” tavan yapan Alper Taban düşünsün…
İşte;
“Masumiyet karinesi” bozuldu…Son olarak kullanacağım ifadeler ise “Seyreyle gözüm Bursa'yı seyreyle..."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Masumiyet karinesi bozuldu! “Gözüm seyreyle Bursa’yı”
Televizyonlarda reyting rekoru kıran ve dünyada binlerce kişinin izlediği “Muhteşem Yüzyıl” dizisi her ne kadar çarpıtılarak, dönemin sanki “Haremlerden” ibaret olduğu anlatılmaya çalışsa da Kanun Sultan Süleyman döneminden insana ders niteliğinde “ibretlik hikayeler” vardır..
Kabri Bursa Muradiye Külliyesinde bulunan Sultan Süleyman'ın büyük oğlu Şehzade Mustafa gençlik yıllarında babası tarafından çok sevilirdi. Fakat ne hikmetse bu sevgi Mustafa büyüdükçe yerini endişe, korku ve nefrete bırakmaya başladı.
Babası Kanuni Sultan Süleyman’ın izinden gitmeye çalışan Şehzade Mustafa adil, dürüst, cengâver, cömert, dedesi Yavuz gibi gözü pek ve babası kadar kararlı sevilen bir şehzadedir.
Osmanlı tebaası tarafından da çok sevilen şehzade bu sevginin verdiği yüksek özgüven sayesinde bazen teamüllere aykırı babasını kızdıracak işler yaptığı söylenir.
Şehzade Mustafa’da ki değişimler ister istemez baba Kanuni Sultan Süleyman’ın da dikkatini çeker. Bir gün babası bir kılıç talimi sonrasında kendi hamlesine karşılık oğlundan daha güçlü bir hamle alınca oğluna hitaben şöyle der: “Oğlum sen büyüdükçe masumiyetimiz bozuldu” der.
Bakıyorum da zor günler geçirip bu günlere gelen ülkemiz de hatta kentimizde benzer bir hadiseler yaşanmakta…
Her şeyden önce masumiyet karinesi bozuldu…!
İddia odur ki hafta sonu yapılacak yerel seçimler öncesi Yeniden Refahçılar Cumhur İttifakının (AK Parti'nin) kaybetmesi dolayısıyla CHP'nin kazanması için var gücüyle çalışıyor…Ne güçleri var ise..
Diğer bir taraftan Fatih Erbakan ve Bursalı Altınöz ailesinden Damat Mehmet Altınöz Rahmetli Erbakan'ın yani babalarının adını kullanarak siyasette güya İsrail üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a salvo yapma gayretine girmiş.Bir dostun ifadesiyle “Kanatlanıp uçmaya çalışırken,sol cenaha da şirin gözükmeye çalışıyorlar”
Milli Görüşçü olduklarını savunan Saadet Partililerde bir dönem bunu yaptı…Ayasofya Camii önünde eylemler yaparak benzer suçlamalarda bulunurlardı.Bir kararname ile Ayasofya açılınca da “İçerisindeki resimler niye kazınmadı.Vay efendim böyle cami açmak mı olur” diyerek suçlamalarını sürdürdüler.Ama o safsatalar da tutmadı..Parti bitme noktasına geldi…
Şimdi de siyasetten kıpırdanmaya başlayan YRP “Türkiye İsrail'e mal satıyor” suçlamasıyla güya ülkeye kara çalmak istiyorlar.
E bayağı yaşı olmasına rağmen,unutmuş geçmişi hatırlamak istemiyor Fatih Erbakan…Oysa Erbakan’ın tüm hayalini Tayyip Erdoğan zaten gerçekleştirdi.Savunma sanayiden tutunda Taksime Camii ve Okullarda Türban serbestisine kadar...
Sormak lazım Fatih Erbakan’a...Başbakanlıkta verilen o iftarı ve devamında yaşananları hatırlıyor mu?
“Baba Erbakan’ı kim boncuk boncuk terletti? Yine Erbakan’a karşı en büyük mücadeleyi veren TÜSİAD ismini hatırlıyor mu? Ya da 15 Temmuz öncesi Gezi provasında Koç Grubu'nun sergilediği tutumu..Kim İsrail’a mal satıyor…!
Sen açıkla Fatih Erbakan”
Siyasetçi de her şeyden önce bir duruş olmalı..Öyle Baba Erbakan’ın adını kullanarak siyasette var olmaya çalışmak kolay olsa Ahmet Özal Cumhurbaşkanı olurdu..Geçin bunları..
5 Yıl AK Parti’de il Başkanlığı koltuğunda oturan Sedat Yalçın’ı bile Bursa yakından tanır.Bende tanırım. Kişiliğine şahsiyetine tek kelime etmem..Yakışmaz.Ama bir aday olarak kalkmış "Doğanbey TOKİ ‘deki sorunları ben çözerim" diyor..Oysa ucubeler yapılırken Partinin en güçlü döneminde Yalçın İl Başkanıydı. Niye gerekeni, yapamamış.Kendisine o kadar da destek vermemize rağmen. Tepkilere bile kulaklarını tıkadı..
Esasen,yüzde 2 yada 3’te tepinen bir partinin projelerini gündeme taşımanın da bir anlamı yok.
YRP teşkilatları zaten Sedat Yalçın’a başından beri karşı..Kan uyuşmazlığı var. Bu saatten sonra Sanabel konaklarını yada Belen sitesini sorgulanın da bir anlamı yok.O dönem yani (2009) da niye görevden alındığını Yalçın’ın açıklaması yeterli olacaktır.Hem de dedikodular biter...Cebinden harcadığı paracıklara yazık..
Sonuç olarak;
Bursa’da bile YRP’nin “kaybettirme stratejisiyle” bakın kimin ekmeğine yağ sürülüyor..!
Bademli deki inşaatında, projeye aykırı olarak imalat yapıldığı ve hakkında ‘kaçak yapı’ zaptı tutulan müteahhit Deniz Dalgıç.... Yada Mustafa Kemalpaşa’da “Abdullah Öcalan terörist değildir, siz bana güvenin, adam hain değildi” sözleriyle üç beş oy için Teröristbaşı Öcalan’ı aklamaya çalışan Bakanlık yapmış Şükrü Erdem gibi şahsiyetlerin lçede başkanlık koltuğuna oturmasına omuz veriliyor…Neyse ki Yıldırım’da Osmangazi’de esamileri okunmuyor…İnegöl’ü de “Kibri” tavan yapan Alper Taban düşünsün…
İşte;
“Masumiyet karinesi” bozuldu…Son olarak kullanacağım ifadeler ise “Seyreyle gözüm Bursa'yı seyreyle..."