O Hastaneye çamur atanlar “Çamurun” içinde olanlardır!
Yazının Giriş Tarihi: 15.01.2024 12:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.01.2024 14:20
Bu şehirde yaşayan herkesin yapılan olumlu yada olumsuz çalışmaları sorgulama hakkı vardır. Hiç kimse çıkıp da “ sen ne konuşuyorsun” deme hakkına sahip değildir.
Ancak önemli olan güzellikleri gölgelemeden tüm yaşananlara hakkaniyetle “insani açıdan” bakabilme becerisinin ortaya koyabilmektir..
Kişisel meselelerden kaynaklanan konularda her meslektaşıma gönderildiğini tahmin ettiğim muhatabı meçhul şikâyetlerle çoğu zaman biz de karşılaşıyoruz.
Şöyle bir düşünüldüğünde yanılgılar ve gerçek dışı hadiselerle dolu bu tip şikâyetlerin muhatabı genelde Gazeteciler olur…
Ancak ben meslek hayatım boyunca bana ulaşan şikâyetleri, eleştirileri, öneri ve çeşitli görüşleri ciddiye alarak mümkün olduğu ölçüde değerlendirmeye çalışırken işin muhataplarının ne kadar güvenilir olduğuna da bakarım..
Özellikle sağlık sektöründe “Hastanelerde” kendine yer açmaya çalışan bir müptezelin ortaya koyduğu iddiaları genelleme yaparak karalama kampanyasına dönüştürülmesine kimsen gönlü razı olmaz.
Vatandaşın memnuniyeti önemlidir..Aldığı hizmet önemlidir..
Kaldı ki Gazeteler mahkeme olmadığı gibi, gazeteciler de yargıç değildir.
Şimdi gelelim esas konumuza..
Sosyal Medya üzerinden yayın yapan Nöbetçi Gazete köşe yazarlarından Lale Akasoy köşesinde kaleme aldığı bir yazısında aynen şu ifadeleri kullanmış..
“Mudanya Devlet Hastanesinde yaşanan röntgen krizinin ardından, İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ile ilgili yorumlar su gibi aktı, telefonlarımızın sesi susmadı...
“Bizim Hastanemizin acil servisinde de saat 17.00’den sonra röntgen ve laboratuvar hizmeti verilmiyor.” diyor kurum personeli...
“Peki ya acil servise gelen hastalar!..” diye sorduğumuzda ise... “Neredeyse hepsini Çekirge Devlet Hastanesine gönderiyoruz...”yanıtını alınca...“Önce şaşırdım, sonra şaşkınlığıma şaşırdım!”
Ve eklemiş Lale Akasoy
“Hizmetleri müdürüne yani yönetici ve idareci pozisyonunda görev yapanlardan yoğun ama çok yoğun şikayet var....” diyerek devam ederken,çamura batmış bir personelin etrafa çamur atmasına adeta çanak tutmuş..
Evet;iktidarın her zaman övünerek bahsettiği sağlık sektöründe zaman zaman aksamalar yaşanıyor..Doğrudur ama o aksaklıkların en az yaşandığı iki hastaneden biridir İlker Çelikcan Fizik ve rehabilitasyon hastanesi… Yakında biliyorum..Daha bir ay bile olmadı mevcut durumu öğrenmem..Hastane her zaman kapsama alanımızda olmuştur…Adeta özel hastanelerle yarışıyor..
Bilmeyenler için bir kez daha izah edeyim;
Söz konusu hastane 150 yataklı “Dal” hastanesidir.Ameliyat ve yoğun bakım üniteleri bulunmamaktadır.Hastane acil ünite şeklinde hizmet vermektedir.Acil Ünitesi 24 saat hizmet veren hemşire ile enjeksiyon ve pansuman yapar.Dal hastanesinde tek bir uzman hekim görev yapar diğer branşlar nöbette olmadığı için bir üst kuruma yönlendirilir.
Yani Hastane Genel Hastane değildir…
O dönem sormuştum bugün gündeme gelen durumu…Hastanede 3 pratisyen hekimin görev yaptığı,Bir hekim gün içinde acil serviste diğer 2 hekim ise evde sağlık hizmetlerinde görev yaptığı ifade edilmişti..(Hastane Başhekimi Zübeyde Kurtoğlu ile görüşüp ayrıntıları paylaşacağım)
Anlaşılan acile başvuran hastalar nöbetçi hekim tarafından triajı yapılarak en yakın hastaneye yönlendiriliyor..Çünkü İlker Çelikcan Fizik Tedavi Rehabilitasyon hastanesi (Eski Askeri Hastane) Dal hastanesidir!
Şunu ifade etmek istiyorum;
Sağlıktaki yönetim değişikliklerinde (İl Müdürünün değişmesi gibi) beklenti içinde olan ve bu beklentilerine cevap alamayanların son günlerde en fazla yaptıkları şey yalan yanlış bilgilerle dolu fax, e-mail ya da mektupları zarflara iliştirerek, ne kadar basın yayın organı varsa hepsine birden göndermek.(Lale Akasoy’a gönderildiği gibi)
İstediklerini elde edemeyenlerin karalama kampanyalarının baş aktörlüğüne soyunmaların mantığını her halde izah etmeye gerek yok…(Kim olduklarını da biliyorum) O Hastaneye çamur atanlar “Çamurun” içinde olanlardır
Özel hastanelerle bile yarışır vaziyetteki İlker Çelikcan ftr hastanesine karalamaya kimsenin hakkı yoktur. Bu yola tevessül edenler bundan sonra en sert şekilde cevabını alacaktır.Hastane Başhekiminden,Hastane Müdüründen, Doktorundan Hemşiresine ve hizmetlisine kadar tüm sorumluluk sahibi insanlar can siperhane gayret gösteriyor…Şahidim.
Köşe kapmaya çalışan o ahlak yoksunlarının yayınlanması amacıyla gönderdiği bu mesajlar araştırıldığında, içeriklerinin dedikodu ve iftiralarla dolu olduğunun da bilinmesinde yarar görüyorum..
Çünkü ben O hastaneyi çok iyi tanıyorum…Hizmet alan herkes tanıyor..Bursa tanıyor…
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
O Hastaneye çamur atanlar “Çamurun” içinde olanlardır!
Bu şehirde yaşayan herkesin yapılan olumlu yada olumsuz çalışmaları sorgulama hakkı vardır. Hiç kimse çıkıp da “ sen ne konuşuyorsun” deme hakkına sahip değildir.
Ancak önemli olan güzellikleri gölgelemeden tüm yaşananlara hakkaniyetle “insani açıdan” bakabilme becerisinin ortaya koyabilmektir..
Kişisel meselelerden kaynaklanan konularda her meslektaşıma gönderildiğini tahmin ettiğim muhatabı meçhul şikâyetlerle çoğu zaman biz de karşılaşıyoruz.
Şöyle bir düşünüldüğünde yanılgılar ve gerçek dışı hadiselerle dolu bu tip şikâyetlerin muhatabı genelde Gazeteciler olur…
Ancak ben meslek hayatım boyunca bana ulaşan şikâyetleri, eleştirileri, öneri ve çeşitli görüşleri ciddiye alarak mümkün olduğu ölçüde değerlendirmeye çalışırken işin muhataplarının ne kadar güvenilir olduğuna da bakarım..
Özellikle sağlık sektöründe “Hastanelerde” kendine yer açmaya çalışan bir müptezelin ortaya koyduğu iddiaları genelleme yaparak karalama kampanyasına dönüştürülmesine kimsen gönlü razı olmaz.
Vatandaşın memnuniyeti önemlidir..Aldığı hizmet önemlidir..
Kaldı ki Gazeteler mahkeme olmadığı gibi, gazeteciler de yargıç değildir.
Şimdi gelelim esas konumuza..
Sosyal Medya üzerinden yayın yapan Nöbetçi Gazete köşe yazarlarından Lale Akasoy köşesinde kaleme aldığı bir yazısında aynen şu ifadeleri kullanmış..
“Mudanya Devlet Hastanesinde yaşanan röntgen krizinin ardından, İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ile ilgili yorumlar su gibi aktı, telefonlarımızın sesi susmadı...
“Bizim Hastanemizin acil servisinde de saat 17.00’den sonra röntgen ve laboratuvar hizmeti verilmiyor.” diyor kurum personeli...
“Peki ya acil servise gelen hastalar!..” diye sorduğumuzda ise... “Neredeyse hepsini Çekirge Devlet Hastanesine gönderiyoruz...” yanıtını alınca...“Önce şaşırdım, sonra şaşkınlığıma şaşırdım!”
Ve eklemiş Lale Akasoy
“Hizmetleri müdürüne yani yönetici ve idareci pozisyonunda görev yapanlardan yoğun ama çok yoğun şikayet var....” diyerek devam ederken,çamura batmış bir personelin etrafa çamur atmasına adeta çanak tutmuş..
Evet;iktidarın her zaman övünerek bahsettiği sağlık sektöründe zaman zaman aksamalar yaşanıyor..Doğrudur ama o aksaklıkların en az yaşandığı iki hastaneden biridir İlker Çelikcan Fizik ve rehabilitasyon hastanesi… Yakında biliyorum..Daha bir ay bile olmadı mevcut durumu öğrenmem..Hastane her zaman kapsama alanımızda olmuştur…Adeta özel hastanelerle yarışıyor..
Bilmeyenler için bir kez daha izah edeyim;
Söz konusu hastane 150 yataklı “Dal” hastanesidir.Ameliyat ve yoğun bakım üniteleri bulunmamaktadır.Hastane acil ünite şeklinde hizmet vermektedir.Acil Ünitesi 24 saat hizmet veren hemşire ile enjeksiyon ve pansuman yapar.Dal hastanesinde tek bir uzman hekim görev yapar diğer branşlar nöbette olmadığı için bir üst kuruma yönlendirilir.
Yani Hastane Genel Hastane değildir…
O dönem sormuştum bugün gündeme gelen durumu…Hastanede 3 pratisyen hekimin görev yaptığı,Bir hekim gün içinde acil serviste diğer 2 hekim ise evde sağlık hizmetlerinde görev yaptığı ifade edilmişti..(Hastane Başhekimi Zübeyde Kurtoğlu ile görüşüp ayrıntıları paylaşacağım)
Anlaşılan acile başvuran hastalar nöbetçi hekim tarafından triajı yapılarak en yakın hastaneye yönlendiriliyor..Çünkü İlker Çelikcan Fizik Tedavi Rehabilitasyon hastanesi (Eski Askeri Hastane) Dal hastanesidir!
Şunu ifade etmek istiyorum;
Sağlıktaki yönetim değişikliklerinde (İl Müdürünün değişmesi gibi) beklenti içinde olan ve bu beklentilerine cevap alamayanların son günlerde en fazla yaptıkları şey yalan yanlış bilgilerle dolu fax, e-mail ya da mektupları zarflara iliştirerek, ne kadar basın yayın organı varsa hepsine birden göndermek.(Lale Akasoy’a gönderildiği gibi)
İstediklerini elde edemeyenlerin karalama kampanyalarının baş aktörlüğüne soyunmaların mantığını her halde izah etmeye gerek yok…(Kim olduklarını da biliyorum) O Hastaneye çamur atanlar “Çamurun” içinde olanlardır
Özel hastanelerle bile yarışır vaziyetteki İlker Çelikcan ftr hastanesine karalamaya kimsenin hakkı yoktur. Bu yola tevessül edenler bundan sonra en sert şekilde cevabını alacaktır.Hastane Başhekiminden,Hastane Müdüründen, Doktorundan Hemşiresine ve hizmetlisine kadar tüm sorumluluk sahibi insanlar can siperhane gayret gösteriyor…Şahidim.
Köşe kapmaya çalışan o ahlak yoksunlarının yayınlanması amacıyla gönderdiği bu mesajlar araştırıldığında, içeriklerinin dedikodu ve iftiralarla dolu olduğunun da bilinmesinde yarar görüyorum..
Çünkü ben O hastaneyi çok iyi tanıyorum…Hizmet alan herkes tanıyor..Bursa tanıyor…
Bilmem anlatabildim mi?