Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Partiyi olağan Büyük kongreye götürecek kararı imzaladı.Buna göre 21 Eylül delege seçimleri 12 itibariyle de Belde İlçe kongreleri yapılacak.28 Aralık tan itibaren de İl kongreleri başlayacak.
Kongre takviminin Mart 2025 sonu itibariyle de tamamlanması hedefleniyor.

Buda şu anlama geliyor;

Ekim ayı İtibariyle Bursa’nın da gündemin de yine ilk sırayı, siyaset arenasındaki gelişmelerin alacağına kesin gözüyle bakılıyor.

CHP’de yıllarca “kurultay senaryosu” izlememize rağmen, Özgür Özel’in başkanlık koltuğuna oturması ile kendisinin söz verdiği gibi şimdilik tüzük kurultayı yapılacak.
Anlaşılan devam eden günlerde daha fazla Ak Parti konuşulacak.

Çünkü, Ak Partide kongre takviminin belirlenmesiyle yeni isimler sahneye çıkmaya başladı.(Bu isimleri önümüzdeki günlerde yazacağım)

Kendileri doğrudan aday olacaklarını ilan etmese de kendilerine yakın isimler üzerinden kapı aralaması,partide “Aday adayları boy gösteriyor” şeklinde değerlendiriliyor.

İster istemez -hemen hemen herkes 21 yıldır gücü elinde bulunduran Ak Parti Bursa İl teşkilatlarına radarları çevirmiş durumda..

Süreç nasıl işleyecek…

Zihnimin bir bölümünü bu günlerde gündeme gelecek olan konulara ayırdım.

Bizim meslekte kalem sallayan, bazı köşe yazarlarına göre, Bursa’da “güç gösterisi” yaşanıyormuş…

Bunda yadırganacak bir şey yok.

Ben her zaman ifade etmeye çalışmışım dır,bugün Bursa Ak Parti’de yaşananlar güç gösterisi meselesi değil,Ak Parti üst yönetiminin sokak siyasetine kulak tıkayarak,vatandaşın sesini yeterince duymak istememesinden kaynaklanıyor.

Bu nedenle İl Başkanı Davut Gürkan’ın değişip değişmemesi de çok da önemliymiş gibi gösterilmek istenmesinin Ak Partiye kazandıracağı hiçbir şey yoktur.

Teşkilatların yenilenmesi mutlaka önemlidir. Yerel seçimlerin ardından “uyku” haline geçen ilçelerin silkelenip kendine gelmesi açısından radikal kararlar alınmalıdır.

Ancak burada önemli olan “Parti hafızasını” yok etmeden “fitne fesada” teslim olmadan hareket tarzını ortaya koymaktır.

Daha öncede benzer ifadeler kullanmıştım.Şimdi birileri çıkıp “Efendim Bursa merkez olmak üzere bazı ilçelerde seçimleri kaybettik. Bununda bir faturası olmalı” imasında bulunabilir.

Geçin bunları…

Kaybeden adaylardan hangisinin yeniden aday gösterilmesi için Davut Gürkan tavır ortaya koydu. Bilakis farklı adaylarla yola çıkılmasının önemine dikkat çekti. Davut Gürkan’ın bu tavrı,Parti genel merkezinden yansıyan kulis haberleriyle basında yer alarak kamuoyu ile paylaşıldı.

Bugün kimse kimseyi çamur banyosuna sokmaya çalışmasın.

Ak Parti önümüzdeki süreç de kurumsal kimliğini de ön plana alarak kimi aday gösterip göstermeyeceğine karar verebilecek kabiliyete sahiptir.

Ne hikmetse kimse geriye dönüp bakmak bile istemiyor..

Oysa Ak Parti Bursa’da Cemalettin Torun gibi bir isimle talihsiz bir dönem yaşamasına rağmen yoluna devam etti.

Akçeli işlerin konuşulmadığı bir dönemde Ak Parti Bursa'da seçimi kaybetmişse bunun sorumlusu ne ekonomidir,nede Bursa İl Başkanı Davut Gürkan..

O zaman Yıldırım’a bakın Ak Parti'nin yeniden kazandığı ilçeler bakın...
Bakılacak o kadar yer var ki…
Son olarak şunu ifade etmek istiyorum;

Bu şehirde kin ve nefret üzerinden siyaset yapmaya çalışanlar, hiçbir zaman başarılı işlere imza atamamıştır. Siyaset tarihinin tozlu raflarında kaybolup gitmiştir…