Bu şehirde yaşananları paylaşırken hiçbir zaman “üfürelim gitsin” türünden yaklaşım ya da birilerini rencide edelim tarzındaki düşünceyi, okuyucuya saygısızlık olarak algılarım.Gündeme getirilen konulardaki esas amaç bu şehirde varsa “Uyku halini”ortadan kaldırmaktır.
Zaman zaman güzel düşüncelerin gölgesindeserinlemeye çalıştığımız şu günlerde ard arda gelen şikayetler farklı bir konuyu daha sütunlara taşımamıza neden oluyor.
Hemen hatırlatarak başlayalım;
Devletin kurumları, kamu yararına hizmet etmek amacıyla kurulmuş yapılardır. Bu kurumlar,vergilerle finanse edilmekte olup, çalışanlarının maaşları da vatandaşın ödediği vergilerden karşılanır.. Bu sebeple, kamu kurumlarında çalışan her bireyin taşıdığı sorumluluğun bilincinde olması ve görevini en iyi şekilde ifa etmesi gerekir.
“Devlet kurumları kimsenin çiftliği değildir" söylemi bu noktada büyük önem taşımaktadır. Çünkü kamu kurumları, şahısların keyfine göre yönetilen yerler değil; halkın hizmetine sunulmuş ve belirli kurallar çerçevesinde işleyen yapılar olmalıdır.
Kapsama alanımızda bulunan Bursa Büyükşehir Belediyesi üzerinden bir örnek vermek gerekirse, mesai saatlerinin sabah 08:00'de başlayıp akşam 17:00'de sona erdiği bilinmektedir. Ancak gözlemler, sabah 09:15'te işe gelen ve akşam 16:30 gibi belediye binasını terk eden bazı çalışanların olduğu yönünde şikayetler ard arda gelmeye başladı.
Bu durum, kamu hizmeti bilincinin yetersizliğine ve sorumluluk eksikliğine işaret etmektedir. Her gün 45 dakika geç gelen bir çalışan, ay sonunda ciddi bir çalışma süresi kaybı yaratmaktadır. Ancak, aybaşında maaşını eksiksiz olarak almaktadır. Bu, hem kamu kaynaklarının verimli kullanılmaması hem de çalışanlar arasında haksızlığa yol açabilecek bir sorundur. Sanırım bu düşüncelere itiraz eden olmaz.
Bu yaşananlardan Başkan Mustafa Bozbey’in bilgi sahibi olduğunu düşünmüyorum. Başta Büyükşehir Belediyesinin Genel Sekreterliği koltuğuna oturan Dr.Ergül Halisçelik gibi önemli pozisyonlarda görev alan yöneticilerin, belediye şirketleri ve iştirakleri konusunda gerekli bilgilere sahip olması ve yönetim süreçlerinde aktif rol alması beklenir.
Bu noktada, iş süreçlerini daha verimli hale getirmek ve vatandaşların daha kaliteli hizmet almasını sağlamak için içe dönük bir denetim mekanizması kurulması ,varsa aktif hale getirilmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Bakın;
Belediyeye gelen vatandaşlar ,basit bir evrak imzalatmak için bile gereksiz beklemelere maruz kalıyorsa, bu da kamu hizmetinin aksadığı anlamına gelir. Kimseyi suçlamak veya zan altında bırakmak amacı taşımadan, bu sorunların bir an önce çözülmesi gerektiği açıktır. Belediyeler gibi önemli kamu kurumlarında işleyişin aksaması, vatandaşın devlete olan güvenini zedeleyebilir ve bu tür sorunlar büyüyerek devam ederse toplumsal huzursuzluğa yol açabilir. Hatta fatura ilerleyen günlerde kurumun başında oturan Başkan Başkan Bozbey’e de kesilebilir.
Netice de kamu kurumlarında çalışan her bireyin taşıdığı sorumluluğun farkında olması, mesai saatlerine ve görev tanımlarına uygun bir şekilde çalışması,hatta aldığı ücretin hakkını vermesi gerekir. Aksi takdirde, hem kamu kaynakları israf edilmekte hem de hizmet kalitesi düşer. Bu sebeple, denetimlerin sıklaştırılması ve gereken tedbirlerin alınması elzem hale gelmiştir.
Bu talepler vatandaşın talebidir..Biz sadece aracıyız..Bilin istedim.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Sallana sallana işe gitmekte ne?
Bu şehirde yaşananları paylaşırken hiçbir zaman “üfürelim gitsin” türünden yaklaşım ya da birilerini rencide edelim tarzındaki düşünceyi, okuyucuya saygısızlık olarak algılarım.Gündeme getirilen konulardaki esas amaç bu şehirde varsa “Uyku halini” ortadan kaldırmaktır.
Zaman zaman güzel düşüncelerin gölgesinde serinlemeye çalıştığımız şu günlerde ard arda gelen şikayetler farklı bir konuyu daha sütunlara taşımamıza neden oluyor.
Hemen hatırlatarak başlayalım;
Devletin kurumları, kamu yararına hizmet etmek amacıyla kurulmuş yapılardır. Bu kurumlar,vergilerle finanse edilmekte olup, çalışanlarının maaşları da vatandaşın ödediği vergilerden karşılanır.. Bu sebeple, kamu kurumlarında çalışan her bireyin taşıdığı sorumluluğun bilincinde olması ve görevini en iyi şekilde ifa etmesi gerekir.
“Devlet kurumları kimsenin çiftliği değildir" söylemi bu noktada büyük önem taşımaktadır. Çünkü kamu kurumları, şahısların keyfine göre yönetilen yerler değil; halkın hizmetine sunulmuş ve belirli kurallar çerçevesinde işleyen yapılar olmalıdır.
Kapsama alanımızda bulunan Bursa Büyükşehir Belediyesi üzerinden bir örnek vermek gerekirse, mesai saatlerinin sabah 08:00'de başlayıp akşam 17:00'de sona erdiği bilinmektedir. Ancak gözlemler, sabah 09:15'te işe gelen ve akşam 16:30 gibi belediye binasını terk eden bazı çalışanların olduğu yönünde şikayetler ard arda gelmeye başladı.
Bu durum, kamu hizmeti bilincinin yetersizliğine ve sorumluluk eksikliğine işaret etmektedir. Her gün 45 dakika geç gelen bir çalışan, ay sonunda ciddi bir çalışma süresi kaybı yaratmaktadır. Ancak, aybaşında maaşını eksiksiz olarak almaktadır. Bu, hem kamu kaynaklarının verimli kullanılmaması hem de çalışanlar arasında haksızlığa yol açabilecek bir sorundur. Sanırım bu düşüncelere itiraz eden olmaz.
Bu yaşananlardan Başkan Mustafa Bozbey’in bilgi sahibi olduğunu düşünmüyorum. Başta Büyükşehir Belediyesinin Genel Sekreterliği koltuğuna oturan Dr.Ergül Halisçelik gibi önemli pozisyonlarda görev alan yöneticilerin, belediye şirketleri ve iştirakleri konusunda gerekli bilgilere sahip olması ve yönetim süreçlerinde aktif rol alması beklenir.
Bu noktada, iş süreçlerini daha verimli hale getirmek ve vatandaşların daha kaliteli hizmet almasını sağlamak için içe dönük bir denetim mekanizması kurulması ,varsa aktif hale getirilmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Bakın;
Belediyeye gelen vatandaşlar ,basit bir evrak imzalatmak için bile gereksiz beklemelere maruz kalıyorsa, bu da kamu hizmetinin aksadığı anlamına gelir. Kimseyi suçlamak veya zan altında bırakmak amacı taşımadan, bu sorunların bir an önce çözülmesi gerektiği açıktır. Belediyeler gibi önemli kamu kurumlarında işleyişin aksaması, vatandaşın devlete olan güvenini zedeleyebilir ve bu tür sorunlar büyüyerek devam ederse toplumsal huzursuzluğa yol açabilir. Hatta fatura ilerleyen günlerde kurumun başında oturan Başkan Başkan Bozbey’e de kesilebilir.
Netice de kamu kurumlarında çalışan her bireyin taşıdığı sorumluluğun farkında olması, mesai saatlerine ve görev tanımlarına uygun bir şekilde çalışması,hatta aldığı ücretin hakkını vermesi gerekir. Aksi takdirde, hem kamu kaynakları israf edilmekte hem de hizmet kalitesi düşer. Bu sebeple, denetimlerin sıklaştırılması ve gereken tedbirlerin alınması elzem hale gelmiştir.
Bu talepler vatandaşın talebidir..Biz sadece aracıyız..Bilin istedim.