Yakın bir arkadaşım söylemişti.
Anonim olabilir ama çok şey ifade ediyor.
İnsanları tanımak bazen dakika ve bazen de yıllarca sürer.
Tanıdığınızı sandığınız insanlar öyle bir kritik anda öyle halt ediyorlar ki,bazen insanlığınızdan utanıyorsunuz..
Tabiî ki insanız ve karşınızdakinden de insanlığınıza hal,tavır ve davranışlar bekleyeceğiz.
Ama insanları tanımanın çok kolay bir yolu varmış.Ben de zamanla öğrendim.
Çok bilinen bir görüştür, bir insanı denemek ve hayata (yüce erdemlere) karşı ne denli sağlam durduğunu test etmek için o insana makam veya para verilmesi gerektiğini savunan görüş.
Bir insanı denemenin en kestirme yolu, bir süreliğine o insanın poposunu gösterişli bir makamın ardında duran koltuğa koyduktan sonra, ne yaptığına ve ne ettiğine bakmaktır.
Bizler de isminin önünde ne şanlı sıfatlar yazan insanları deneyerek bu günlere geldik.
Çoğu zaman yaşadığımız hayal kırıklıkları ruhumuzu incitti.
Bir anlamda hayal edilen o kutlu elbise kirlendi.
Bakın öyle zamanlar yaşandı ki,belli bir makama gelmeden,veya imkanlara sahip olmadan gayet makul gözüken bir insanın,makama veya imkana ulaştıktan sonra bağından çözülen hayvan gibi “samana” koşmasına ibretle şahit olduk.
O süreçte suskunluğumuzu yanlış yorumlayanlar oldu.
Oysa İnsanın böyle zamanlarda kendisini tutmasının çok büyük bir erdem olduğunu şimdi bir kez daha anlıyorum..
Bakın;
Deneme tahtasına dönen günümüz ortamındaki siyaset,ne yazık ki,doğru ve iyi insanı sınırlı sayıda ortaya çıkarıyor.
Esasen çok sıkıntılı dönemden geçiyoruz.
Bu süreçte;
Kendisini olduğundan farklı gösterenler mi istersiniz.
Mütedeyyin çevrelerin emekleriyle koltuğa oturup kendisinin bir halt olduğunu sananlar mı istersiniz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
“Siyaset kirlendi” imajı Mutlaka silinmelidir!
Bir söz ki,
Bir gönlü bir ömür bahtiyar eder.
Bir söz ki,
Bir gönlü bir günde ihtiyar eder..
Yakın bir arkadaşım söylemişti.
Anonim olabilir ama çok şey ifade ediyor.
İnsanları tanımak bazen dakika ve bazen de yıllarca sürer.
Tanıdığınızı sandığınız insanlar öyle bir kritik anda öyle halt ediyorlar ki,bazen insanlığınızdan utanıyorsunuz..
Tabiî ki insanız ve karşınızdakinden de insanlığınıza hal,tavır ve davranışlar bekleyeceğiz.
Ama insanları tanımanın çok kolay bir yolu varmış.Ben de zamanla öğrendim.
Çok bilinen bir görüştür, bir insanı denemek ve hayata (yüce erdemlere) karşı ne denli sağlam durduğunu test etmek için o insana makam veya para verilmesi gerektiğini savunan görüş.
Bir insanı denemenin en kestirme yolu, bir süreliğine o insanın poposunu gösterişli bir makamın ardında duran koltuğa koyduktan sonra, ne yaptığına ve ne ettiğine bakmaktır.
Bizler de isminin önünde ne şanlı sıfatlar yazan insanları deneyerek bu günlere geldik.
Çoğu zaman yaşadığımız hayal kırıklıkları ruhumuzu incitti.
Bir anlamda hayal edilen o kutlu elbise kirlendi.
Bakın öyle zamanlar yaşandı ki,belli bir makama gelmeden,veya imkanlara sahip olmadan gayet makul gözüken bir insanın,makama veya imkana ulaştıktan sonra bağından çözülen hayvan gibi “samana” koşmasına ibretle şahit olduk.
O süreçte suskunluğumuzu yanlış yorumlayanlar oldu.
Oysa İnsanın böyle zamanlarda kendisini tutmasının çok büyük bir erdem olduğunu şimdi bir kez daha anlıyorum..
Bakın;
Deneme tahtasına dönen günümüz ortamındaki siyaset,ne yazık ki,doğru ve iyi insanı sınırlı sayıda ortaya çıkarıyor.
Esasen çok sıkıntılı dönemden geçiyoruz.
Bu süreçte;
Kendisini olduğundan farklı gösterenler mi istersiniz.
Mütedeyyin çevrelerin emekleriyle koltuğa oturup kendisinin bir halt olduğunu sananlar mı istersiniz.
İhale peşinde koşanlara kucak açıp, yalan söylemeyi “siyaset” sananlar mı istersiniz.
Siz buna kibar bir ifadeyle vefasızlık, saygısızlık vs.. diyebilirsiniz.
Fakat bu “bataklığı” yol arkadaşının cesedine basarak geçmek isteyen hazine avcısının şerefsizliğinden farksız bir durumdur.
İşte asıl tehlike buradan gelmektedir.
Velhasıl bu şehirde siyaset yapıp da temiz ve zirvede kalabilmiş insanlar ancak alnı açık başı dik gezebilir.
Bursa'daki halk arasında “Siyaset kirlidir” imajı, mutlaka silinmelidir.
Kirlenmeden söz ediliyor..
Bu işin, oturduğu koltuğun şerefine sığınanlarla olmayacağı apaçık ortadadır. Çirkin ihale pazarlıklarıyla payına düşeni fazlasıyla cukkalayıp ahkam kesenleri de dikkate almayın.
Onların hepsi kirlenmiş yerleşkenin çocuklarıdır.
Onların hepsinin de ortak yanı ellerine aldıkları nalıncı keseri ile hep kendilerine yontmak.
Bu direkt menfaatperestliktir.
Menfaate tapmaktır.
Şirktir, şirkettir.