Son yerel seçimler kuşkusuz AK Parti adına bir hezimetti. Hem kurulduğundan beri kaybetmediği Bursa’yı ilk defa kaybetmesi hem 14 belediyeyle girdiği seçimlerden 9 belediyeyle çıkması hem de baştan halkın tepkisine maruz kalan isimlerin yeniden aday gösterilmesi AK Parti içinde sorunların başlangıcı oldu.

Yurt genelinde beklemediği bir sonuçla karşılaşan AK Parti, kurulduğundan beri kaybetmediği, kalesi olarak adlandırdığı yerlerde aldığı yenilgilerle tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu zorlu dönemeçten geçen AK Parti için belki de en büyük kazanç, Recep Altepe’nin partiye dönüşü oldu.

Parti içindeki ve ülke genelindeki saygınlığıyla olsun, yerel siyaset noktasında Türkiye’nin en tecrübeli siyaset adamını kadrosuna katmak elbette ki AK Parti’ye hem imaj hem de seçmene verilen güven noktasında büyük katkı sağladı. Seçmene adeta “Hatalarımızdan ders alıyoruz. Kadromuzu güçlendiriyoruz." mesajı verildi.

Cumhurbaşkanımızın da yakinen tanıdığı bir isim olan Altepe, AK Parti’ye adeta onun tecrübesi ve siyasi yetkinliğinden şimdiye dek yararlanmadıkları için pişmanlık yaşattı ve yaşatmaya devam edecek gibi duruyor.

Balkan göçmeni bir ailenin evladı olan ve bu özelliğini vurgulamaktan gurur duyan Altepe, Türkiye’deki 3 milyonu aşkın Balkan göçmenine ata topraklarımızla olan bağları koruma noktasında da öncülük eden bir figür olması sebebiyle de halkın gönlünde yer etmiş bir insan.

İçinde yetiştiği milli görüş geleneğini de terk etmemiş olması, oy potansiyelini arttıran bir olgu. Milletimizin tarihine verdiği önemi, tarihi yapılarla ilgili çalışmalarıyla gösteren Altepe, yeni dönemdeki AK Parti belediyeciliğinin temel taşlarını bu ilkeler üzerine oturtabilirse, 2028 ve 2029 seçimlerinde önemli bir fark yaratacaktır.

Uzun lafın kısası, Recep Altepe kaybedilen seçimin AK Parti adına tek kazancı olabilir. Tabii ki bu defa doğru şekilde değerlendirebilirlerse…