SON DAKİKA
Hava Durumu

Ne yaparız modern olamazsak...

Yazının Giriş Tarihi: 09.11.2023 10:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.11.2023 10:31

Bugün itibariyle görmekteyiz ki son yüzyılda milletlerin yapıları, yönetim şekilleri, devletler, birlikler, ittifaklar, güçler değişirken milletleri diğerlerinden ayıran en önemli özellikleri ve kültürlerini de alıp götürmüş.

Bu durum pek çok algının, tezahürüyle farklı yönde olmasına sebebiyet veriyor. Bu algıların da kimler tarafından ne niyetle yapıldığına da dikkat etmek gerekiyor. Son zamanlarda gördüğümüz olaylardan yola çıkalım. Avrupai milletler, yarattıkları algı münasebetiyle halkımızca “modern, insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğüne önem veren, bilimsel olarak dünyayı ileri götürmeyi amaçlayan milletler” şeklinde algılanmaktadır.

Ne var ki bu durumun böyle olmadığı, Filistin’e yapılan gayriinsani harekatlara, atılan bombalara, ölen anne-baba ve evlatlara olan suskunluğundan; olayları olduğundan farklı göstermeye çalışıp zulme destek olmasından dolayı gayet aşikardır. Zaten çok az tarih bilen birisi dahi bu milletlerin ahlaki hiçbir eylemi olmadığını ve sadece pragmatist tavırlarla, bencilce ve umursamaz olduğumu gayet iyi bilir. Benim derdim de bilmeyenlerin neden bilmediğiyledir.

Bu devletler 19 ve 20. yüzyıllarda gösterdikleri emperyalist çabalar, yaptıkları katliamlar ve zulümlerle anılmamak adına modernizm denen bu akımı uydurmuşlardır. Bu akımın tarihsel her sürecine baktığımızda şunu görüyoruz: “Avrupalı ne yaparsa yapacaksın, Avrupalı neyi alırsa alacaksın, Avrupalı neyi giyerse giyeceksin, Avrupalının doğrusuna yanlışına uyacaksın, böylece Avrupai olacaksın. Kendi kültürel ögelerin Avrupalının hoşuna gitmiyorsa reddedeceksin, küçümseyeceksin, dışlayacaksın hatta küfredeceksin. Böylece Avrupalının sevdiği, desteklediği, onayladığı, muasır, medeni, modern bir insan olacaksın.” Bu düşünce yapısı koca koca medeniyetleri, kültürleri yerin dibine sokmaya, Arap, Pers, Türk gibi yüzyıllık medeniyetleri barbar ve yobazmış gibi gösterip kendi hareketlerini meşru kılmaya çalışmaktır.

Bu düşünce öyle bir zehirdir ki bir yerden sonra milletlere “Ya Avrupalılaşamazsak” korkusu yaşatır. İç karışıklıkları, zaafları, siyasi ve kültürel kişilik ve olayları kendi lehine olacak şekilde manipüle eder. Tarihsel ve kültürel ittifaklarıysa reddeder. Türkler beraber olsun istemez. Araplar bir olsun istemez. Berberiler bir olsun istemez. Afrika halkları bir olsun istemez. Latin ırkları bir olsun istemez. Kültürel ögeleri yıkıp kendi tabularını yerleştirmeye çalışır. Buna karşı çıkan her türlü kurumu da yıkmaya çalışır modernizm. İsterse din olsun, isterse milli değerler. Hiçbir değere saygısı olmaz çünkü milli değerler kendi emellerine terstir. Dine saygı duymaz çünkü din kula kulluk ettirmez. Kültürü yıkıp geçmek ister çünkü bilir ki kendi kültürü çatlak çömlek gibidir. Dışardan yekpare gözükür ancak içi dolduğunda sızdırmaya başlar.

Kısacası, bu harp yeni başlamadı. Bu harp bu modernizm denen bu illet bizi içeriden çürütmeye çalışıp biz karşı çıkmadığımızda başladı. O an bize yaralı zannettiğimiz bu illet, bizi içten yiye yiye ortaya çıktı. Bu da tezahürüdür. O zaman savaşmadığımız için şu an yanı başımızdaki savaşa müdahale edemiyoruz. O yüzden bunlar pişkince “Size ne Arap soyundan?” diyebiliyorlar. O yüzden zulmedene karşı sessiziz.

Ancak hatanın neresinden dönülse kârdır. Şimdi hatamızı fark edip bu modernizm ve Avrupalılaşma illetinden kendimizi kurtarabilirsek, belki gelecek nesillerimiz kendi ayakları üzerinde bu emperyalist ve ahlak yoksunu milletlerin karşısına dikilip hesap sorar. Belki bizden sonraki nesillere hak yenip, zulmedildiğinde engel olabilme şansı doğar. Belki yanı başımızdaki topraklarda zulüm yaşandığında korkuyla oturmayıp cesaretle ayağa kalkabilen nesillerimiz olur.

Bu ihtimal için bile harp etmeye ve inadına doğru bildiğimi susmadan söylemeye devam edeceğim. Müslüman olsun olmasın, dünyadaki tüm devletler bu insanlık dışı zulme karşı tepki göstermeli ve engel olmaya çalışmalıdır. Olay, Filistin ve İsrail olayı olmaktan çıkmış artık bir ahlaki problem haline gelmiştir. Bu noktadan sonra zulme karşı susmak, üç maymunu oynamak ancak ahlak ve insani duygulardan yoksun mahlukların yapacağı bir eylem haline gelmiştir.

Tüm dünya devletlerinden, hastane vuran zalimlere yaptırım bekliyorum. Bu kadarına da susmak belli devletlerin kuklası olmaktan başka hiçbir şey değildir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.