Bursa’da sağlık sisteminde yaşanan sıkıntıların ardından özel hastanelerde vatandaşların nasıl söğüşlendiğini gündeme taşımamız hayli ses getirmiş olacak ki,belge bilgi yağmuruna tutulduk..
Her şeyden önce bir kurumun başında bulunan yönetici o kurumun kimliğinden yana tavır alarak katkı koyması, elde edilen bu katma değeri de insanların hizmetine sunmak ile sorumludur. Bunu yaparak da insani değerler eksenin de görevini de yerine getirmiş olur.
Bırakın tarihi geçmişini, içinde bulunduğu konum itibariyle Bursa önemli bir şehirdir.Her alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de layık olduğu yere gelmelidir.
Bunun için de atılacak her adıma destek verilmelidir.
Bu destek her alanda yapılmalıdır.
Bu şu anlama geliyor;
Sağlık hizmeti veren tüm kurumlar yeniden mercek altına alınarak elekten geçirilmelidir. Hissiyat boyutlu düşünceler bir kenara bırakılıp,koltuktan güç almaya çalışan yöneticiler görevlerinden el çektirilmelidir.
Son birkaç gündür,acı tebessümle derdini anlatmaya çalışan insanları gördükçe gerçekten içim sızladı.Özel hastanelerde cebindeki son kuruşu vermek zorunda kalan mı ararsınız,2 ineğinden birini satmak zorunda kalan mı arasınız ne ararsanız arayın..
Ama bizim okuyucularımızın büyük çoğunluğu, bizim gazete sayfalarına taşıdığımız yorumları kendisiyle özdeşleştirir ve hemen tepkisini verir... Klavye başında bile bu hastanelere yolu düşen insanların yaşadıkları sıkıntıları hissedebiliyorum…
Benzer bir durumda sağlık ocaklarında görev yapan aile hekimliğinde yaşanıyor..
Hani geçen hafta eylem yapan aile Hekimlerinde.
Oysa aile hekimleriyle ilgili de bir çok şikayet geliyor. Bazı hekimler yasal görevleri olduğu halde görevlerini yapmadıkları ortaya çıkınca sağlık Bakanlığı harekete geçmiş. Yayınlanan genelge doğrultusunda görevlerini yapmayan hekimlerin maaşlarından kesintiye gidilecek.(Haftada bir gün kronik hastaların takibi ve ev ziyaretleri gibi…)
Peki yaşanan bu olumsuzluğun ortadan kalkması için işini iyi yapan bazı hekimleri tenzih ederek soruyorum;
İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı İlçe sağlık müdürleri görevini yapıyor mu?
Bakanlık iyi niyetle Poliklinik hizmeti,koruyucu sağlık hizmeti veren Aile hekimlerinin gezici sağlık hizmetlerini aksatmadan yerine getirebilmeleri için kendisine bağlı hasta sayısını 4 binden 3.500’e düşürerek esasında hekimlerin rahatlamasının önünü açmış…
Buna rağmen yine bazı hekimler görevini atmaya devam edince şikayetlerinde sayısı artınca Bakanlık harekete geçerek genelge yayınlamış...Öğreniyoruz ki feryat figan da bundanmış…
Burada bir kez daha sormak isterim;
İlçe sağlık müdürleri kimlerin görevini yapmayarak tüm hekimleri zan altına bırakan bu hekimlerin tespitini yapmış mı?
Verilecek cevaplara şüpheyle yaklaşırım.
Bakın;
İl Sağlık Müdüründen bu saatten sonra bir şey beklemiyoruz.Bari İlçelerde bulunan Sağlık Müdürleri görevini yapsın.Yazımızın başlığında yer aldığı gibi sağlıkta kısmi çözümün anahtarıdır denetim..
Kamu kurumlarında denetim..
Kamu hastanelerinde denetim..
Özel hastanelerde denetim..
Kısaca denetim,denetim denetim.
Sonuç olarak Türkiye yüzyılında Bursa'nın da "Sağlıkta basiretli" yöneticilere ihtiyacı var.
Prof.Dr Yahya Doğan'ın bana gönderdiği bir e-mailde ilginç bir hikaye sanırım her şeyi anlatıyor..
Kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır.
Büyücü fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcı dan korkmaya başlar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok.
Onu eski haline döndürür.
Ve der ki,'Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.'
Burada verilmek istenen mesaj açıktır..
Yürekli insanlara ihtiyaç var.
Evet bu şehirde bugün yürekli insanlar olduğu gibi koltukta bir gün bile oturmaması gereken yöneticiler var..
Karar siyasi otoritenin…
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Sağlıkta kısmı çözüm..Denetim denetim
Bursa’da sağlık sisteminde yaşanan sıkıntıların ardından özel hastanelerde vatandaşların nasıl söğüşlendiğini gündeme taşımamız hayli ses getirmiş olacak ki,belge bilgi yağmuruna tutulduk..
Her şeyden önce bir kurumun başında bulunan yönetici o kurumun kimliğinden yana tavır alarak katkı koyması, elde edilen bu katma değeri de insanların hizmetine sunmak ile sorumludur. Bunu yaparak da insani değerler eksenin de görevini de yerine getirmiş olur.
Bırakın tarihi geçmişini, içinde bulunduğu konum itibariyle Bursa önemli bir şehirdir.Her alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de layık olduğu yere gelmelidir.
Bunun için de atılacak her adıma destek verilmelidir.
Bu destek her alanda yapılmalıdır.
Bu şu anlama geliyor;
Sağlık hizmeti veren tüm kurumlar yeniden mercek altına alınarak elekten geçirilmelidir. Hissiyat boyutlu düşünceler bir kenara bırakılıp,koltuktan güç almaya çalışan yöneticiler görevlerinden el çektirilmelidir.
Son birkaç gündür,acı tebessümle derdini anlatmaya çalışan insanları gördükçe gerçekten içim sızladı.Özel hastanelerde cebindeki son kuruşu vermek zorunda kalan mı ararsınız,2 ineğinden birini satmak zorunda kalan mı arasınız ne ararsanız arayın..
Ama bizim okuyucularımızın büyük çoğunluğu, bizim gazete sayfalarına taşıdığımız yorumları kendisiyle özdeşleştirir ve hemen tepkisini verir... Klavye başında bile bu hastanelere yolu düşen insanların yaşadıkları sıkıntıları hissedebiliyorum…
Benzer bir durumda sağlık ocaklarında görev yapan aile hekimliğinde yaşanıyor..
Hani geçen hafta eylem yapan aile Hekimlerinde.
Oysa aile hekimleriyle ilgili de bir çok şikayet geliyor. Bazı hekimler yasal görevleri olduğu halde görevlerini yapmadıkları ortaya çıkınca sağlık Bakanlığı harekete geçmiş. Yayınlanan genelge doğrultusunda görevlerini yapmayan hekimlerin maaşlarından kesintiye gidilecek.(Haftada bir gün kronik hastaların takibi ve ev ziyaretleri gibi…)
Peki yaşanan bu olumsuzluğun ortadan kalkması için işini iyi yapan bazı hekimleri tenzih ederek soruyorum;
İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı İlçe sağlık müdürleri görevini yapıyor mu?
Bakanlık iyi niyetle Poliklinik hizmeti,koruyucu sağlık hizmeti veren Aile hekimlerinin gezici sağlık hizmetlerini aksatmadan yerine getirebilmeleri için kendisine bağlı hasta sayısını 4 binden 3.500’e düşürerek esasında hekimlerin rahatlamasının önünü açmış…
Buna rağmen yine bazı hekimler görevini atmaya devam edince şikayetlerinde sayısı artınca Bakanlık harekete geçerek genelge yayınlamış...Öğreniyoruz ki feryat figan da bundanmış…
Burada bir kez daha sormak isterim;
İlçe sağlık müdürleri kimlerin görevini yapmayarak tüm hekimleri zan altına bırakan bu hekimlerin tespitini yapmış mı?
Verilecek cevaplara şüpheyle yaklaşırım.
Bakın;
İl Sağlık Müdüründen bu saatten sonra bir şey beklemiyoruz.Bari İlçelerde bulunan Sağlık Müdürleri görevini yapsın.Yazımızın başlığında yer aldığı gibi sağlıkta kısmi çözümün anahtarıdır denetim..
Kamu kurumlarında denetim..
Kamu hastanelerinde denetim..
Özel hastanelerde denetim..
Kısaca denetim,denetim denetim.
Sonuç olarak Türkiye yüzyılında Bursa'nın da "Sağlıkta basiretli" yöneticilere ihtiyacı var.
Prof.Dr Yahya Doğan'ın bana gönderdiği bir e-mailde ilginç bir hikaye sanırım her şeyi anlatıyor..
Kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır.
Büyücü fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcı dan korkmaya başlar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok.
Onu eski haline döndürür.
Ve der ki,'Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.'
Burada verilmek istenen mesaj açıktır..
Yürekli insanlara ihtiyaç var.
Evet bu şehirde bugün yürekli insanlar olduğu gibi koltukta bir gün bile oturmaması gereken yöneticiler var..
Karar siyasi otoritenin…